Reklamcılığın Toplumsal Yansımaları
Reklamlardaki ırkçı ve ayrımcı stereotipler, toplumda var olan fikirlerin bir yansımasıdır. İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gonca Yıldırım Öge, bu konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Reklamlar ve Irkçı Stereotipler
"Reklamlar, bir fikri ya da ürünü tanıtmanın yanı sıra kullanıcıları ikna etme amacı taşır. Ancak bu süreçte toplumda yerleşik olan ayrımcı fikirlere yer verilmesi, ayrışmayı pekiştirir," diyen Öge, ırkçılığın sürekli olarak medyada yeniden üretildiğini belirtti.
Toplumda Ayrımcılığın Yaygınlığı
Öge, reklamların, göçmenler ve azınlık grupları gibi toplumda belirli kesimlerin maruz kaldığı ırkçılığı daha da görünür kıldığını vurguladı. "Özellikle ABD ve Avrupa'da ayrımcı reklamların sıkça yer aldığını görmekteyiz," ifadelerini kullandı.
Çocukların İstismar Edilmesi ve Stereotipler
Öge, çocukların reklamlarda yanlış ve uygunsuz şekillerde kullanılmasının da dikkat çekici olduğunu belirterek, ayrımcı reklamların toplumsal kalıplaşmalara katkıda bulunduğunu açıkladı.
Sosyal Medyanın Rolü
Günümüzde sosyal medyanın gücünün artmasıyla birlikte, reklam dünyasında daha fazla sorgulama yapıldığını belirten Öge, "Bu tarz reklamların hala yapılması, kasıtlı olup olmadığı konusunda düşündürücü," dedi.
Reklamcılıkta Kapsayıcılık ve Çeşitlilik
Sürdürülebilirliğin önemli bir unsuru olan kapsayıcılık ve çeşitliliğin reklam dünyasında sağlanması gerektiğini ifade eden Öge, tüm etnik kökenlere hitap edecek ürünlerin daha başarılı olacağını belirtti.
Sonuç ve Öneriler
Öge, reklam ajansı ve markaların, ırkçılık ve ayrımcılık konusunda eğitim alması gerektiğinin altını çizerek, "Reklamcılık, hiçbir kültürel yapıya saldırmadan, tüm insanlara hitap eden bir şekilde yapılmalıdır," dedi.