MEHMET KEMAL FİRİK - KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman gündemi değerlendirdi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, siyasi eşitlikten asla taviz vermeyeceklerini belirterek, müzakere tarihinin Kıbrıs Rum liderliğinin bu konudaki yaklaşımını defalarca gösterdiğini söyledi.
Siyasi eşitlik vurgusu
Erhürman, devir teslim töreninin ardından Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde AA muhabirine konuştu. Kıbrıs Türk halkının derin bir demokrasi bilincine sahip olduğunu belirterek, Meclis içi hararetli tartışmaların dışarıda dostça devam ettiğini ifade etti. Açıklamalarında seçim sonrası birlik mesajını da tekrarlayarak, 'Seçimde kaybeden yok. Bu seçimi, Kıbrıs Türk halkı kazandı, çocuklarımız kazandı, kardeşliğimiz kazandı' dedi.
Cumhurbaşkanı olarak ilk görevinin temsil olduğuna dikkat çeken Erhürman, toplumda ayrışmaya izin vermeyeceğini ve hızlıca uzlaşıya dönüleceğini söyledi.
BM, Annan Planı ve müzakere tarihi
Erhürman Annan Planı referandumuyla ilgili anımsatmada bulunarak Nikolas Papadopoulos ve Nikos Anastasiadis örneklerini aktardı. Papadopoulos'un son anda 'Ben bir devlet aldım, toplum bırakamam' diyerek 'hayır' çağrısı yaptığını; Anastasiadis'in ise 2017'de Crans-Montana'da siyasi eşitliği halka anlatamam gerekçesiyle masadan çekildiğini hatırlattı.
Erhürman, siyasi eşitliğin hem kişisel hem de toplumsal kırmızı çizgisi olduğunu belirtti ve BM Güvenlik Konseyi kararında yazılan bir hususu Kıbrıs Rum lideriyle pazarlık konusu yapmayacağını vurguladı: "Siyasi eşitlik benim için kırmızı çizgi."
BM'den zaman sınırlamasına ve taahhüde çağrı
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Crans-Montana sonrası 'bir müzakere süreci olacaksa muhakkak bir zaman sınırlaması olacak' sözünü hatırlatan Erhürman, BM'nin bu söze sahip çıkmasını istedi. Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan raporunda yer alan 'Bugünkü statükoya geri dönmeme' maddesinin uygulanmamasına değinerek, o raporun Güvenlik Konseyi'ne gitmediğini ve bunun izolasyonların kalkmasına dair çağrıya dönüşemediğini söyledi. Erhürman, bu tür taahhütlerin baştan verilmesi talebinde bulundu.
GKRY ilişkileri ve görüşme masası
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) toplumunun Kıbrıs sorunu algısı bakımından yeterince bilgi sahibi olmadığını, ancak liderlik düzeyinde siyasi eşitlik konusunda geri duruşlar olduğunu ifade etti. GKRY ile 'görüşme masası'nda kapsamlı çözümün değil, yeni geçiş noktaları, Yeşil Hat Tüzüğü, turizm ve karma evliliklerden doğan çocukların AB vatandaşlığı gibi konuların ele alınabileceğini kaydetti.
GKRY liderliğinin KKTC'nin varlığını göz ardı eden tutumunun masayı çözüme götürmeyeceğini belirten Erhürman, yine de müzakere masasından kaçmayacaklarını söyledi.
Garantörlük ve güvenlik
Erhürman, Ada'da son yıllarda GKRY'de artan yabancı askeri varlığın ve dış aktörlerin güneyde güçlenmesinin Türkiye'nin rolünü daha da önemli kıldığını belirtti. "Türkiye Cumhuriyeti, evet, Ada'nın tamamının garantörüdür" ifadesini kullanan Erhürman, GKRY'nin aldığı kararlarda Kıbrıs Türk tarafının iradesinin bulunmadığını ve bunun bizi yaşamsal riske soktuğunu vurguladı.
Baf Hava Üssü'nün kullanımı ve bölgesel gerilimlerin yarattığı risklere dikkat çeken Erhürman, 1974'ten sonra ilk kez KKTC'de sığınak tartışmaları yaşandığını aktardı ve bu tür gelişmelerin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Türkiye ile ilişkiler
Seçim kampanyası süresince müzakerelerin Türkiye ile istişare edilmeden yürütülmeyeceğini sürekli dile getirdiğini anımsatan Erhürman, ilk ziyaretini geleneksel olarak Türkiye'ye yapacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yemin törenine katılımını da hatırlattı.
Erhürman, "Türkiye ile ilişkilerimiz çok özeldir" diyerek hem müzakerelerin hem dış politikanın Türkiye ile istişare edilmeksizin yürütülmeyeceğini belirtti ve ilişkileri daha ileri taşıma misyonu olduğunu söyledi.
GKRY'deki yabancı askeri varlık ve bölgesel riskler
GKRY'ye gelen dış aktörlerin ada için tehlike oluşturduğunu, bu yaklaşımla Ada'nın güvenli olmayan bir yere dönüştüğünü ifade eden Erhürman, GKRY liderinin Türkiye'ye karşı denge kurmak için başka devletleri bölgeye çektiğini ve bunun kalıcı bir çözüm sağlamayacağını vurguladı.
Enerji projesi eleştirisi ve son değerlendirme
Erhürman, Güney Kıbrıs-İsrail-Yunanistan elektrik bağlantısı projesinin (Great Sea Interconnector) güzergah seçiminde Türkiye'yi siyasi sebeplerle dışlama eğilimini eleştirdi. Fizibilite açısından en yakın ülkenin Türkiye olduğunu, siyasi tercihlerin ise ekonomik mantığı zedelediğini söyledi.
Konuşmasını, "Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu bölgede görmezden gelinemez" sözleriyle tamamlayan Erhürman, kendilerini yok saymaya çalışanların eninde sonunda kaybedeceğini belirtti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, devir teslim törenin ardından Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.