Opr. Dr. Ahmet Tüfekçi: İyi Huylu Prostat Büyümesi (BPH) Yaşla Sıklaşır
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda görev yapan Opr. Dr. Ahmet Tüfekçi, iyi huylu prostat büyümesinin (BPH - Benign Prostat Hiperplazisi) erkeklerde yaş ilerledikçe sık görülen bir sağlık sorunu olduğunu vurguladı.
BPH nedir?
Prostatın idrar kesesinin hemen altında yer alan ve üretrayı çevreleyen bir bez olduğunu belirten Opr. Dr. Tüfekçi, "BPH, prostat kanserinden tamamen farklı bir hastalık olup, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilemektedir" dedi. BPH'nin, bez hücrelerinin çoğalarak büyümesi ve idrar kanalına baskı yapması sonucu idrar yapma şikayetlerine yol açtığını açıkladı.
Belirtiler
Opr. Dr. Tüfekçi, BPH belirtilerini şu şekilde sıraladı:
Sık idrara çıkma: Özellikle gece uykudan uyandıran sık idrara çıkma ihtiyacı.
Ani sıkışma hissi: Aniden gelen ve ertelenmesi zor idrara çıkma isteği.
Zayıf idrar akımı: İdrara başlama zorluğu, akımın incelmesi ve yavaşlaması.
İdrarı kesik kesik yapma: İdrar sırasında durup yeniden başlama durumu.
Tam boşaltamama hissi: Mesanenin tamamen boşalmadığı hissi. Bu belirtilerin çoğunlukla 50 yaşından sonra başladığını ve yaşla birlikte artış gösterdiğini belirtti.
Tanı için hangi testler yapılır?
"BPH tanısı, genellikle bir üroloji uzmanı tarafından yapılan muayene ve çeşitli tetkikler ile konulur" diyen Opr. Dr. Tüfekçi, rektal yolla yapılan parmakla prostat muayenesinin tanıda oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. Ayrıca yaptığı açıklamada şunları ekledi:
PSA testi: Kan testi ile Prostat Spesifik Antijen (PSA) seviyesi ölçülür. "Bu test hem BPH hem de prostat kanseri için önemli olup 50 yaş üzerindeki her erkekte yapılması önerilmektedir."
Tam idrar tahlili: İdrar yolu enfeksiyonu veya idrarda kan olup olmadığının kontrolü için gereklidir.
Üroflowmetri: İşeme testi ile idrar akım hızı ölçülerek prostat büyümesinin idrar yapma üzerindeki etkisi değerlendirilir.
Tedavi yaklaşımları
Tüfekçi, BPH tedavisinin semptomların şiddetine ve hastanın genel durumuna göre kişiye özel planlanması gerektiğini belirtti. Tedavi seçenekleri şöyle özetlendi:
Yaşam tarzı değişiklikleri: Hafif belirtileri olan hastalarda sıvı alımının ayarlanması, diüretik etkili maddelerin azaltılması ve beslenme düzenlemeleri ile düzenli takip önerilir.
İlaç tedavisi: Düzenlemelere rağmen şikayetleri azalmayan veya orta-şiddetli belirtileri olanlarda öncelikle ilaç tedavileri uygulanır.
Cerrahi ve minimal invaziv yöntemler: İlaç yetersiz kaldığında, sürekli idrar yolu enfeksiyonu, idrarda kanama, mesane taşı varlığı veya hastanın ilaçlardan kurtulma isteği durumlarında cerrahi seçenekler gündeme gelir. Tüfekçi, doğru zamanlamanın önemli olduğunu vurguladı ve sık uygulanan yöntemleri şöyle sıraladı: transuretral insizyon (TUİP), bipolar transuretral rezeksiyon prostat (TUR-P), holmium Lazer Prostat (HoLEP) ve thulium lazer prostat (ThuLEP). Ayrıca, seçimde hastanın ayrıntılı değerlendirilmesi ve prostat hacminin rol oynadığını söyledi.
Tedavi edilmezse olası komplikasyonlar
Tüfekçi, BPH tedavi edilmediğinde zamanla daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirterek şu uyarılarda bulundu:
Sonda ihtiyacı: Hastalarda idrar yapamama nedeniyle sonda takılma gereksinimi gelişebilir.
Mesane taşı ve enfeksiyon: Mesanenin tam boşalamaması minerallerin birikmesine bağlı mesane taşı, sık idrar yolu enfeksiyonu ve idrarda kanama ataklarına neden olabilir.
Mesane yapısında bozulma ve geri dönüşsüz semptomlar: Sürekli zorlama mesanenin yapısını bozarak bazı şikayetlerin geri dönüşsüz hale gelmesine yol açabilir.
Böbrek fonksiyonlarında bozulma: İlerleyen durumlarda mesanede biriken idrarın geriye doğru böbreklere baskı yapması sonucu böbrek fonksiyonlarında bozulma görülebilir.
Öneri
Opr. Dr. Tüfekçi, 50 yaş ve üzerindeki her erkeğin, belirti olsun veya olmasın düzenli olarak üroloji hekimine başvurarak prostat kontrollerini yaptırmasının önemine vurgu yaptı. Erken tanı ve uygun tedavinin BPH'nin neden olabileceği ciddi komplikasyonları önlemede hayati olduğunu söyledi.
OPR. DR. AHMET TÜFEKÇİ