Papa Franciscus hastaneye kaldırıldı. Katolik Kilisesi’nin ve Vatikan Şehir Devleti’nin ruhani lideri olan Papa, 14 Şubat’ta Roma’daki Gemelli Hastanesi’ne yatırıldı. Solunum yollarındaki rahatsızlık nedeniyle tedavi edilen Papa'nın durumu, zaman zaman karmaşık bir seyir izlese de son günlerde hafif iyileşme belirtileri göstermekte.
Papa Franciscus’u hasta yatağında bazı metinleri okuyarak çalışırken gözlemleyen Vatikan, 88 yaşındaki liderin sağlık durumu üzerine günlük bildirimlerde bulunuyor. Ancak Papalık Kabinesi (Curia), Papa hastayken Katolik Kilisesi ve Vatikan Devleti’nin idari işleyişini devam ettiriyor.
Papalık Kabinesi, Devlet Sekreteri, Genel İşler Sekreteri ve Devletlerle İlişkiler Sekreteri gibi üst düzey yönetim organlarının yanı sıra 16 farklı Dikaster (Bakanlık) ve diğer alt birimlerden oluşmaktadır. Bu yapı, kilisenin devlet işlerinde düzenin sağlanmasını hedefliyor.
Papa Franciscus’un sağlık durumu nedeniyle yönetimde herhangi bir vekil atanmadığı için, hasta olduğu süre boyunca yönetim yetkisi yine kendisine aittir. Vatikan’ın teokratik yapısı, hastalık durumlarında kimlerin geçici olarak yönetim alacağına dair bir mekanizma sunmamaktadır.
Öte yandan Papa, hastaneden bir karar imzalayarak cinsel istismar suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Monsenyör Jean-Pierre Blais’i görevden aldı. Bu da Papa’nın yetkilerinin devam ettiğini gösteriyor. Ayrıca, Papa’nın hasta yatağında kalmasına rağmen bazı okumalar yaptığı da bildirilmektedir.
Papa'nın istifası veya ölümü durumunda hangi süreç yaşanır? Papa, normalde ölene kadar görevde kalabilmektedir. Ancak, 2013 yılında Papa 16. Benediktus’un istifası gibi ender durumlarda, Vatikan „Sede Vacante“ yani „makamın boş olduğunu“ ilan etmekte ve yeni Papa seçimi için süreç başlatılmaktadır.
Yeni Papa seçimi, Kardinaller Meclisi tarafından Sistine Şapeli’nde kapalı kapılar ardında gerçekleştirilir. Üçte iki çoğunluğu sağlayan Kardinal, yeni Papa olarak ilan edilir ve bu süreç, önemli bir gelenektir.
Sonuç olarak, Papa Franciscus’un hastalığına rağmen, Vatikan’ın idari işleyişi devam etmekte ve Katolik Kilisesi’nin yönetiminde aksamalar yaşanmamaktadır.
