İİT'nin Cidde Ortak Bildirisi Açıklandı
Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı sonrası ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, İsrail'in Gazze ve ateşkes görüşmeleri konusundaki yaklaşımının acil çözüme ulaşma şansını zedelediği, bölgenin güvenlik ve istikrarını daha da tehlikeye attığı vurgulandı ve uluslararası topluma Gazze'ye insani ve gıda yardımı sağlanması çağrısı yapıldı.
Bildirideki Temel Vurgular
Bildiride, İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde tam işgal ve askeri kontrol uygulamaya yönelik planları ile Filistin halkını zorla yerinden etme amaçlı girişimlerinin hangi nitelikte olursa olsun şiddetle reddedildiği ve kınandığı belirtildi. Bildiride bu tür adımların tehlikeli ve kabul edilemez bir tırmanma, yasa dışı işgali pekiştirme girişimi ve zorla bir gerçeği dayatma aracı olarak değerlendirildiği kaydedildi.
Uluslararası Hukuk ve Sorumluluk
Bildiride, bu yasa dışı eylemlerin bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiği; uluslararası insancıl hukuk, insan hakları hukuku, ilgili uluslararası kararlar ve Uluslararası Adalet Divanının danışma görüşü ve geçici tedbirleri dahil uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu ifade edildi.
Metinde ayrıca, işgalci güç İsrail'in işlediği suçlar arasında saldırganlık, soykırım, etnik temizlik, yıkım, Gazze Şeridi'nin yasa dışı ablukası, açlığı savaş silahı olarak kullanma ve diğer sömürgeci yerleşim politikaları ile yerleşimci terörizmi eylemlerinin bulunduğu; bu eylemlerin uluslararası ceza hukuku kapsamında hesap verilmesini gerektiren savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçlar olduğuna dikkat çekildi.
Uluslararası Adalet Divanı'na Başvuru ve Takip
Bildiride, işgalci güç İsrail'in 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı'na sunulan davanın önemi vurgulandı ve Divan'ın danışma görüşüne ilişkin gerekli takip eylemlerinin hayata geçirilmesinin önemi teyit edildi.
BMGK ve BM Genel Kurulu Çağrısı
Ortak bildiride, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)'ne, eylül ayında yapılacak BM Genel Kurulu oturumları sırasında İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırılarına ilişkin özel bir oturum düzenleme çağrısı yapıldı. Ayrıca, BMGK'deki İİT üye devletlerinin delegasyonlarının bu konuda Filistin Devleti ile koordinasyon içinde olması gerektiğine dikkat çekildi.
İsrail'in Sorumluluğu ve İnsani Yardım Talebi
Bildiride, İsrail işgal güçlerinin Gazze'de sivil altyapıyı (gıda tedarik zincirleri, su tesisleri, tıbbi hizmetler) kasıtlı ve sistematik olarak hedef almasının şiddetle kınandığı; bunun kıtlığın patlak vermesine ve insan eliyle yaratılmış bir insani felakete doğrudan katkıda bulunduğu belirtildi.
İnsani gereklilikler kapsamında tüm askeri operasyonların derhal durdurulması ve ablukayı tam ve koşulsuz kaldırılması talep edildi. Bildiride, işgalci güç İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaşanan soykırım, eşi görülmemiş insani felaket ve kıtlıktan tamamen sorumlu olduğu ifade edildi.
İsrail'den tüm sınır geçişlerini açarak Gazze'ye yeterli gıda, ilaç ve yakıt dahil insani yardımın engelsiz ve koşulsuz girmesine acilen izin vermesi; yardım kuruluşları ve özellikle UNRWA'nın serbestçe faaliyet gösterebilmesinin sağlanması istendi. Uluslararası insani hukuk, insan hakları hukuku ve ilgili BM kararlarına uyulması talep edildi.
Ateşkes Çabaları ve Yeniden İnşa
Bildiri, Mısır, Katar ve ABD tarafından yürütülen esir değişimi ve ateşkes çabalarını desteklediğini belirtti ve bu yaklaşımın acıyı hafifletmede ve nihayetinde İsrail'in saldırganlığını sona erdirmede kritik önemde olduğu vurgulandı. Ayrıca bu süreçlerin yerinden edilenlerin evlerine dönmesini kolaylaştıracağı, İsrail işgal güçlerinin Gazze'den tamamen çekilmesini sağlayacağı ve Kahire'de düzenlenecek yeniden inşa konferansının zeminini hazırlayacağı ifade edildi.
Gerilimi Tırmandıran Politikalar ve Çağrı
Bildiride, İsrail'in gerilimi tırmandırıcı yaklaşımının acil çözüme ulaşma şansını zedelediği ve bölgenin güvenliği ile istikrarını daha fazla tehlikeye attığı teyit edilerek, uluslararası topluma yasal ve insani yükümlülüklerini yerine getirerek İsrail'e baskı yapma çağrısı yapıldı.
Kıtlık, IPC ve Uluslararası Mekanizmalar
Metin, BM tarafından Gazze'de meydana gelen kıtlık konusunda kabul edilen Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) hükümlerine sorumlu şekilde yaklaşılmasının önemini vurguladı. Gazze'deki kıtlığın ortaya çıkmasından ve sonuçlarından tamamen ve doğrudan İsrail işgalinin sorumlu tutulduğunu belirten bildiride, uluslararası topluma derhal harekete geçme ve Gazze'ye acil, yeterli ve kesintisiz insani ve gıda yardımı sağlanması için tüm uluslararası acil mekanizmaların işlevsel hale getirilmesi çağrısı yapıldı.
Bildiride ayrıca, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı aç bırakma ve abluka suçlarının Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC)'ne sevk edilmesi gerektiği vurgulandı.
Basın Özgürlüğü ve Gazetecilere Yönelik Saldırılar
Gazze'de son dönemde gazetecilerin ve medya çalışanlarının öldürülmesi şiddetle kınandı; bu eylemlerin savaş suçu ve basın özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğu belirtildi. Bildiride, bu ihlallerin işgal altındaki Filistin topraklarında medya ve medya çalışanlarına karşı sistematik bir dizi ihlalin parçası olduğu ve bu sürecin sonucunda 238 gazetecinin yaşamını yitirdiği ifade edildi.
Bildiride ayrıca, İsrail'in gerçeği gizlemek ve günlük suçlarını örtbas etmek amacıyla uluslararası medya kuruluşlarının ve muhabirlerinin Gazze Şeridi'ne girişini kısıtlama uygulamalarına devam ettiği vurgulandı.
Sonuç olarak, İİT ortak bildirisi İsrail'in Gazze'deki politikalarını kapsamlı şekilde eleştiriyor, acil insani yardımı ve ablukanın kaldırılmasını talep ediyor; uluslararası hukuka uygun adımların atılması, ICJ ve ICC süreçlerinin takip edilmesi ve BM mekanizmalarının aktif hale getirilmesi çağrısında bulunuyor.