Hakan Fidan: Türkiye Suriye ve Gazze İçin Gerekli Her Desteği Vermeye Hazır
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BM 80. Genel Kurulu kapsamında New York'taki Türkevi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Suriye ve Gazze politikası ile bölgesel diplomasi çabalarını anlattı. Fidan, ülkesinin hem bölge istikrarı hem de milli güvenlik açısından atılacak adımlarda aktif rol üstleneceğini vurguladı.
Gazze'de ateşkes ve yoğun diplomasi
Fidan, Gazze konusunda kamuoyunun pek görmediği ama yoğun yürütülen bir diplomasi trafiği olduğunu belirterek, ABD Başkanı Donald Trump ile yapılan açıklamalar ve 8 ülke liderinin katıldığı toplantının önemine dikkat çekti.
Önceliklerinin "Gazze'de ateşkesin sağlanması, sivil katliamının durması, bir an önce insani yardımların girmesi" olduğunu söyleyen Fidan, bunun için sessiz yürütülen bir ateşkes anlaşması üzerinde çalışıldığını ifade etti: "Bunu önceleyen bir ateşkes anlaşmasını ve paralelinde diğer hususları da gündeme getiren bir kağıt üzerinde çalışılıyor."
Fidan, Amerika'nın İsrail üzerindeki etkisini kullanmasının kritik olduğunu, bunun için diplomatik stratejinin dikkatle uygulanması gerektiğini vurguladı: "Amerikalılar da İsrail üzerindeki etkisini kullanarak bu mekanizmayla bunu hayata geçireceğiz."
Filistin tanınması ve iki devletli çözüm
Filistin Devleti'nin rekor sayıda ülke tarafından tanındığını aktaran Fidan, bunun iki devletli çözüme katkı sağladığını söyledi. "Filistin Devleti'nin tanınması, iki devletli çözüme gidilmesi için 60 bin masumun şehit edilmesine, katledilmesine, 2 milyon insanın aç bırakılmasına hiç gerek yoktu."
Fidan, ikinci aşamanın "yaşayan ve hayata geçen bir devlet aşaması" olduğunu belirterek, ateşkes sonrası Filistin'in mali ve idari bağımsızlığı, yönetimin reformu ve Gazze'nin kendi kendini yönetmesine ilişkin paralel çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Suriye'de güvenlik ve Türkiye'nin rolü
Suriye meselesinin hem bölge hem de Türkiye güvenliği için hayati önem taşıdığını ifade eden Fidan, milyonlarca Suriyelinin halen mülteci statüsünde olduğunu ve bunun sona ermesi için Suriye'de kalıcı istikrara ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.
SDG/PKK-YPG konusunda örgütün oluşturduğu tehditlerin sürekli takip edildiğini söyleyen Fidan, Şam ile SDG arasındaki müzakerelerin yakından izlendiğini ve ABD ile bölgesel aktörlerle yoğun istişarelerin sürdüğünü aktardı.
Türkiye'nin taahhüdü: Çok yönlü destek ve iş birliği
Bakan Fidan, Suriye için hedeflerini şöyle özetledi: "Günün sonunda hedefimiz şu: Türkiye'nin milli güvenliğinin tehdit altında olmadığı, Suriye'deki Kürt kardeşlerimiz dahil hiçbir azınlık veya çoğunluk grubunun kendisini tehdit altında görmediği, özgür gördüğü, kimliğini yaşayabildiği, eşit hissettiği, güvende hissettiği bir ortamın olması." Fidan, "Bunun için gerekli olan siyasal çerçeve, ekonomik katkı, kurumsal kapasite, askeri ve güvenlik tedbir ne ise Türkiye hepsini vermeye ve gerekenleri yapmaya hazır." diye konuştu.
Bu çalışmaları tek taraflı değil bölgedeki ortaklar ve paydaşlarla birlikte yürüteceklerini vurgulayan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin sahici katkılar sunduğunu ve siyasi kredi arayışında olmadığını belirtti. Konuşmasını "Amacımız bu tarihsel zulmün durması" sözleriyle tamamladı ve Türkiye'nin diplomasi, yardım ve gerekli diğer yöntemlerle süreci desteklemeye devam edeceğini söyledi.