Yargıtay'ın son kararı, prim eklenen maaşlara sahip çalışanları tedirgin eden bir duruma işaret ediyor. Yüksek Mahkeme, ücret artı prim sistemiyle çalışanlarda fazla çalışmanın temel ücretin sabit bir miktarı olduğunu ve prim ödemelerinin fazla çalışma ücreti hesaplamalarında göz önüne alınmayacağını belirledi. Özellikle pazarlama departmanında görev yapan A.B.'nin emeklilik nedeniyle istifasının ardından yaşanan kıdem tazminatı, yıllık izin ve maaş alacaklarını tahsil edememe durumu, bu kararın etkilerini gösteriyor.
Dava sürecinde A.B., ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığında ek ödeme alamadığını, yıllık izinlerinin kullanılmadığını ve yapılan ödemelerin eksik olduğunu ileri sürdü. Fakat davalı firma, bu iddiaları reddederek karşı çıktı. İş Mahkemesi, davacının iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle sona erdirdiği, kıdem tazminatı almaya hak kazandığı, fazla çalışma ve diğer alacaklarda davacı lehine karar verdi. Ancak bu kararın temyiz süreci ve sonrasında Yargıtay'ın getirdiği karar, işçiler arasında endişe yarattı.
Yargıtay'ın kararında, ücretin sabit ve hedefe bağlı primden oluştuğu durumlarda, prim ödemelerinin fazla mesai ücreti hesaplamalarında etkisinin olmadığı vurgulanmıştır. Bu, işçilerin genellikle primlerini hesaplamalara dahil ederek fazla mesai ücretleri bekledikleri bir durumu etkileyebilir. Kararın detaylarına göre, bilirkişi raporuna dayanarak yapılan hesaplamalarda, garanti ücret ve hedefe bağlı prim ödemelerinin nasıl yapıldığı konusunda belirsizlikler ortaya çıkmıştır.
Yargıtay'ın son verdiği karar, prim ödemeleri ve aşırı mesai ücretlerine dair önemli bir hukuki duruma işaret ediyor. Üst mahkeme, ücretlerin sabit ücret ve hedefe bağlı prim kombinasyonundan oluştuğu durumlarda, fazla çalışmanın hesaplanmasında prim ödemelerinin göz ardı edileceğini belirtti. Kararda, işçinin fazla çalışma ücretinin, sabit ücretin saat başına düşen ücretinin yüzde 150 fazlasıyla ödeneceği ifade edildi. Bu durumda, hedefe veya belirli bir kota bağlı prim ödemelerinin, fazla çalışma ücreti hesaplamalarında bir etkisi olmayacak.
Özellikle vurgulanan konulardan biri, prim ödemelerinin fazla çalışma ücreti hesaplamalarına herhangi bir etkisinin olmadığıdır. Davacının garanti ücret ve hedefe bağlı prim üzerinden alınan ücretle ilgili olarak yapılan bir bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücretinin yüzde 150 fazlasıyla hesaplandığı belirtilmiştir. Ancak prim kısmının yüzde 50 fazlasıyla belirlendiği ve bu ücretin, belirlenen asgari ücretin 1,61 katı oranında çarpılarak belirlendiği ifade edilmektedir.
Temyiz sürecinde, İş Mahkemesi'nin kararına karşı yapılan itirazın esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı, Yargıtay tarafından oy birliğiyle bozularak ilk derece mahkemesinin kararının gözden geçirilmesine hükmedilmiştir. Bu durum, işçiler ve işverenler arasında maaş ve prim sistemlerinin nasıl hesaplanacağına dair belirsizlik yaratmış ve benzer durumlarda izlenecek hukuki süreçle ilgili soru işaretleri ortaya çıkarmıştır.
Bu gelişmeler, maaşa eklenen primlere sahip çalışanların hukuki durumunu etkileyecek niteliktedir ve benzer davaların önünü açabilir. İş Mahkemesi'nin lehine kısmi karar verdiği davada, Yargıtay'ın tamamen farklı bir yönde hükmetmesi, benzer davalarda izlenecek yol konusunda belirsizlik yaratmaktadır. İş dünyasında, çalışanlar ve işverenler arasında prim sistemlerinin gözden geçirilmesine dair tartışmaların artması beklenmektedir.