ATK Raporları 'Yenidoğan Çetesi' Dosyasına Dahil Edildi
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi talebiyle hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporları, İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları iddia edilen 57 sanıklı "Yenidoğan çetesi" davasının dosyasına girdi.
10 Maktul Bebeğe İlişkin Ayrıntılı İnceleme
ATK, mahkeme talebi doğrultusunda 10 maktul bebek için ölüm nedenleri, tanı ve teşhisler, uygulanan işlemlerin doğruluğu, olası tıbbi uygulama hataları ve dosyadaki sanıkların kusurlarına ilişkin ayrı ayrı raporlar düzenledi.
Raporlar arasında Tokluoğlu, Alkari, Helvacı, Kadan, Karaduman, Karakoç, Kaya, Opara, Serdarova ve Süleymanoğlu soyadlarına sahip maktul bebeklere dair detaylı tıbbi değerlendirmeler yer aldı.
Süleymanoğlu Bebek: Konjenital Anomaliler ve Yönetim İhmalleri
Süleymanoğlu bebek hakkında hazırlanan raporda, bebeğin ekstremite ve kalp anomalileri ile doğduğu ve ölümünün konjenital kalp hastalığı ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiğinin kabul edilmesi gerektiği kaydedildi.
Raporda oksijen yönetimiyle ilgili olarak, bebeğin oksijen satürasyonunun yüzde 85 civarında tutulması gerekirken sürekli yüzde 93-95 arasında seyrettiği ve bu nedenle oksijen yönetiminin uygun yapılmadığı tespiti yer aldı.
Ayrıca, yatışının 4. gününde besin ihtiyacını karşılayacak damar yolu ile verilecek karışıma başlanması gerekirken bunun yapılmadığı bildirildi. EKO raporunda multidisipliner bir merkeze sevk edilmesi gerektiği vurgulandı, ancak böyle bir sevk işlemi yapılmadığı ve yeniden kardiyoloji konsültasyonuna ilişkin tıbbi belge bulunmadığı belirtildi.
Rapor, bebeğin 2 Temmuz 2023'ten itibaren hayatla bağdaşmayacak şekilde kilo aldığını; idrar çıkışı azalan ve böbrek yetmezliği tablosu gelişen bebeğe potasyum içeren sıvıların verilmeye devam edildiğini aktardı. Ciddi böbrek yetmezliği bulguları olan bebeğin günde en az iki kez böbrek fonksiyon testlerinin kontrol edilmesi gerekirken sadece 2 ve 6 Temmuz'da laboratuvar tetkikleri yapıldığı, bunun sonucunda diyalize geç kalındığı tespit edildi.
Yatışının 21. gününde kilosu iki katına çıkan bebeğin, sıvı yönetiminin kötü olması nedeniyle yaşamla bağdaşmayacak şekilde kilo aldığı değerlendirilirken, raporda bu tıbben uygun olmayan uygulamalar ve ihmaller ile bebeğin ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu ifade edildi.
Tıbbi Sorumluluk ve Kurumsal Eksiklikler
Raporda, uygun bakım, takip ve tedavinin sağlanmamasından dolayı bebeğin primer bakımından sorumlu olan Dr. Dursun Eryılmaz ile yenidoğan yoğun bakım sorumluluğunu üstlenen ve kardiyovasküler cerrahi merkezi bulunan bir hastaneye sevk sürecini iptal eden Dr. İlker Gönen'in tıbben sorumlu olduğu belirtildi.
Tüm dosya değerlendirilince, 3. düzey yoğun bakım şartlarını taşımadığı halde bu düzeydeymiş gibi gösterilerek yenidoğan bebeklerin yatırılmasını sağlayan ve uygun olmayan koşullarda takip ve tedavi sürecini organize eden Uzm. Dr. Fırat Sarı'nın da tıbben sorumlu olduğuna işaret edildi.
Rapor ayrıca, hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinin işletmesiyle ilgili denetim yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin Özel Bağcılar Medilife Hastanesi yönetiminin organizasyon hatasından kaynaklandığını bildirdi.
Süreç ve Hukuki Boyut
Hazırlanan ATK raporları, mahkeme dosyasına eklenerek soruşturmanın ve yargılama sürecinin önemli bir delil setini oluşturdu. Raporlardaki bulguların, sanıkların hukuki sorumluluğunun tespitinde belirleyici olması bekleniyor.