İstanbul'da son 10 yılda 187 kalp nakli: 501 hasta bekliyor
HİKMET FARUK BAŞER - İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, kentte son 10 yılda toplam 187 kalp naklinin başarıyla gerçekleştirildiğini açıkladı.
Doç. Dr. Güner, "29 Eylül Dünya Kalp Günü" kapsamında AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının dünyada ve Türkiye’de en önemli ölüm nedenlerinin başında geldiğini belirtti. Risk faktörlerinin kontrolüyle büyük ölçüde önlenebilir olmalarına rağmen bu hastalıkların her yıl milyonlarca insanı etkilemeye devam ettiğini vurguladı.
Bu yılın temasının "Hiçbir ritmi kaçırmayın" olduğunu hatırlatan Güner, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü olarak gündeme getirdikleri mesajın "Kalbine İyi Bak, Hayatına İyi Bak" olduğunu söyledi.
Nakil verileri
Güner, kentte organ nakli bekleyen hasta sayısına dair verileri paylaştı: İstanbul'da 501 hasta kalp nakli bekliyor. Son 10 yıldaki kalp nakli sayısının 187 olduğuna dikkat çeken Güner, yıllara göre dağılımın 2023'te 16, 2024'te 14 ve 2025'te bugüne kadar 10 olduğunu belirtti. Ayrıca 2025'te bugüne kadar İstanbul'da toplam 3 bin 482 organ nakli, son 10 yılda ise 23 bin 942 organ naklinin başarıyla gerçekleştirildiğini kaydetti. Ancak bu sayılar, bekleyen hasta sayısıyla kıyaslandığında yetersiz kalıyor.
Organ bağışının önemi
Doç. Dr. Güner, organ bağışının toplum sağlığı açısından kritik önem taşıdığını belirterek, organ bağışının aynı anda birçok hastaya yaşam şansı sunduğunu vurguladı. "Bir kişi bağışçı olduğunda birçok hayat yeniden doğuyor" diyen Güner, "Organ bağışı, susmuş kalplere yeniden hayat verir, çocuklara annelerini, babalarını, eşlere birbirlerini, ailelere sevdiklerini geri kazandırır" ifadelerini kullandı. Güner ayrıca "Her bir bağış bir candır, bir hayattır" dedi ve vatandaşları organ bağışında daha duyarlı olmaya çağırdı.
Koruyucu hizmetler ve taramalar
Kalp sağlığının korunmasında koruyucu hizmetlerin önemine işaret eden Güner, aile hekimleri aracılığıyla 18 yaşından itibaren hipertansiyon taramaları yapıldığını, 40 yaşından itibaren ise tüm erişkinlerde yılda en az bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi gerçekleştirildiğini söyledi. Taramalar sonucunda risk faktörleri tespit edilen vatandaşların Sağlıklı Hayat Merkezlerine yönlendirildiğini, diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog danışmanlıklarıyla yaşam tarzı değişikliklerinin desteklendiğini ve gerekli durumlarda ileri tetkikler için hastanelerde muayene randevuları oluşturulduğunu belirtti.
Güner, kalp hastalıklarının büyük bölümünün önlenebilir nedenlere bağlı olduğunu vurgulayarak dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, sigaradan uzak durma ve stresi yönetmenin kalp sağlığının en güçlü koruyucuları olduğunu, küçük adımların büyük sonuçlar doğuracağını sözlerine ekledi.