Hollanda'da İsrail yaptırımlarını engelleme krizi hükümeti salladı
Caspar Veldkamp başta olmak üzere Yeni Sosyal Sözleşme Partili (NSC) bakanların istifası, İsrail'e karşı daha sert yaptırımların koalisyon ortaklarınca engellenmesinin ardından Hollanda siyasetinde derin bir ayrışmayı gözler önüne serdi.
NSC istifaları ve hükümetin durumu
Geçici hükümetteki diğer iki koalisyon ortağı Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) ile Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB), İsrail'e yönelik sert tedbirleri engelledi. Bu gelişme, NSC'li bakanların peş peşe istifa etmesine yol açtı. NSC'nin çekilmesiyle hükümet Mecliste sadece %21 temsil oranına düştü.
Kamuoyu ve partilerin pozisyonu
Siyaset bilimci ve Europe Elects yazarı Nassreddin Taibi, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 'Anketler hatta 7 Ekim (2023) öncesindekiler bile, Hollanda halkının çoğunluğunun İsrail'e karşı daha sert tedbirler ve yaptırımlar istediğini gösteriyor ancak Parlamentodaki siyasi çoğunluk, şiddetle İsrail yanlısı kalmaya devam etti.' ifadelerini kullandı.
Taibi, Hristiyan Demokrat Parti (CDA) ve NSC'nin son dönemde İsrail'e koşulsuz desteği bırakıp yaptırımları ve Filistin'i tanımayı desteklemeye başladığını; ancak VVD ve BBB'nin kararlı biçimde İsrail yanlısı tutumunu sürdürdüğünü belirtti. Taibi'ye göre, bu iki partinin savunma gerekçeleri de değişti: 'Artık İsrail'in kendini savunma hakkı şeklindeki alışılagelen ve bir ifadeyle insanları uyutmak için söylenen masallarla değil "Hollanda çok az şey yapabilir, etkimiz olmaz." diyerek İsrail'e karşı eylemsizliklerini mazur göstermeye çalışıyorlar.'
Lobi etkisi: CIDI
Taibi, VVD, BBB ve eskiden NSC, CDA ve hatta İşçi Partisi'nin (PvdA) ülkedeki en etkin İsrail yanlısı lobi kuruluşu İsrail Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi (CIDI) ile güçlü ilişkileri olduğunu vurguladı. Taibi, 'Bazen partiler, Meclisteki konuşmalarında CIDI'nın belgelerinden kelimesi kelimesine alıntılar yaptıkları için yakalanıyor ki bu da CIDI'nın Hollanda siyaseti ve partiler üzerindeki etkisini gösteriyor.' dedi.
Amsterdam'daki taraftar olayları sonrası BBB'nin, Hamas'ın olaylara karıştığını yanlış şekilde öne süren İsrail Diaspora Bakanlığından bir rapor kullandığının ortaya çıktığını hatırlatan Taibi, birçok partinin İsrail yanlısı ön yargısının kökeninde 'Hollanda dış politikalarının ABD'ye bağımlılığı' olduğunu vurguladı.
Siyasi sonuçlar ve seçim ihtimali
Taibi, VVD ve BBB'nin yaptırımları desteklemeyi reddetmesinin NSC'nin hükümeti terk etmesine neden olduğunu belirterek, 'Aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (PVV) haziranda hükümeti bırakmasından sonra şimdi geçici hükümet, Parlamentoda sadece %21 sandalyeye sahip.' değerlendirmesini yaptı.
Ekim 2025 seçimlerine ilişkin analizlerde, Taibi'ye göre VVD'nin anketlerde hızla destek kaybetmesi ve kalan iki koalisyon partisinin oy oranlarının %15'in altında görünmesi, bu partilerin ülkeyi anlamlı biçimde yönetmesini zorlaştırıyor: 'VVD'nin seçim kampanyası, kendisini ülkeyi istikrarlı yönetebilen tek parti olarak sunmaya odaklanıyor. Gazze üzerindeki son kriz, bunun oldukça güvenilmez bir vaat olduğunu kanıtladı.'
Taibi ayrıca, bu kaosun 29 Ekim 2025'te yapılacak erken genel seçimler öncesi CDA, GL ve PvdA gibi partilere avantaj sağlayabileceğini ve 'GL/PvdA, CDA, D66 ve küçük sol eğilimli bir partiden oluşan koalisyon'un anketlerde yavaş yavaş çoğunluğa yaklaştığını belirtti. Böyle bir koalisyonun iktidara gelmesi durumunda, Filistin yanlısı dış politika dahil birçok alanda köklü değişikliklerin mümkün olabileceğini ifade etti.
Geçmiş koalisyon çatlağı
Hatırlatmak gerekirse, 22 Kasım 2023'teki genel seçimlerden 223 gün sonra göreve başlayan ve 2 Temmuz 2024'te kurulan dört partili koalisyonda PVV'nin göç politikasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle 3 Haziran 2025'te ayrılması sonucu hükümet düşmüştü. PVV'li bakanların ayrılmasının ardından görev dağılımı CDA, VVD ve BBB arasında paylaştırılmış ve koalisyon 'geçici hükümet' sıfatıyla 29 Ekim'de erken genel seçim kararı almıştı.
21 ve 22 Ağustos tarihlerindeki Meclis görüşmelerinde İsrail'e yönelik daha sert tedbirlerin ele alınması sırasında Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp'ın istifası ve ardından diğer NSC'li bakanların ayrılması, koalisyonun VVD ve BBB tarafından sürdürülmesine yol açtı.
Sonuç olarak, İsrail'e yaptırımları artırma talebinin koalisyon ortaklarınca engellenmesi, Hollanda siyasetinde hem dış politika tercihlerinde hem de iç dengelerde belirgin bir kırılma yarattı ve yaklaşan erken seçimler öncesinde siyasi tablonun hızla değişebileceğine işaret ediyor.