Serbest Bırakılan İsrailli Esirlerden Netanyahu'ya Sert Çağrı

Serbest bırakılan 56 İsrailli esir, Başbakan Netanyahu'ya ateşkes ve esir takası anlaşmasının uygulanmasını talep etti.

Yayın Tarihi: 07.03.2025 23:48
Güncelleme Tarihi: 07.03.2025 23:48

Serbest Bırakılan İsrailli Esirlerden Netanyahu'ya Sert Çağrı

Serbest Bırakılan İsrailli Esirlerden Netanyahu'ya Önlem Çağrısı

Serbest bırakılan İsrailli esirler, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının tüm aşamalarını sürdürmesi için çağrıda bulundu. The Times of Israel gazetesinin haberine göre, Hamas ile İsrail arasında gerçekleştirilen esir takası sonucunda serbest kalan 56 İsrailli, Netanyahu'ya yazdıkları mektupta bu talepte bulundu.

Ateşkes Anlaşmasının Uygulanması Şart

Serbest bırakılan esirler, mektupta Netanyahu'dan Gazze'de hâlâ tutulan diğer İsrailli esirlerin bir an önce serbest bırakılması adına ateşkes anlaşmasını eksiksiz uygulamasını istedi. Mektuplarında, "Çatışmalara geri dönülmesinin geride kalan İsrailli esirlerin hayatları için gerçek bir tehlike olduğunu biliyoruz." ifadeleriyle durumu vurguladılar.

Ateşkes Anlaşmasının Durumu

Gazze'de 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması, 1 Mart'ta sona ermişti. Ancak, Netanyahu'nun 3 Şubat'ta başlaması gereken anlaşmanın ikinci aşama müzakerelerini engellediği iddia ediliyor. İsrail Başbakanlık Ofisi, 2 Mart'ta yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun Gazze Şeridi'ne her türlü insani yardımın durdurulmasına karar verdiğini duyurdu.

İnsani Kriz Derinleşiyor

Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi yerine, ilk aşamanın Ramazan ayı sonuna kadar uzatılmasını talep ediyor.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten itibaren ateşkes anlaşmasına kadar Gazze'ye gerçekleştirdiği saldırılarda yaklaşık 48.446 Filistinli hayatını kaybetti, bunların arasında 17.881'i çocuk, 12.316’sı ise kadın olarak kayıtlara geçildi. Enkaz altında halen binlerce kişinin olduğu bildirilirken, sığınacak yer arayan halkın hastane ve eğitim kurumlarının hedef alınmasıyla sivil altyapı da büyük ölçüde tahrip edildi.