Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından ikincisi düzenlenen Uluslararası Hukuk Konferansı 2025 (BILC 2025) kapsamında, "Sivil Toplum Aracılığıyla İyileşme" başlıklı panel gerçekleştirildi. Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu bu etkinlikte, sivil toplum kuruluşlarının (STK) çatışma sonrası rolleri masaya yatırıldı.
Panelin Detayları
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Dr. Hasan Basri Bülbül'ün moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Omran Stratejik Araştırmalar Merkezinin kurucu ortağı Dr. Yaser Tabbara ve Türk Kızılay Kıdemli Uzmanı Dr. Selman Salim Kesgin konuşmacı olarak yer aldı.
Dr. Yaser Tabbara'nın Vurguları
Dr. Yaser Tabbara, aslen Şam doğumlu olmasına rağmen, aktivizmi nedeniyle 15 yıldır memleketinden ayrı kaldığını ifade etti. Suriye'deki iç savaş sonrası gelişen sivil toplum yapılanmalarının, ülkenin yeniden inşasında kritik bir rol üstlendiğini belirtti ve ölüm, yıkım ile ekonomik tahribatın büyük bir kısmının Esed rejiminin sorumluluğunda olduğunu söyledi.
Tabbara, Suriye iç savaşının ortasında gelişen Beyaz Baretliler gibi yapıları örnek göstererek, bu yapıların arama-kurtarma ve acil yardım hizmetlerini gönüllü olarak üstlendiğini aktardı. 2023'te yaşanan depremler sırasında, rejim kontrolündeki bölgelerden daha etkin bir şekilde hareket ettiklerini vurguladı.
Üçlü İşbirliği İhtiyacı
Dr. Tabbara, Suriye'nin yeniden inşasında devlet, özel sektör ve sivil toplum işbirliğinin zorunlu olduğunu, "Sorumluluk sadece devlete ait değildir. Devlet, özel sektör ve sivil toplum olmadan Suriye gibi bir ülkeyi yeniden inşa edemezsiniz" şeklinde ifade etti.
Kızılay ve Kızılhaç'ın Rolü
Türk Kızılay'dan Dr. Kesgin, çatışma sonrası dönemlerde Kızılhaç ve Kızılayorganizasyonlarının barışın inşasındaki önemli rollerine dikkat çekti. Bu kuruluşların tarihsel mirasları ve kurumsal kapasiteleri sayesinde barış süreçlerinde etkili olduğunu ifade etti.
Kesgin, Kızılay ve Kızılhaç’ın yalnızca yardım kuruluşları olarak algılanmasının potansiyellerini gölgelediğini belirterek, bu yapıların hem koruma ve yardım sağlama hem de toplumsal dayanıklılığı artırma gibi önemli roller üstlendiğini vurguladı. Ayrıca, yerelde ve uluslararası düzeydeki etkilerinin onları bir köprü vazifesi gören kuruluşlar haline getirdiğini dile getirdi.
"Kızılay ve Kızılhaç teşkilatları, insani yardım kuruluşları olmanın yanı sıra barış aktörleri olarak da değerlendirilmelidir," diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından ikincisi düzenlenen ve Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Hukuk Konferansı 2025'te (BILC 2025) kapsamında "Sivil Toplum Aracılığıyla İyileşme" başlıklı panel gerçekleştirildi.
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından ikincisi düzenlenen ve Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Hukuk Konferansı 2025'te (BILC 2025) kapsamında "Sivil Toplum Aracılığıyla İyileşme" başlıklı panel gerçekleştirildi.