DOLAR
42,72 -0,07%
EURO
50,09 0,23%
ALTIN
5.930,02 -0,19%
BITCOIN
3.695.978,85 1,3%

TAYFUN BLOK-4 ile Türkiye'nin Hipersonik Caydırıcılığı

Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, TAYFUN BLOK-4 hipersonik füzesi ve 'Çelik Kubbe' ile Türkiye'nin savunma sanayisindeki stratejik kazanımlarını anlattı.

Yayın Tarihi: 07.10.2025 15:35
Güncelleme Tarihi: 07.10.2025 16:02

TAYFUN BLOK-4 ile Türkiye'nin Hipersonik Caydırıcılığı

TAYFUN BLOK-4 ile Türkiye'nin Hipersonik Caydırıcılığı

Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, TAYFUN BLOK-4 hipersonik füzesinin Türk savunma sanayisinin geldiği noktayı gösterdiğini vurguladı ve gelecek dönemde geliştirilmesi gereken teknoloji alanlarını açıkladı.

Konuşma ve zirve

5. Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi, MÜSİAD Ankara Şubesi ev sahipliğinde Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kongre Merkezi'nde; İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı desteğiyle gerçekleştiriliyor. İkinci, dünyada güvenlik dengelerinin hızla değiştiği bir dönemde Türkiye'nin savunma sanayisindeki stratejik konusuna dikkat çekti.

İkinci konuşmasında, Türkiye'nin artık Türk Silahlı Kuvvetleri'nin neredeyse tüm sistem ve platform ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye ulaştığını belirterek, kendi silahını, füzesini, radarını üretebilen bir ülkenin güvenlik kaderini de belirleme kapasitesi kazandığını söyledi: “Kendi silahını, füzesini, radarını üretebilen bir ülke, artık kendi güvenlik kaderini de kendi tayin eder hale gelir. Bu, tam bağımsızlık yolunda en kritik eşiğin aşılmasıdır.”

Geleceğin teknoloji öncelikleri

İkinci, savunma sektörünü önümüzdeki 10-15 yıl içinde derinden etkileyecek üç ana teknoloji alanını öne çıkardı: yapay zeka, hipersonik teknolojiler (mach 5 ve üzeri) ve uzay ile sensör teknolojileri. İkinci, bu üç alanın savunma teknolojilerinde paradigma değişimi yaratacağını belirtti ve sensör ile lazer teknolojilerinde yerlileştirme çalışmalarına hız verdiklerini söyledi.

“Yapay zeka, hipersonik teknolojiler yani mach 5 ve üzeri hızlarda hareket eden sistemlere karşı savunma çözümleri ve gözetleme, iletişim ve lazer tabanlı sistemlerin geleceği olan uzay ve sensör teknolojileri. Bu üç alan, savunma teknolojilerinde paradigma değişimi yaratacak.”

Sensörler, yerlileştirme ve ambargolar

İkinci sensörlerin ve alt teknolojilerin önemine vurgu yaparak, füzelerin başarısının güçlü algılayıcılara bağlı olduğunu söyledi: “Eğer füzeleriniz yeterince iyi sensörlere sahip değillerse görevlerini çok da iyi bir noktada yerine getiremeyebilirler. Sensör ve bunun alt teknolojilerini lazer, RF teknolojileri, dalga teknolojileri, kızılötesi algılayıcılar, gibi daha çok üzerine çalışıp geliştirmemiz gerekiyor.”

İkinci, Batılı ülkelerin uyguladığı açık ve kapalı ambargolara da değinerek, özellikle roket ve füze teknolojilerinde Roketsan'ın ciddi kısıtlarla karşılaştığını, ancak yerlileştirme ve millileştirme faaliyetlerinde önemli mesafe kat ettiklerini belirtti.

IDEF 2025'te tanıtılan TAYFUN BLOK-4 hipersonik füze sisteminin Kara Kuvvetleri'nin uzun menzilli ihtiyaçlarını yerli ve milli imkanlarla karşılamak üzere tasarlandığını aktaran İkinci, sistemin önemini şöyle özetledi: “Hipersonik füzeye sahip olmak ciddi bir caydırıcılık getiriyor, yerli imkanlara yapabiliyor olmak da savunma sanayisinde geldiğimiz noktayı gösteriyor. Yakıt, patlayıcı, güdüm, sinyal istihbaratı, sensör, füzyon, nanoteknoloji gibi alanlarda kabiliyetlerimizi geliştirmemiz gerekiyor.”

Türkiye'nin katmanlı hava savunması: Çelik Kubbe

İkinci, Türkiye'nin geliştirdiği Çelik Kubbe hava savunma sisteminin, kara, deniz ve hava unsurlarını kapsayan çok katmanlı bir yapı oluşturduğunu anlattı. Sistem; radarlar, sensörler, hava araçları, deniz platformları ve füzelerden oluşan entegre bir savunma ağı olarak tasarlandı ve kara ile birlikte deniz ve hava sahasını da eş zamanlı koruyabilecek nitelikte.

Projede ASELSAN, Roketsan, TÜBİTAK SAGE ve MKE gibi kurumların ortak çalışmasının önemine vurgu yapan İkinci, yapay zeka tabanlı karar destek sistemlerinin kilit rolü olduğunu belirtti. İkinci, insan hızının ötesine geçen tepki kapasitesinin altını çizerek, binlerce radar izi ve hedef verisinin insan eliyle yönetilemeyeceğini söyledi: “Hedef önceliklendirme, tanıma, tehdit değerlendirme ve en uygun karşı tedbirin seçimi gibi süreçler, yapay zeka algoritmalarıyla yürütülüyor. Bu teknoloji, hava savunmasında karar süresini milisaniyelere düşürerek etkisiz hale getirme oranını dramatik biçimde artırıyor.”

Son olarak İkinci, yapay zekanın savunma teknolojilerinde yalnızca bir araç değil, sistemin merkezi bileşeni haline geldiğini vurguladı: “Yapay zeka, yalnızca veriyi analiz eden bir mekanizma değil, radarın, füzenin, komuta kontrol merkezinin ve hatta mühimmatın kendi arasında kurduğu iletişimi optimize eden bir zihin. Artık sahadaki asker, uçaktaki pilot veya radar operatörü tek başına değil, arkasında devasa bir dijital zeka desteğiyle hareket ediyor. Bizim için de yapay zeka, ithal edilecek bir yazılım değil, milli olarak eğitilen bir stratejik kabiliyettir.”

MÜSİAD Ankara Şubesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen 5. Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi...

MÜSİAD Ankara Şubesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen 5. Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kongre Merkezi'nde İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteğiyle gerçekleştiriliyor. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, burada konuşma yaptı.

MÜSİAD Ankara Şubesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen 5. Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi...