MHP'li Baki Ersoy TBMM'de Üretim, Finansman ve Sosyal Destek Taleplerini Sundu
Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, 2024 Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifinin 2. maddesi üzerine TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ülkenin üretim gücünü ve sosyal adaleti korumaya yönelik somut talepleri paylaştı.
Üretim ve reel sektörün sorunları
Ersoy, konuşmasında ülkenin en büyük gücünün sanayici, çiftçi ve esnaf olduğunu belirterek, küresel ölçekteki ekonomik dalgalanmaların; enerji maliyetleri, emtia fiyatlarındaki belirsizlik, tedarik zinciri aksamaları ve finansmana erişimdeki sıkılaşmanın Türkiye'yi de etkilediğini ifade etti.
Sanayici temsilcilerinin aktardığına göre, özellikle ihracat yapan firmalar artan işçilik maliyetleri nedeniyle rekabet güçleri açısından zorlanıyor; nitelikli eleman bulma güçlüğü de firmaların önünde önemli bir sorun olarak duruyor. Bu durumun istihdamı koruyacak ve verimliliği artıracak desteklerin önemini artırdığı vurgulandı.
Ersoy, piyasa şartlarının birçok üretici firmanın bilançosunu olumsuz etkilediğini, borçluluk oranlarını yükselttiğini ve kredi notlarında düşüşlere yol açtığını; bunun da özellikle üretim ve ihracat odaklı firmaların krediye erişimini zorlaştırdığını söyledi.
Ayrıca lojistik ve nakliye maliyetlerindeki artışın iç piyasada navlun fiyatlarını yükselterek yerli ürünlerin rekabet gücünü zayıflattığına dikkat çekildi ve lojistik maliyetlerin bütüncül yaklaşımla ele alınması gerektiği bildirildi.
Çalışanların icra sorunları ve finansman önerileri
Ersoy, üretici firmaların sahada karşılaştığı bir diğer sorunun çalışanlara gelen icra bildirimleri olduğunu; icra işlemlerinin zaman zaman doğrudan banka hesaplarına yansımasının işletmelerin günlük nakit akışını aksattığını kaydetti. Bu durumun, işverenlerin borçlu kişileri istihdam etmekten çekinmesine yol açtığını belirtti ve icra tahsilatlarının mümkün olduğunca çalışanın şahsi hesabı üzerinden yürütülmesinin üretim düzenini koruyacağını söyledi.
Finansmana erişimde bankalara uygulanan kredi büyüme kriterlerinin reel sektör üzerinde baskı oluşturduğunu belirten Ersoy, üretim yapan firmalar ve KOBİ’ler için esneklik, sektöre özel kredi modelleri ve üretimi önceleyen finansman araçlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
İhracat yapan firmalar açısından gelir ve borçlanma para birimi arasındaki uyumsuzluk da sıkıntı yaratıyor; döviz geliri olmayan firmaların dövizle borçlanmak zorunda kalmasının maliyetleri artırdığına dikkat çekildi.
Çiftçi, esnaf ve vergi yapılandırması talepleri
Ersoy, çiftçilerin son yıllarda yaşanan kuraklık, don, sel gibi afetler nedeniyle ciddi kayıplar yaşadığını, afetlerden etkilenen çiftçilere yönelik borç erteleme, faiz indirimi ve yapılandırma gibi kolaylıkların tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından hayati olduğunu söyledi.
Sanayici, esnaf ve çiftçilerin vergi ve SGK borçlarına uygulanan faiz yükünün sahada sıkça dile getirildiğini aktaran Ersoy, daha önce matrah artırımı ve yapılandırmadan yararlanmış ancak küresel şartlar nedeniyle borçlarını ödeyemeyen mükelleflerin yeniden değerlendirilmesini önerdi. Ayrıca kapsamlı bir vergi ve SGK yapılandırması ile matrah artırımı imkânının yeniden hayata geçirilmesi talebini yineledi.
Emekliler ve sosyal adalet vurgusu
"Yıllarca çalışmış, devleti milleti için emek vermiş ve görev süresini doldurarak emekliye ayrılmış vatandaşlarımızın refahını sağlamak, bizlerin boynunun borcudur" sözleriyle Ersoy, emeklilere özel bir parantez açtı. Konuşmasında COVID-19, küresel krizler ve ülkemizdeki afetlerin mali disiplini bozduğunu ve birçok kesimi doğrudan etkilediğini belirtti.
Ersoy, Kayseri'deki emekli vatandaşlarla yapılan sohbetlerden edindiği izlenimleri paylaştı ve "16 milyon emeklimizin sadece 640 bini 25 bin TL üzeri maaş almaktadır." ifadesiyle mevcut maaş dağılımına dikkat çekti. Bu verilere dayanarak, emekli maaşlarında ciddi artış yapılmasının haklı bir talep olduğunu savundu.
Ek talepler arasında 1. dereceye gelen memurların tamamına 3600 ek gösterge verilmesi, ev hanımlarına prim desteği sağlanarak emeklilik haklarının güvence altına alınması ve esnaf ile çiftçilerin emeklilik BAĞKUR prim sayısının düşürülmesi yer aldı.
Staj ve çıraklık sürelerinin emeklilik hesabı
Staj ve çıraklık dönemlerinin mesleki eğitimin ve sosyal güvenlik sistemine dahil olmanın bir parçası olduğunu belirten Ersoy, bu dönemlerde yapılan sigorta girişlerinin emeklilik başlangıcı olarak kabul edilmemesinin adaletsizlik yarattığını söyledi. Bu sürenin emeklilik hesabında değerlendirilmesinin hem mesleki eğitimi teşvik edeceğini hem de uzun süredir dile getirilen bir beklentiyi karşılayacağını ifade etti.
Sonuç: Üretim, istihdam ve sosyal adalet
Konuşmasını Cumhur İttifakı perspektifiyle bağlayan Ersoy, sahadan gelen taleplerin gerçekçi ve çözüm odaklı olduğunu belirterek devlet, millet ve üreticinin el ele vermesiyle küresel zorlukların üstesinden gelinebileceğine inandığını söyledi.
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ KAYSERİ MİLLETVEKİLİ BAKİ ERSOY; TBMM GENEL KURULU'NDA GELİR BÜTÇESİ ÜZERİNE YAPTIĞI KONUŞMADA; "YILLARCA ÇALIŞMIŞ, DEVLETİ MİLLETİ İÇİN EMEK VERMİŞ VE GÖREV SÜRESİNİ DOLDURARAK EMEKLİYE AYRILMIŞ VATANDAŞLARIMIZIN REFAHINI SAĞLAMAK, BİZLERİN BOYNUNUN BORCUDUR" DEDİ.