DOLAR
42,54 0%
EURO
49,6 0%
ALTIN
5.756,15 0%
BITCOIN
3.911.571,55 0%

206 Eski Büyükelçiden AB'ye Çağrı: İsrail'e Yaptırım ve Filistin'in Tanınması

206 eski büyükelçi, Gymnich toplantısı öncesi AB ve üye ülkelere İsrail'e karşı yaptırım, Gazze'ye insani erişim ve Filistin Devleti'nin tanınması çağrısı yaptı.

Yayın Tarihi: 26.08.2025 16:33
Güncelleme Tarihi: 26.08.2025 16:33

206 Eski Büyükelçiden AB'ye Çağrı: İsrail'e Yaptırım ve Filistin'in Tanınması

206 Eski Büyükelçiden AB'ye Ortak Mektup: İsrail'e Yaptırım Çağrısı

Avrupa Birliği ve üye ülkelerine yönelik ortak bir mektupta 206 eski büyükelçi, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki uygulamalarına karşı acil, somut ve koordineli adımlar atılması talebinde bulundu. Mektup, 29-30 Ağustos'ta düzenlenecek Gymnich formatlı AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı öncesinde imzalandı.

İddialar ve kınama

Mektupta, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiği belirtilerek, AB'nin bu ihlallere karşı sessiz kalmasının "ahlaki ve siyasi bir başarısızlık" olduğu vurgulandı. Gazze'de yaşanan insani felaketin derinleştiğine dikkat çekilen metinde, İsrail hükümetinin bir milyon Filistinliyi güneye zorla göç ettirme ve üçüncü ülkelere toplu sürgün etme planını hayata geçirdiği öne sürüldü.

İnsani durum ve veri referansları

Birleşmiş Milletler destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) verilerine atıfla, 22 Ağustos raporunun Gazze güneyinde "insan eliyle oluşturulmuş bir kıtlık" tespit ettiğine işaret edildi. Mektupta, yaklaşık 500 bin kişinin açlık, yoksulluk ve ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu, 132 bin çocuk'un ciddi düzeyde yetersiz beslenme tehdidi altında bulunduğu kaydedildi.

Mektup ayrıca, 28 Temmuz'dan bu yana 2 bin 600'den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 12 binden fazlası'nın yaralandığını ve 60'tan fazla çocuk'un açlık nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti. UNRWA ve 100'ün üzerinde uluslararası STK'nın Gazze'ye yardım ulaştırmasının engellendiği; 200'den fazla yerel gazetecinin öldürüldüğü, uluslararası basının erişiminin kısıtlandığı; E1 bölgesinde 3 bin 400 yeni yasa dışı yerleşim biriminin onaylandığı ve iki devletli çözümü baltalamaya yönelik adımların atıldığı ifade edildi. Ayrıca Batı Şeria'da artan yerleşimci şiddeti sonucu insan hakları savunucusu Odeh Hathalin'in öldürüldüğü hatırlatıldı.

İnsani erişim ve yeniden inşa talebi

Mektup, AB ülkelerine Gazze'ye tam ve engelsiz insani yardım erişimi sağlanması için diplomatik baskı yapma çağrısı yaptı. İsrail'in 2 Mart'tan beri UNRWA ve çok sayıda STK'nın yardım faaliyetlerini engellediği; silahlı gruplar aracılığıyla dağıtılan yardımların sivilleri tehlikeye attığı ileri sürüldü. AB öncülüğünde Gazze'nin yeniden inşası için bağımsız ve şeffaf bir girişim başlatılması gerektiği vurgulandı.

Filistin Devleti'nin resmen tanınması

Mektupta, Filistin Devleti'nin resmen tanınması acil diplomatik adım olarak tanımlandı. İsrail'in yerleşim politikalarıyla iki devletli çözümü fiilen imkansız kıldığı, bu çözümün yeniden güç kazanmasının Filistin'in uluslararası toplum tarafından tanınmasına bağlı olduğu savunuldu. AB üyesi devletlerin tek tek veya birlikte Filistin'i tanımasının hukuki bir sorumluluk ve Avrupa kamuoyunun beklentisi olduğu belirtildi.

9 maddelik eylem planı ve somut öneriler

Eski büyükelçiler, AB ve üye ülkelere yönelik 9 maddelik somut eylem planı sundu. Mektubun öne çıkan talepleri arasında şunlar yer aldı:

- Üye ülkelerin ulusal ihracat kontrol mevzuatları çerçevesinde İsrail'e yönelik tüm silah ihracat lisanslarını askıya almaları veya iptal etmeleri.
- "Horizon Europe" gibi AB destekli araştırma programları kapsamındaki projelerden, uluslararası hukuka aykırı eylemleri desteklediğine dair makul delil bulunması halinde çekilme çağrısı.
- Kamu üniversiteleri ve araştırma kuruluşlarının, savaş suçu işlemekle suçlanan İsrail kurumlarıyla işbirliğini derhal sonlandırmaları.
- İnsan hakları ihlalleri ve terörle mücadele yasaları temelinde İsrailli yetkililere vize yasağı ve mal varlığı dondurma gibi ulusal yaptırımlar uygulanması.

Diğer öneriler arasında, işgal altındaki topraklardaki yasa dışı yerleşimlerle bağlantılı mal ve hizmetlerin ticaretine ilişkin AB genelinde bir yasak yürürlüğe konana dek geçici ithalat yasakları uygulanması; bu yerleşimlerle ilişkili şirketlerin kamu ihalelerinden, devlet yatırımlarından ve ulusal varlık fonlarından dışlanması; İsrail'e silah ve mühimmat taşıyan gemi ve uçakların Avrupa limanlarını ve hava sahasını kullanmasının engellenmesi yer aldı.

Mektup, savaş suçu şüphelilerinin bir AB ülkesine giriş yaptıklarında yargılanmalarının gerektiğini; tüm AB ülkelerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) tutuklama kararları ve soruşturmaları konusunda işbirliği yükümlülüğü bulunduğunu hatırlattı. Son olarak, Avrupa'daki veri merkezleri ve dijital platformların İsrail hükümeti veya İsrailli ticari kuruluşlara ait Gazze ve işgal altındaki topraklarla ilgili verileri alması, saklaması veya işlemesinin yasaklanması istendi.

Mektup, AB ve üye ülkelerin harekete geçmemesi durumunda bölgedeki insani durumun daha da kötüleşeceği ve iki devletli çözümün kalıcı olarak zarar göreceği uyarısıyla sonlandırıldı.