DOLAR
42,7 -0,05%
EURO
50,08 0,06%
ALTIN
5.949,1 -0,52%
BITCOIN
3.687.374,48 1,49%

Onbaşı Nezahat 32. Yılında: Milli Mücadele'nin Çocuk Kahramanı

Milli Mücadele'nin genç kahramanı Onbaşı Nezahat, vefatının 32. yılında cephelerdeki cesareti, İstiklal Madalyası hikâyesi ve mirasıyla anılıyor.

Yayın Tarihi: 24.09.2025 11:09
Güncelleme Tarihi: 24.09.2025 11:09

Onbaşı Nezahat 32. Yılında: Milli Mücadele'nin Çocuk Kahramanı

Onbaşı Nezahat 32. Yılında: Milli Mücadele'nin Çocuk Kahramanı

MİKAİL BIYIKLI - Henüz 12 yaşında asker üniforması giyip Milli Mücadele'ye katılarak babasıyla birçok cephede savaşan ve "onbaşı" ünvanına layık görülen Nezahat, vefatının 32. yılında anılıyor.

Hayatı ve cephelerdeki cesareti

1908 yılında İskeçe'de doğan Nezahat'ın annesi Hadiye Hanım, kız daha 9 yaşındayken verem nedeniyle vefat etti. Babası 70. Alay Komutanı Albay Hafız Halit Bey, İstanbul'un işgal edildiği dönemde küçük kızını yanına alarak cepheye götürdü.

Çanakkale Savaşı sonrasında askeri talimlere katılan Nezahat, burada ata binmeyi ve silah kullanmayı öğrendi. İlk asker üniformasını 1920 yılında giyen Nezahat, Milli Mücadele boyunca babasının bulunduğu bütün muharebelere katıldı.

Geyve, Konya, Birinci ve İkinci İnönü, Sakarya ve Gediz muharebelerinde yer alarak 70. Alay'ın sembol ismi haline geldi. Gediz Muharebesi'ndeki kahramanlığı sonrası 11. Tümen Komutanı Derviş Ahmet Paşa tarafından "onbaşı" rütbesi verildi.

Mustafa Kemal ile görüşme ve TBMM kararı

Teftiş sırasında Mustafa Kemal Paşa'nın ne yapabildiğini sorması üzerine Nezahat, "Ben silah atabilirim. Atım ve silahım var. Acemi eratla talim terbiye gördüm. Askerin kalesiyim, ben dönmeden askerler dönmez." yanıtını verdi. Bu sözler, Mustafa Kemal Paşa'nın takdirini kazandı ve cesareti TBMM'ye kadar ulaştı.

TBMM'de 30 Ocak 1921 tarihli oturumda Nezahat Onbaşı'ya İstiklal Madalyası verilmesine karar verildi. Kararda yer alan ifade şöyledir:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaset-i Celilesine muhtelif harp cephelerinde bilhassa Gediz ve İnönü Meydan muhaberelerinde bilfiil müsademata iştirak ve her an efrat ve hatta zabıtani teşci eden 70. Alay Kumandanı Hafız Halit Bey’in kerimesi 12 yaşlarındaki Nezahat Hanım'a İstiklal Madalyası’nın itasını teklif ve teklif-i vakıın Heyet-i Umumiye'nin tasdikine arz edilmesini rica ederim."

Karar alınmasına rağmen madalya uzun yıllar kendisine ulaştırılamadı.

Savaş sonrası yaşamı ve mirası

Savaşın ardından eğitimine devam eden Nezahat Baysel, Bursa Amerikan Kız Koleji ve İstanbul'daki Fransız Jeanne D'Arc Enstitüsü'nde okudu. 1931'de İstiklal Madalyası sahibi Yüzbaşı Mehmet Rıfat Bey ile evlenerek "Baysel" soyadını aldı ve iki kız çocuğu dünyaya geldi.

Eşiyle birlikte Tokat, Amasya, Bursa, Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde yaşadı. Madalyasının kendisine ulaştırılmamasından dolayı üzgün olmasına rağmen Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği bir davette bu konuyu gündeme getirmedi. İnönü ve Menderes dönemlerinde de madalya meselesi konuşuldu, ancak sonuç alınamadı.

1986'da TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, 78 yaşındaki Baysel'e Dolmabahçe Sarayı'nda şükran plaketi verdi. Nezahat Baysel, 24 Eylül 1993'te vefat etti ve cenazesi Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.

Aradan geçen 92 yılın ardından, 2013'te dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis kararına dayanarak İstiklal Madalyası'nı torunu Gizem Ünaldı'ya takdim etti. Nezahat Onbaşı, cesareti ve örnek yaşamıyla Türk Kurtuluş Savaşı'nın unutulmaz kadın kahramanları arasında yer alıyor.