Dünya genelinde enflasyonla mücadele devam ederken, büyük merkez bankaları Şubat ayında para politikalarını gevşetmeye devam etti. Özellikle İngiltere Merkez Bankası (BoE), yılın ilk para politikası kararında politika faizini 25 baz puan indirerek %4,5'e çekti. Bu karar, dünya genelindeki enflasyon-resesyon ikileminde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İngiltere Merkez Bankası'nın Faiz İndirimi
BoE, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 7 üye, 25 baz puanlık indirim yönünde oy kullandı. Başkan Andrew Bailey, yaptığı açıklamada, enflasyon baskılarının hafiflediğini ancak hâlâ yüksek olduğunu vurgulayarak, faizlerin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. Geçen yıl iki kez toplam 50 baz puan faiz indiren BoE'nin bir sonraki faiz kararı 20 Mart'ta açıklanacak.
Avustralya ve Yeni Zelanda Merkez Bankaları da Faiz İndirdi
Avustralya Merkez Bankası, Ekim 2020'den bu yana ilk kez referans faiz oranını 25 baz puan düşürerek %4,35'ten %4,1'e çekti. Enflasyonun önemli ölçüde düştüğü belirtilirken, iş gücü piyasasındaki verilerin beklenenden güçlü olduğu ifade edildi.
Yeni Zelanda Merkez Bankası da Şubat ayında faiz oranını 50 baz puan düşürerek %4,25 seviyesine indirdi. Banka, yıllık tüketici enflasyonunun hedef bandında kalmaya devam ettiğini belirtti.
Güney Kore'nin İlk Faiz İndirimi
Güney Kore Merkez Bankası, politika faizini 25 baz puan indirerek %2,75 seviyesine düşürdü. Açıklamada, hanehalkı borcunda yavaşlama ve büyümedeki daralmanın faizlerin düşürülmesine zemin hazırladığı ifade edildi.
Rusya ve Diğer Merkez Bankalarının Kararları
Rusya Merkez Bankası (CBR), politika faizini %21'de sabit bıraktı ve enflasyonist baskının devam ettiğini belirtti. Macaristan Merkez Bankası, politikada değişiklik yapmadan faiz oranını %6,50'de sabit tuttu. Çekya Merkez Bankası ise iki haftalık repo faiz oranını 25 baz puan indirerek %3,75'ye çekti.
Tüm bu gelişmeler, dünyadaki ekonomik belirsizlikler ve enflasyonun kontrol altına alınması çabalarının bir sonucu olarak öne çıkıyor. Merkez bankalarının almış olduğu kararlar, küresel ekonomi üzerinde önemli etkiler yaratmaya devam edecek.
