İklim Değişikliği Yaşlılarda 'Öğle Fobisi' Oluşturuyor
Sinop Üniversitesinden bilim insanları, küresel ısınmanın 60 yaş ve üstü bireylerde 'öğle fobisi' olarak adlandırılan bir kaygı geliştirdiğini tespit etti. Bu fobi, özellikle yaz aylarında öğle saatlerinde dışarı çıkmamaktan kaynaklanıyor.
Araştırma Detayları
Sinop Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’ndeki ekip, bu yaş grubunun iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini anlamak için Antalya bölgesinde araştırmalar gerçekleştirdi. Çalışma, sıcak hava, aşırı yağış ve sel baskını gibi sık yaşanan iklim olaylarının etkileri üzerine yoğunlaştı.
60 yaş ve üzeri bireylerin, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın sonucu olarak en çok dışarı çıkamama ve sosyalleşememe problemleri yaşadıkları belirlendi. Bu süreç, özellikle öğle saatlerinde hava sıcaklıkları yükseldiğinde, 'öğle fobisi' olarak tanımlanan kaygıya dönüşüyor.
Korkular ve Endişeler
Araştırmaya katılanların, kuraklık, mevsimsel değişimler ve çevreye verilen zararın artması gibi sebeplerden dolayı kaygı bozuklukları yaşadığı gözlemlendi. Ayrıca, hem kendi gelecekleri hem de ailelerinin ve ülkesinin geleceği hakkında endişeler taşıdıkları kaydedildi.
Bireyler, gelecek nesillerin iklim değişikliği ve küresel ısınmadan daha kötü etkileneceği inancında ve çevrenin bilinçsizce kirletilmesinden duydukları tedirginlik oldukça yüksek.
Psikolojik Etkiler Üzerine Yorumlar
Çalışmanın yürütücüsü Doç. Dr. Abdullah Işık, yaşlı bireylerin sıcaklık artışıyla ilgili gelişmeleri medyadan takip ettiklerini ve bu nedenle öğle saatlerinde dışarı çıkmamaları yönünde uyarıldıklarını belirtti. Özellikle park ve bahçelerde vakit geçirmeyi seven bu grup, sağlıkları hakkında endişeler geliştirmekte.
Işık, 60 yaş ve üzeri bireylerin su ve gıda kıtlığı gibi sorunlar karşısında ülkenin geleceği hakkında kaygı taşıdıklarını vurguladı. Araştırma sonuçlarının en önemli bulgusu olan 'öğle fobisi', geçmişte yaşanan travmatik sıcaklık deneyimlerinin etkisiyle artmaktadır.
Koruyucu Önlemler ve Destek İhtiyacı
Işık, yaşlıların çeşitli sağlık riskleri konusundaki endişelerini gidermek için koruyucu önlemler ve sosyal, psikolojik destek mekanizmalarının önemine dikkat çekti. İklim değişikliğinin artık küresel bir sorun haline geldiğini ifade etti.
Yeşil sosyal hizmet kavramının, çevresel adaletsizliği engellemek ve toplumsal kaygıları azaltmak için kritik bir rol oynaması gerektiğini de sözlerine ekledi.