DOLAR
42,55 0%
EURO
49,62 0%
ALTIN
5.760,74 0%
BITCOIN
3.885.319,72 0%

Sumud Filosu'ndaki aktivistler: İsrail'in şiddetini anlattı, Türkiye'ye teşekkür

Sumud Filosu'ndaki yabancı aktivistler, İsrail'in saldırı ve alıkoyma sırasında maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik şiddeti anlattı; Türkiye'ye minnettarlıklarını dile getirdiler.

Yayın Tarihi: 04.10.2025 19:23
Güncelleme Tarihi: 04.10.2025 19:23

Sumud Filosu'ndaki aktivistler: İsrail'in şiddetini anlattı, Türkiye'ye teşekkür

Sumud Filosu'ndaki aktivistler: İsrail'in şiddetini anlattı, Türkiye'ye teşekkür

İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan Küresel Sumud Filosundaki yabancı aktivistler, teknelere yapılan operasyonlarda maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik şiddeti anlattı. Aktivistler, Türkiye'nin güvenli tahliye desteğine teşekkür etti.

Arjantinli aktivist Gonzalo Di Pretoro

Türk Hava Yolları'nın (THY) uçağıyla İstanbul Havalimanı'na getirilen Arjantinli aktivist Gonzalo Di Pretoro, İsraillilerin kendilerine kaba davrandığını söyledi. Pretoro, sağ ayağından ampütasyon geçirdiğini aktararak: "Özel ayakkabıya ihtiyacım olduğunu söyledim. Bana basit ayakkabı getirdiler. Ayrıca, buna (özel ayakkabı) ihtiyacım olduğunu söylediğimde beni itip kaktılar. Bize karşı çok agresiflerdi." ifadelerini kullandı.

Fas asıllı Fransız aktivist Yasin Benjelloyn

Yasin Benjelloyn, İsraillilerin davranışlarının Filistinlilere yönelik uygulamaları hayal etmelerini sağladığını belirterek şu iddiaları paylaştı: "Bize yaptıkları şey, ilaca ihtiyacı olanların ilaç almasını engellemekti. 32 saat sonra bize sadece su verdiler. Neredeyse hiç yiyeceğimiz yoktu. Sabah saat 03.00'te köpekler ve keskin nişancılar odamıza girerek bizi uyandırdılar. Uyumamızı engellemek için her iki saatte bir bizi uyandırdılar. Bunu bize, vatandaşlara, masum sivillere yapıyorlar. Bu, bizim Filistinlilere ne yaptıklarını sadece hayal etmemizi sağlıyor." Benjelloyn, "Bizi güvenli şekilde evimize getirdikleri için Türkiye'ye teşekkür etmeliyiz." dedi.

İtalyan gazeteci Lorenzo Agostino

İtalyan gazeteci Lorenzo Agostino, uluslararası sularda kaçırıldıktan sonra karaya çıkarıldıklarını ve burada ağır muameleye maruz kaldıklarını anlattı: "Karaya çıktıktan sonra terörist grup gibi davrandılar. İnsanları tekmelediler. İki günden fazla süre boyunca temiz su vermediler. Her fırsatı değerlendirip hepimizi aşağıladılar. Greta Thunberg, sadece 22 yaşında cesur bir kadın. Aşağılanarak İsrail bayrağına sarıldı ve bir ödül gibi sergilendi. Gerçekten barbarca bir yerde olduğumu hissettim ve bu barbarlığın bir an önce sona ermesini umuyorum."

Agostino, ayrıca İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Aşdod Limanı'na vardıklarında salonun dışında olduğunu belirterek, "Sanki biz teröristmişiz gibi davranılmasını sağlıyordu çünkü bizi terörist sanıyordu." dedi. Yaşadıkları şiddeti ise şöyle özetledi: "Polis bize çok sıkı kelepçe taktı ve bu da durumumuzu daha kötü yaptı. Gözlerimizi bağladılar ve neredeyse hiç giysimiz olmadan, çok düşük sıcaklıkta bir minibüse bindirdiler. Donacak gibiydik. Bizi orada yaklaşık 3 saat kadar tuttular."

Kuveyt vatandaşı Mohammad Jamal

Kuveyt vatandaşı Mohammad Jamal, operasyona yaklaşık 700 kadar özel kuvvetin katıldığını belirtti. Jamal, teknesinin sabah saat 06.00'da 20 asker tarafından ele geçirildiğini ve ele geçirildikleri yerden Aşdod Limanı'na kadar 12 saat boyunca güneşin altında tutulduklarını anlattı: "Orada bize çok kötü davrandılar. Bu süre boyunca hiç yemek yemedik ve sadece su içmemize izin verildi. Su içip tuvalete gittik. Aşdod'a vardığımızda polis bize çok kötü davrandı."

"Sizi dövdüler mi?" sorusuna Jamal, "Bazı arkadaşlarımız dövüldü ama daha çok küfür edildi. Dünya kamuoyunun baskısı altında oldukları anlaşılıyordu. Dünya kamuoyu, onların kendi planladıklarından daha iyi davranmalarını sağladı. Bize karşı o kadar öfke ve kızgınlık duyuyorlardı ki kamuoyu yüzünden hiçbir şey yapamadılar. İnsanlar bizi gösteri yaparak ve gözetleyerek korudu." yanıtını verdi.

Jamal, tüm eşyalarının ellerinden alındığını, sadece pasaportlarının verildiğini ve üç gün boyunca hapiste susuz kaldıklarını söyledi: "Sadece temizlenmek için su vardı. Bize, 'Yıkandığınız suyu için.' dediler. Duş yoktu, yemek çok azdı, doktor yoktu. Bazıları kalp ilacı, epilepsi ilacı kullanıyordu, ilaçlarını alamadılar." Jamal, "Gazze'yi gözlemlemeye devam etmeliyiz çünkü bize yapamadıklarını Gazze'de yapıyorlar." ifadelerini kullandı ve medyaya, Türk halkına, Avrupa ve dünyadaki insanlara desteği için teşekkür etti.

(Sürecek)