Tekerlekli Sandalyeli Gazzeli Baba, Çocukları İçin 'Ölüme' Gidiyor
Yiyecek için Zikim ve Netzarim noktalarına risk altında gidiyor
İbrahim Abduddayim, 2014 yılında Gazze'ye düzenlenen saldırılarda iki bacağını da kaybeden 37 yaşındaki bir baba. Ölüme ve yaralanma riskine rağmen, çocuklarının karnını doyurmak için tekerlekli sandalyesiyle Zikim ve Netzarim gibi sözde yardım dağıtım noktalarına gitmek zorunda kalıyor.
Beyt Lahiya kökenli olan İbrahim, Gazze kentinin doğusuna göç ederek ailesiyle birlikte Şifa Hastanesi yakınlarında kurduğu bir çadırda yaşıyor. Abluka nedeniyle 6 çocuk ve eşinin yiyecek, su ve yakıt ihtiyaçlarını sağlamak onun sorumluluğunda.
"Bir kutu konserve ya da bir kilo un için ölüme gidiyoruz. İster Zikim ister Netzarim olsun fark etmez. Karnımızı doyurmak için ölümle burun buruna geliyoruz. Ben tekerlekli sandalyeye mahkum olmama rağmen bu noktalara gitmek zorunda kalıyorum."
Çocuklarının "Baba yemek istiyoruz" demesi üzerine mecburen yola çıktığını anlatan İbrahim, "Şansım yaver giderse Zikim'den fasulye konservesi ya da bir kilo un getiriyorum. Getirirsem yiyoruz, getiremezsem başımızın çaresine bakıyoruz." dedi.
Yardım dağıtım noktasından aldığı fasulye konservesini eşiyle yakılan ateşte ısıtıp çocuklarıyla birlikte yediklerini söyleyen İbrahim, son iki yıldır ailecek ağırlıklı olarak bakliyat, un, mercimek, pirinç ve makarna tükettiklerini ve bu yemeklerden usandıklarını ifade etti.
Bazen aşevlerine gidip yemek almaya, bazen komşularından ekmek istemeye çalıştıklarını belirten baba, "Yiyecek bulursak yiyoruz yoksa tuzlu suyla öğünü geçiştiriyoruz. Mercimek yedikten sonra çocuklara hemen acıkmamaları için tuzlu su içmelerini söylüyorum." dedi.
İbrahim, tekerlekli sandalyeyle yardım noktalarına ulaşmanın, su ve yakacak temin etmenin bile bir işkence olduğunu vurguladı: "Ben bacakları olmayan bir adamım. Hasta çocuklarım var. Yemeğimiz, suyumuz yok. Çocuklarıma ne yiyecek ne de ilaç temin edebiliyorum."
Yeni doğan kızının 10 günlük olduğunu ve mama ile beze ihtiyaç duyduğunu söyleyen İbrahim, bebeği hastaneden almak istemediğini anlattı: "Doğduğunda 1 gün hastanede kaldı, almak istemedim. İnsanlar bana bebeği almamı söyledi. Tamam alayım ama nasıl bakacağım. Ne kıyafeti var, ne maması, ne de bezi."
Nida Abduddayim ise eşinin sık sık Zikim'den kuru fasulye, bezelye, salça, bulgur, mercimek, pirinç ve un getirerek aileyi birkaç gün idare etmeye çalıştığını söyledi. Nida, "Bunlar bize 4-5 gün yetiyor, sonra yeniden yardım noktasına gitmek zorunda kalıyoruz. Bulursak yiyoruz, bulamazsak aç duruyoruz. Hayatımız bu şekilde geçiyor. Yemek bulmak, karın doyurmak zor iş. Ölüme gitmek demek. İnsanlar gidiyor bir daha dönemiyor, yaralanıyor ve sakat kalıyor. Ama insanlar çocukları için gitmek zorunda kalıyor."
İsrail'in 2014 yılında Gazze'ye düzenlediği saldırılarda iki bacağını da kaybeden 37 yaşındaki İbrahim Abduddayim ölüm tehlikesine rağmen çocuklarının karnını doyurmak için tekerlekli sandalyesiyle ABD-İsrail güdümündeki sözde insani yardım dağıtım noktasına gitmek zorunda kalıyor. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya sakinlerinden olan 6 çocuk babası İbrahim, Gazze kentinin doğusuna göç etti ve şu an ailesiyle birlikte Şifa Hastanesi yakınlarında kurduğu bir çadırda yaşıyor.