Barrot'tan ABD'nin vize kararına sert tepki
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, ABD'nin eylülde New York'ta yapılacak 80. Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılacak Filistinli yetkililerin vizelerini iptal etmesine tepki gösterdi.
Barrot, Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı için geldiği Kopenhag'da gazetecilere yaptığı açıklamada, BM merkezinin tarafsız bir alan olduğunu vurgulayarak, 'Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, herhangi bir erişim kısıtlamasına tabi tutulamaz.' dedi.
Gazze vurgusu ve Tel Aviv'e çağrı
Gazze'deki trajedinin sürdüğüne dikkat çeken Barrot, Avrupalıların derhal ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması yönündeki beklentilerini yineleyeceklerini kaydetti. Barrot, Tel Aviv makamlarından insani yardım için giriş kapılarını açmalarını ve Filistin topraklarındaki işgali genişletecek E1 planından vazgeçmelerini istedi.
Rusya-Ukrayna ve yaptırımlar
Barrot, Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında güvenlik garantilerini içeren barış müzakerelerinin başlamasını talep ettiklerini belirtti. ABD ve Gönüllüler Koalisyonu ülkelerinin genelkurmay başkanlarının bu hafta güvenlik garantileri üzerinde çalıştığını söyledi.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik bu haftaki 'kanlı saldırısını' hatırlatan Barrot, bunun Vladimir Putin'in savaşı sonlandırmaya niyetli olmadığını gösterdiğini savundu. Putin'in, Donald Trump'ın verdiği sürenin sona ermesinin ardından Volodimir Zelenskiy ile görüşmeyi reddetmeyi sürdürmesi halinde yaptırımlarla zorlanması gerektiğini söyledi. Barrot, Avrupa'nın yaptırımlarının Kopenhag'daki görüşmelerin merkezinde olacağını belirtti.
İran ve E3'ün 'snapback' hamlesi
İngiltere, Fransa ve Almanya'dan oluşan E3 ülkelerinin BM yaptırımlarını geri getirebilecek 'snapback' mekanizmasını işletme kararı aldığını anımsatan Barrot, bu yaptırımların nükleer programın kontrolü karşılığında 10 yıl önce kaldırıldığını söyledi.
Barrot, 30 günlük sürenin ardından yaptırımların yeniden uygulanacağını, ancak Tahran hükümetinin E3 ülkelerinin istediği adımı atması halinde yaptırımların ertelenebileceğini ve diplomasi kapısının açık olduğunu vurguladı.