DOLAR
42,72 -0,01%
EURO
50,2 -0,21%
ALTIN
5.958,67 0,03%
BITCOIN
3.687.150,25 -0,27%

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Şiddet Algısı Araştırması: Lise Öğrencileri Dijital Şiddeti Nasıl Algılıyor?

Milli Eğitim Bakanlığı, lise öğrencilerine yönelik dijital şiddet algısını inceleyen araştırma sonuçlarını açıkladı.

Yayın Tarihi: 05.03.2025 11:18
Güncelleme Tarihi: 05.03.2025 11:18

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Şiddet Algısı Araştırması: Lise Öğrencileri Dijital Şiddeti Nasıl Algılıyor?

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Önemli Araştırma

Milli Eğitim Bakanlığı, lise öğrencilerine yönelik yapılan "Şiddet Algısı Araştırması"nı duyurdu. Aralık 2024'te ortaokul öğrencilerine uygulanan araştırma, Şubat 2025'te lise 10 ve 11. sınıf öğrencilerine de uygulanarak, farklı yaş gruplarının dijital şiddeti nasıl algıladığı incelendi.

Genel Veriler ve Katılım

Türkiye'nin 26 farklı ilinden 7 bin 511 lise öğrencisinin katılım sağladığı araştırma sonuçlarına göre, lise öğrencilerinin dijital şiddete yönelik algıları, ortaokul öğrencileriyle büyük ölçüde benzerlik göstermektedir.

Şiddet Algısında Öne Çıkan Davranışlar

Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin en fazla şiddet olarak algıladığı davranışların başında, özel bilgi ve fotoğrafların internet ortamında paylaşılmasıyla tehdit edilmek geliyor. Lise öğrencilerinin %92,3'ü bu durumu şiddet olarak değerlendirirken, ortaokul öğrencilerinde bu oran %88,5'tir.

Ayrıca, sosyal medyada gönderilerin kasten beğenilmemesi, beğenilerin geri çekilmesi ve dijital ortamda gruplara alınmama gibi durumlar da %15 ile %20 oranında şiddet olarak algılanmıştır. Araştırmaya katılan lise öğrencilerinin %40'ı, arkadaşlarının gönderilerini kasten beğenmediklerini ifade etmiştir.

Dijital Ortamda Şiddet Algısı

Bu araştırma, lise öğrencilerinin toplumda en fazla şiddet olaylarının yaşandığı yerler arasında dijital ortamı ilk sıraya koyduğunu göstermektedir. Katılımcıların %37,1'i dijital ortamda şiddetin yaygın olduğunu belirtmektedir.

Siber Zorbalık Verileri

Araştırmada yer alan siber şiddetle ilgili veriler de çarpıcıdır. Öğrencilerin %73,5'i, bir paylaşımın ekran görüntüsünün alınarak yayılmasını; %72,8'i ise popüler bir görüşe karşı çıkan kişilerin aşağılanmasını şiddet olarak değerlendirmiştir. Ayrıca, geçmişte yapılan bir paylaşımın sosyal medyada eleştirilmesi, öğrencilerin %61,3'ü tarafından şiddet olarak tanımlanmaktadır.

Dijital Şiddet Çift Yönlü Bir Sorun

Öğrencilerin %33,5'i en az bir kez "Diğerleri gibi davranmadığı için baskı altında hissettiğini" belirtirken, %38'i "Popüler bir görüşe karşı çıktığı için aşağılandığını" ifade etmiştir. Ayrıca, öğrencilerin %22'si başkalarını popüler bir görüşü savundukları için aşağıladıklarını kaydetmiştir.

Bu bulgular, dijital şiddetin yalnızca mağduriyet boyutuyla sınırlı olmadığını; öğrencilerin hem mağdur hem tanık hem de uygulayıcı olarak süreçte yer alabildiğini göstermektedir.

Sosyal İlişkilerle Bağlantılı Olması

Araştırma sonuçları, dijital şiddetin bireysel bir sorun olmanın ötesinde, sosyal ilişkiler ve öğrenilen davranış kalıplarıyla da bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Bu sebeple, gençlerin sosyal duygusal becerilerinin geliştirilmesi ve dijital mecralarda kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Ayrıca, ailelerin dijital mecralar konusunda eğitilmesi ve toplum genelinde farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Dijital şiddet ve diğer şiddet türlerine karşı koruyucu müdahale sistemlerinin güçlendirilmesi, etkin dijital farkındalık ve müdahale stratejisi oluşturulması gerektiği belirtilmektedir. Kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve ailelerin işbirliğiyle etkili bir tedbir sistemi geliştirilmesi önerilmektedir.