Karadeniz Kıyılarında Rip Akıntısı Uyarısı
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Deniz Bayraktar Bural, özellikle Karadeniz kıyılarında etkili olan ve halk arasında "çeken akıntı" olarak bilinen rip akıntısına kapılan kişilerin panik yapmadan sahile paralel yüzmeleri gerektiğini belirtti.
Rip Akıntılarının Oluşumu
Bural, AA muhabirine verdiği röportajda, rip akıntılarının sahil şeridinden açık denize doğru gelişen ve oldukça güçlü olabilen akıntılar olduğunu ifade etti. Bu akıntıların oluşumunda en önemli etkenin dip batimetrisi ve kıyıya paralel ilerleyen dalgaların kırılması olduğunu vurguladı.
"İlerleyen dalgalar, kum tepeciği üzerinden sığlaşma etkisiyle kırılıyor. Kırıldıktan sonra, bu yarık içerisine hızla geri girerek açık denize doğru şiddetli bir akıntı oluşturuyor. Bu durumda kırılan dalgaların formu bozulmakta ve bir akıntıya dönüşmektedir," dedi.
Rip Akıntısının Tespiti
Bural, kumlu bir deniz yapısı ve kırılan dalgaların bulunduğu her türlü yerde çeken akıntı olabileceğini belirtti. 'Fakat bunun oluşumunu etkileyen başka faktörler de var,' diyen Bural, rüzgarın gücünün dalgaların yüksekliğini ve periyodunu artırarak çeken akıntının oluşmasında rol oynadığını dile getirdi.
Panik Yapmayın ve Yanlamasına Yüzün
Rip akıntısına kapılan bir kişinin akıntıya karşı yüzmemesi gerektiğini yineleyen Bural, boğulma vakalarının çoğunun bu esnada yaşandığını hatırlattı. "Rip akıntısına kapılan kişi, panik yapmadan, sahile paralel yüzmek veya su yüzeyinde kalmayı hedeflemek durumundadır. Unutmayalım ki bu genellikle dar, kısa süreli bir akıntıdır," ifadelerini kullandı.
Bilinç Düzeyinin Artırılması Gerekiyor
Türkiye'de rip akıntılarıyla ilgili bilinç düzeyinin yeterli olmadığını belirten Bural, AFAD öncülüğünde bazı çalıştayların düzenlendiğini, ancak bu çalışmaların daha da yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Deniz Bayraktar Bural, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
