Nablus halkı, İsrail askerlerinin dün sabaha karşı düzenlediği baskında ateşe verdiği Tarihi Nasr Camisi için seferber oldu. Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus kentinde yer alan bu cami, bölge halkının özverili çabalarıyla yeniden ibadete hazırlanıyor.
İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bazı camilere baskın düzenleyerek tarihi Nasr Camisi'ni ateşe verdikten sonra itfaiyenin yangını söndürmesini engelledi. Bu durum, alevlerin kısa sürede geniş bir alana yayılmasına neden oldu.
Caminin restorasyonu için yüzlerce gönüllü, iş insanı ve esnaf, caminin içini temizleyerek halıları yeniliyor ve yangının neden olduğu tahribatı onarmak için çalışmalar başlattı. Gönüllüler, yanan halıları kaldırmanın yanı sıra duvarları boyadı ve caminin kütüphanesini temizlemek için de çalışmalara katıldılar.
VATANDAŞLARDAN DESTEK
Vatandaşlar ve iş insanları, caminin hasarlı bölümlerinin onarılmasının yanı sıra yeni halı alınması için bağış yapmaya hazır olduklarını duyurdular. Dünkü yangına rağmen, Nablus halkı, camide akşam ve teravih namazlarını kılmaktan geri durmadı. Bu namaza, Nablus Valisi Gassan Daglas ve belediye başkanlığı yetkilileri de katıldı.
Camide yaptığı konuşmada Vali Daglas, caminin 'önceki halinden daha iyi bir şekilde yeniden inşa edilmesi gerektiğini' vurgulayarak, Nablus halkının camiye sahip çıkmasını, 'büyük bir aidiyet ruhunun göstergesi' olarak değerlendirdi.
Sosyal medyada, İsrail askerlerinin büyük bir birlikle Nasr Camisi'ne baskın düzenlediğine dair görüntüler oldukça fazla paylaşıldı.
Nasl Camisi, Nablus'un en önemli tarihi yapılarından biri olup, Roma döneminde bir kilise olarak inşa edilmiş ve 1187 yılında Haçlılara karşı kazanılan zaferle camiye dönüştürülmüştü.
Nablus Vakıflar Müdürü Nasır Selman, İsrail’in Nablus’taki camilere yönelik saldırılarının, özellikle de tarihi ve kültürel öneme sahip Nasr Camisi'nde yaşananların, işgalin kutsal mekanları ihlal etme konusundaki pervasızlığını gözler önüne serdiğini belirtirken, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlara, İsrail’in dini ve tarihi mekanlarla ilgili ihlallerini durdurmaları çağrısında bulundu.
İsrail'in Batı Şeria'ya Yönelik Saldırıları
Gazze'de 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe giren ateşkesin ardından, 21 Ocak Salı günü İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Cenin kentine 'Demir Duvar' adını verdiği bir saldırı başlattı. Cenin'deki saldırılarını 27 Ocak'ta Tulkerim ve 2 Şubat'ta Tubas'ın El-Faria Mülteci Kampı ile Tamun beldesini hedef alacak şekilde genişleten İsrail ordusu, 7 gün süren baskının ardından 8 Şubat'ta Tamun'daki güçlerini geri çekti.
İsrail, 9 Şubat'ta saldırılarını Tulkerim'in doğusundaki Nur Şems Mülteci Kampı'na kadar genişletti. 23 Şubat'ta tanklarla işgal altındaki Batı Şeria'ya giren İsrail, bölgenin kuzeyindeki Cenin Mülteci Kampı'na baskın düzenledi. Bu görüntüler, 2002'deki İkinci İntifada zamanı yapılan 'Savunma Kalkanı' isimli saldırıları hatırlattı. 28 Şubat'ta ise 'Eitan' tipi zırhlı personel taşıyıcılarıyla Cenin kenti ve kampında Filistinlilerin araçlarına zarar verildi.
