AK Parti MYK Değerlendirmesi: Erdoğan’ın BM Konuşması Filistin’in "Gür Sesi" Olacak
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu.
MYK toplantısında öncelik: Gazze ve Netanyahu hükümeti
Çelik, toplantının açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iç ve dış politika ile Çin seyahatine dair değerlendirmeler yaptığını belirtti. Birinci gündemin, Netanyahu hükümetinin Gazze’deki eylemleri ve artan katliamlar olduğunu vurguladı. Çelik, bu saldırıların "Nazilerin yaptığı cinayetleri bile geride bırakacak, insanlık tarihinin en hunharca, en barbarca katliam siyaseti" olduğunu ifade ederek, bunu gerçekleştirenlerin "eninde sonunda bir insanlık mahkemesinde yargılanması" gerektiğini söyledi.
ABD'nin vizeleri iptal etmesi: Haksız ve geri dönülmeli
ABD yönetiminin Filistinli yetkililerin vizelerini iptal etmesini "son derece yanlış" olarak niteleyen Çelik, bu kararın Birleşmiş Milletler gibi meşru platformların işlevsizleşmesi anlamına geldiğini kaydetti. Çelik, "Gerek Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın gerek diğer yetkililerin vizelerinin iptal edilmesi adaletsiz ve hakkaniyetsiz bir karardır" dedi ve kararın geri çekilmesi gerektiğini vurguladı.
Çelik, vizelerin iptali sürerse pek çok devlet başkanı ve hükümet başkanının Filistin'in sesi olacağını, ancak bu konuda "kuşkusuz" en gür sesin Sayın Cumhurbaşkanımızdan çıkacağını belirtti: "Filistin'in en gür sesi olarak Birleşmiş Milletler'de ve bütün dünyada yankılanacağını görüyoruz, değerlendiriyoruz."
Filistin meselesi: Devletlerin ötesinde insanlık meselesi
Çelik, Filistin davasının artık devletler meselesini aştığını, bunun "bir katliam şebekesiyle insanlık ittifakı arasında" bir mesele olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yıllardır Filistin davasını yüksek sesle dile getirdiğini belirten Çelik, bu yıl da Erdoğan ve diğer liderlerin konuşmalarıyla Filistin meselesinin Genel Kurul'a damga vuracağını ifade etti.
Çelik Kubbe ve savunma sanayiindeki ilerleme
Zafer Haftası çerçevesinde savunma alanında önemli gelişmeler yaşandığını kaydeden Çelik, bunların başında Çelik Kubbe geldiğini söyledi. Çelik, "Geçmişte bir tabanca almak için bile ambargo uygulayanlar bugün Türkiye'nin savunma sanayisinin geldiği noktayı manşetlerinden indiremiyorlar" diye konuştu. Savunma sanayinin başarısının ulusal güvenlik için olduğunu, kimseye tehdit oluşturmadığını vurguladı.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz yapabiliriz, daha iyisini de yaparız" vizyonunun kurumlara yansıdığını, dünyanın çatışmalarla yüklü olduğu bir coğrafyada Türkiye'nin savunma kabiliyetinin önem taşıdığını belirtti. Çelik Kubbe'nin uluslararası yankısına işaret ederek, bunun Türkiye'nin öngörüsünün ve vizyonunun doğruluğunu gösterdiğini kaydetti.
Çelik Kubbe'ye yönelen endişelere yanıt
Bazı komşu ülkelerin Çelik Kubbe'yi tehdit olarak nitelendirmesine yönelik olarak Çelik, "Türkiye'nin gücü kimse için tehdit değildir" dedi. Çelik, Türkiye'nin gücünün barışın teminatı olduğunu, meselelerin masada ve diplomasiyle çözülmesi gerektiğini vurguladı: "Herkesin güvenliği bizim güvenliğimizdir, herkesin refahı bizim refahımızdır" ilkesiyle hareket ettiklerini belirtti.
TEKNOFEST, Mavi Vatan ve gençliğin rolü
Çelik, bu yıl TEKNOFEST'in gençleri Mavi Vatan vurgusuyla buluşturmasının önemine değindi. Milli Savunma Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Deniz Kuvvetleri'nin katkılarıyla düzenlenen etkinliklerin, denizlerdeki meydan okumalara karşı hazırlıkların ve gençlerin çalışmalarıyla geleceğe dönük kazanımların önemini ortaya koyduğunu söyledi. Teslimatlar ve entegrasyonun önümüzdeki dönemdeki meydan okumalar açısından kıymetli sonuçlar doğuracağını ekledi.
(Sürecek)