PKK Suçlamasıyla Yargılanan Belediye Başkan Yardımcıları: İkbal Polat Tahliye Edildi
Duruşma ve ara karar
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, terör örgütü PKK/KCK bağlantısı iddiasıyla yargılanan tutuklu sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Mahkeme heyeti, Beyoğlu Belediyesi Başkan Danışmanı İkbal Polat'ın yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi. Diğer dokuz tutuklu sanığın mevcut halinin devamına hükmedildi ve duruşma, eksik hususların giderilmesi için 27 Kasım tarihine ertelendi.
Davalılar ve iddia edilen suçlamalar
Davada adı geçen sanıklar arasında Livan Gür, Cemalettin Yüksel, Turabi Şen, Hasan Özdemir, Bülent Kayğun, Elif Gül, Güzin Alpaslan, İkbal Polat, Sinan Gökçe ve Nesimi Aday bulunuyor. İddianamede sanıkların, 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında çeşitli ilçe belediyelerinde göreve başladıkları belirtiliyor.
İddianamede yer alan deliller
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede; sanıkların Halkların Demokratik Kongresi (HDK) mensubu oldukları, "kent uzlaşısı" kapsamında örgüt mensuplarının belediyelere yerleştirildiği iddiaları ve bu bağlara ilişkin çeşitli değerlendirmeler yer alıyor.
İddianamede öne çıkan deliller arasında, Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel'in evinde bulunan el yazısıyla yazılı bir metin; "Şüphe yoktur. 6-8 Ekim olaylarının toplumsal açıdan yarattığı derin yaraları sarmanın yolu bu olaylar ile ilgili hakikatin açığa çıkarılması-10 Ekim." ifadesi yer alıyor.
Ayrıca, Sancaktepe belediye meclis üyesi Elif Gül'e ait olduğu belirtilen fotoğraflarda eşinin ve kızının terör örgütünün kırsal alanında çekilmiş görüntülerinin bulunduğu, Emniyet kayıtlarına göre eşinin 29 Ekim 2014'te Şırnak Habur Sınır Kapısı'ndan çıkış yaptığı ve 2 Kasım 2014'te giriş yaptığı bilgilerinin tespit edildiği aktarılıyor. İddianamede, Elif Gül'ün akrabası olduğu belirtilen İshak Özçaktu ile 2012'de çekilmiş bir fotoğrafın da ele geçirildiği ifade ediliyor.
İddianamede, sanıkların evlerinde çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildiği, HTS incelemeleri sonucunda terör örgütüyle bağlantılı kişilerle iletişim kurduklarının belirlendiği kaydediliyor. Bazı sanıkların "kent uzlaşısı" stratejisi doğrultusunda İstanbul'daki çeşitli ilçe belediyelerine sızdırıldıkları ve birçok kişinin İBB meclis üyeliğinin sağlandığı iddia ediliyor.
Örgütsel yapı ve cezai talep
İddianamede, sanıkların terör örgütünün mali yapısına destek sağlama ve saha gücünü artırma amacı taşıdıkları, HDK'nın terör örgütünün yasal görünümlü bir yapılanması olarak değerlendirildiği; Demokratik Toplum Kongresi (DTK) benzeri oluşumların Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararıyla örgütün unsuru olarak kabul edildiği ifade ediliyor.
Savcılık, sanıkların üzerine atılı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan her biri için 7'şer yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep ediyor. İddianamede ayrıca, "kent uzlaşısı" faaliyetinin tespit edilecek diğer kişilerle ilgili soruşturmaların derinleştirilerek devam edeceği vurgulanıyor.