Abbas: Lübnan'da Silah Yalnızca Devletin Elinde Olmalı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Lübnan'daki tüm silahların yalnızca devletin kontrolünde olması gerektiğini vurguladı. Mesaj, Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile yapılan telefon görüşmesinde iletildi.
Görüşme ve vurgulanan öncelikler
Görüşme, Lübnan ordusunun ülke genelindeki Filistin mülteci kamplarında silahların toplanmasına ilişkin 3. aşamayı gerçekleştirmesinin hemen ardından gerçekleşti. Abbas, görüşmede Lübnan’ın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne saygıın önemine dikkat çekti.
Abbas, ayrıca "Filistin halkı, vatanlarına dönünceye kadar Lübnan’da geçici misafirdir." ifadesini kullandı ve mültecilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesinin dönüş haklarını ve ulusal kimliklerini etkilememesi gerektiğini belirtti. Abbas görüşmede net bir ifadeyle "Lübnan’da silah yalnızca devletin elinde olmalı." dedi.
Başbakan Selam: Silahların teslimi önemli adım
Başbakan Nevvaf Selam, Abbas’ın Lübnan'ın güvenlik ve istikrarına verdiği katkıyı takdir etti. Selam, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne ait kamplardaki silahların Lübnan ordusuna teslim edilmesini önemli bir adım olarak niteledi.
Lübnan ordusu, 28 Ağustos tarihinde Sur’daki Er-Raşidiyye, El-Bas ve El-Burc eş-Şimali adlı Filistin mülteci kamplarından silahları teslim almıştı.
Önceki görüşmeler ve ortak komiteler
Abbas ile Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn arasında 21 Mayıs tarihinde yapılan toplantıda da Lübnan’ın egemenliği ve silahın yalnızca devlette olması konusu ele alınmıştı. Avn, Filistin mülteci kamplarındaki silahlanma konusunu incelemek üzere ortak komitelerin kurulduğunu ve bu komitelerin haziran ayı itibarıyla çalışmalarına başlayacağını açıklamıştı.
Mültecilerin durumu ve hukuki çerçeve
Lübnan'ın başkenti Beyrut ve diğer bölgelerde bulunan 12 kampta toplamda 200 binin üzerinde Filistinli, 1948'den beri mülteci olarak yaşam mücadelesi veriyor. 1969'da yapılan Kahire Anlaşmasına göre kampların iç güvenliği Filistinli gruplarca sağlanırken, giriş ve çıkışlar Lübnan ordusunun denetiminde bulunuyor.
Görüşmede öne çıkan ortak tema, Lübnan’ın egemenliği ve silahın münhasır surette devlet yetkisinde olması gerektiği oldu.