DOLAR
42,71 -0,05%
EURO
50,25 -0,09%
ALTIN
5.882,42 0,42%
BITCOIN
3.685.485,8 -0,52%

Milli Dayanışma Komisyonu 10. Toplantısı: Barış, Güven İnşa ve Vatandaşlık Vurgusu

Komisyonun 10. toplantısında uzmanlar barış sürecini, güven inşasını ve vatandaşlık temelli hakların önemini tartıştı; Kürt meselesi yerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı vurgulandı.

Yayın Tarihi: 17.09.2025 21:22
Güncelleme Tarihi: 17.09.2025 21:22

Milli Dayanışma Komisyonu 10. Toplantısı: Barış, Güven İnşa ve Vatandaşlık Vurgusu

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 10. Toplantısı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan Komisyon, 10. toplantısında akademisyen ve uzmanların görüşlerini dinledi. Oturumda Türkiye ve bölgeye ilişkin barış, güven inşası ve hak temelli yaklaşımlar öne çıktı.

Fatih Ulusoy: Filipinler örneği ve süreç değerlendirmesi

Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy, Filipinler Hükümeti ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) arasındaki barış görüşmeleri ve sonrasında yaşanan gelişmeleri aktardı. Daha önce Güney Filipinler Barış Süreci'nde kurulan Bağımsız Silahsızlandırma Organı başkanlığını da yaptığını anımsatan Ulusoy, Mindanao Adası ve Sulu Denizi adalarının tarihsel olarak Müslüman nüfus yoğunluğuna sahip olduğunu belirtti.

Ulusoy, bölgede söz konusu olanın devlet güçlerine karşı yürütülen bir dirençten çok, "Müslümanların olduğu bölgeye din temelinde uygulanan olumsuzluklar" olduğuna dikkat çekti.

Hüseyin Oruç: Moro Barış Süreci İzleme deneyimi

İHH Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Hüseyin Oruç, Filipinler'in güneyinde Moro Barış Süreci İzleme Heyeti üyesi olduğunu ve 28 yıldır devam eden barış sürecine ilişkin izleme ve hakemlik çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı. Oruç, Filipin halkının büyük çoğunluğunun barıştan yana olduğunu ve süreçte nihai sonuca ulaşma hedefi taşıdıklarını söyledi.

Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak: Terör semptom, çözüm vatandaşlık temelinde

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, terörün bir "semptom" olduğunu ve altyapısının mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kaynak, terörün yerel bir mesele olmadığını; uluslararası aktörlerin ve bölgesel dinamiklerin kesiştiği karmaşık bir sorun haline geldiğini belirtti: "Teröristi öldürerek bitiremezsiniz. Bir elma ağacından bahsediyorsanız o ağacın dallarını budamak gibi olur."

Kaynak, hak ve demokratikleşme talebinin belirli bir kimliğe özgülenemeyeceğini ifade ederek şunları söyledi: "Hiçbir Kürt'e sırf Kürt olduğu için herhangi bir şey verilemez. Hiçbir Alevi'ye sırf Alevi olduğu için herhangi bir şey verilemez ama hepsine sırf Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldukları için bütün hakların verilmesi gerekir." Ayrıca Kaynak, bu yaklaşımı özetleyerek: "Mesele, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile ilgili bir meseledir."

Komisyonun soyut bir gelecek vizyonu üretmesi gerektiğini kaydeden Kaynak, Meclis komisyonunun travmaların, yaraların nasıl onarılacağına dair fikirler üretmesi gerektiğini belirtti. Bölgesel belirsizlik ve dış aktörlerin rolü sebebiyle sürecin zorluk taşıdığını da ifade etti.

Doç. Dr. Vahap Coşkun: Hatalardan ders çıkarılmalı, nihai hedef net olmalı

Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, "Kürt meselesi"nin tarihsel ve geniş bir perspektifle ele alınmasının gerektiğini söyledi. PKK'nın silahsızlandırılması yönünde daha önce atılan adımlar ve çözüm sürecinde yapılan hatalara dikkat çekti. Coşkun, sürecin nihai hedefinin doğru belirlenmesi, iç politik çekişmelerin süreci olumsuz etkilememesi, dil ve koordinasyona özen gösterilmesi, kamu düzeninden taviz verilmemesi ve zamanlamanın hassasiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.

Coşkun, eğer süreç başarılı olursa literatüre "Türkiye modeli" olarak bir yaklaşım armağan edilebileceğini belirtti.

Prof. Dr. Talha Köse: Güven inşası, pozitif barış ve devlet sahipliği

Milli İstihbarat Akademisi Başkanı Prof. Dr. Talha Köse, bölgedeki jeopolitik dönüşümlerin Türkiye için yeni güvenlik riskleri yarattığını ifade etti. Köse, 100 yıllık sınırların silikleştiği bir dönemde yeni fırsat pencerelerinin açıldığını, Türkler ve Kürtlerin tarihsel kardeşlik hukuku üzerine inşa edilecek kurumsal çözümlere yönelmesi gerektiğini söyledi.

Köse, silahlı çatışmanın bitmesinin "negatif barış" olduğunu; asıl hedefin "pozitif barış"ı inşa etmek olduğunu vurguladı. PKK'nın silahları bırakma kararının negatif barışın bir göstergesi olabileceğini, ancak kalıcı barış için hukuki güvence ve etkili adımlar gerektiğini belirtti. Ayrıca sürecin devlet sahipliğiyle yürütüldüğünü, Meclis, Cumhurbaşkanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı gibi kurumların rolünün kritik olduğunu söyledi ve "güven inşasına yönelik adımlar atılmak durumundadır" dedi.

Köse, sürecin komşu ülkeler ve bölgesel aktörlerle temas içinde yürütüldüğünü, bu kapsamda yetkililerin Irak, Suriye ve diğer başkentlerle iletişim halinde olduğunu aktardı.

Sonuç olarak, Komisyonun 10. toplantısında uzmanlar barış sürecinin çok boyutlu doğasını, vatandaşlık temelli hakların önemini ve güven inşasının merkezde tutulması gerektiğini vurguladı. Meclis komisyonundan soyut ve ileriye dönük fikirler üretilmesi, hukuki ve toplumsal zeminin güçlendirilmesi beklentisi öne çıktı.