Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısında tartışma
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen komisyonun 11. toplantısında Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden gelen sivil toplum kuruluşu temsilcileri dinlendi.
Zorunlu göçün etkileri ve talepler
Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği (GÖÇ-DER) Başkanı Murat Sarı, 1990'lı yıllarda güvenlik odaklı politikalar kapsamında boşaltılan köylere ilişkin verileri paylaştı. Sarı, "Milyonlarca insanın zorla göç ettirildiğini ve uzun yıllar kendi topraklarına, evlerine, tarım alanlarına ve geçim kaynaklarına erişimden mahrum kaldıklarını" belirterek, zorunlu göçün fiziksel yer değiştirmeden öte "ciddi sosyoekonomik, kültürel ve psikolojik yıkımlar" getirdiğini kaydetti.
Sarı, hak ihlallerinin tanınması, araştırılması ve "yeni ve kapsayıcı bir yasal düzenleme" yapılmasını; zorla göç ettirilenlerin geri dönmesi ve köylerin yeniden inşası için gerekli çalışmaların yapılmasını istedi.
Kardeşlik ve ana dilde eğitim vurgusu
Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu temsilcisi Abdullar Sağır, komisyonun hedeflerinden birinin Türkiye'de yaşayan halklar ve inanç grupları arasında kardeşliğin tesis edilmesi olduğunu söyledi. Sağır, "Ana dilde eğitim hakkının kullanılmasının önünün açılmasına" dikkati çekti ve "Hepimiz kardeşiz. Kardeşlik hukuku ne gerektiriyorsa o şekilde davranılmalı. Empati kurularak mutlaka kanunlar o şekilde düzeltilmeli. Hatalarla yüzleşilmeli ve gerekiyorsa özür dilenmelidir." ifadelerini kullandı.
Sağır, ayrıca "Terörsüz Türkiye" sürecini desteklediklerini ve komisyonun çalışmalarını takdir ettiklerini belirtti.
Şimşek'in açıklamaları ve tepkiler
İTTİHAD Başkan Yardımcısı Mehmet Beşir Şimşek, Kürtler ve Türklerin bin yılı aşkındır birlikte, kardeşçe yaşadıklarını, aynı değerler uğruna mücadele verdiklerini, aynı idealler uğruna yol yürüdüklerini, ortak acılar ve sevinçlerle yüz yıllar boyu bir kader birliği oluşturduklarını anlattı. Şimşek, PKK'nın hiçbir zaman Kürtler adına bir iş yapmadığını belirterek, "PKK, devletin polisiyle, askeriyle ne kadar bir çatışma içerisine girmişse bir o kadar da Kürt halkına belki daha büyük zararlar vermiştir. Sanki burada PKK bütün Kürt halkının gerçek temsilcisiymiş gibi eğer bir iş yapılacaksa bu yanlıştır." sözlerini sarf etti.
Şimşek'in geçmişteki bazı olayları dile getirirken kullandığı ifadeler üzerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve DEM Parti milletvekilleri Şimşek'e tepki gösterdi. Tartışma sırasında komisyon üyesi DEM Parti'li milletvekilleri salondan ayrıldı.
Kurtulmuş'tan üslup ve süreç uyarısı
Tartışma esnasında araya giren TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, çok zor bir meselenin çözümüyle ilgili çok büyük mesafe alındığını ifade ederek, herkesin kullandığı dile ve üsluba dikkat etmesinin önemli olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, şunları söyledi: "Bu süreçte, 50 yıllık bir süreçten bahsediyoruz, büyük acılar yaşandı. Bu büyük acıların her birisinin üzerine gitmek, acıları deşmek, bunların üzerinde konuşmak, çözüme en ufak bir fayda sağlamayacaktır. Prensip olarak 'bunları geride bırakalım' dedik. Sizin oturduğunuz bu masanın bir tarafında şehit aileleri, gazilerimiz oturdu, diğer tarafında Barış anneleri oturdu. Herkes şunu söyledi, 'biz evlatlarımızı şehit verdik ama barış sağlanacaksa geçmişte yaşadıklarımızı gömmeye hazırız.' Bir başkası da 'biz artık evlatlarımızı değil silahlarımızı gömmek istiyoruz.' dedi. Böyle olumlu bir şekilde yürüyen süreçte ısrarla bugüne kadar geçmişte yaşananların gündeme getirilmesi, bunların üzerinde yeni bir siyasi polemiğin ortaya çıkarılması ve ayrışmayı sağlayacak birtakım gelişmelere imza atılmamasını temin etmeye çalıştık."
DEM Partili komisyon üyeleri, Şimşek'in konuşmasını tamamlamasının ardından salona döndü.
Kapanış sözleri: Yeni sayfa çağrısı
Daha sonra söz alan Medrese Alimleri Vakfı Başkanı Tayyip Elçi, geçmişi kurcalamadan yeni bir sayfanın açılması gerektiğini söyledi. Elçi, "PKK, Kürtlerin kurduğu bir örgüt değil, Kürtlerin devlete karşı başkaldırma hareketi değil, Kürtlerin yönettiği bir örgüt değil, Kürtlerin haklarını arayan bir örgüt hiç değildir. Dolayısıyla örgütün yapıp ettikleri Kürtlere mal edilemez ve örgüt Kürtlerin temsilcisi olarak kabul edilemez." diye konuştu.
Elçi, yeni bir yüzyılı inşa etmek, iç cepheyi tahkim edebilmek ve Türkiye'de yaşayan tüm halklar arasında kardeşlik ve birlik ruhunu diri tutmak için, yakın tarihle cesurca yüzleşmek ve geçmiş yüzyılın ağırlıklarından kurtulmak gerektiğini kaydetti.
Medrese Alimleri Vakfı Başkan Yardımcısı Fethullah Ayte ise medreselerin önemine değinerek "Kurtuluş Savaşı'nın en kritik dönemlerinde medrese alimleri ve onların yetiştirdiği müderrisler Anadolu'nun bağımsızlık mücadelesine hem fikri hem de fiili olarak büyük katkı sunmuştur." ifadelerini kullandı.