DOLAR
42,55 0%
EURO
49,6 0%
ALTIN
5.748,92 0%
BITCOIN
3.919.872,28 0%

Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu: 'İsrail’den korkmuyoruz'

Küresel Sumud Filosu Tunus’ta toplanıyor. Türkiye Delegasyonu üyesi Ayçin Kantoğlu: 'İsrail’den korkmuyoruz' — amaç Gazze ablukasını kırıp insani yardım ulaştırmak.

Yayın Tarihi: 02.09.2025 14:06
Güncelleme Tarihi: 02.09.2025 14:06

Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu: 'İsrail’den korkmuyoruz'

Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu: 'İsrail’den korkmuyoruz'

MEHMET AKİF TURAN - Gazze ablukasını kırmak ve insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan uluslararası deniz inisiyatifi Küresel Sumud Filosunun katılımcıları Tunus'ta toplanmaya başladı.

İspanya ve İtalya'dan hareket eden deniz araçları, Tunus açıklarında buluşarak Tunus'tan katılacak gemi ve teknelerle beraber Gazze'ye doğru yol alacak. Organizasyona ait açıklamalarda, filonun rotasının ve koordinasyonunun uluslararası işbirliğiyle yürütüldüğü vurgulanıyor.

Türkiye Delegasyonu: Ayçin Kantoğlu

Filoda yer alan Türkiye Delegasyonu'ndan çevirmen Ayçin Kantoğlu, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede girişimi tarihsel bir devam olarak nitelendirdi: 'Küresel Sumud Filosu, aslında daha önce Mavi Marmara ile başlayan, Madleen gemisi ve Hanzala ile devam eden denemelerin bir devamıdır. Bu kez, ablukanın kırılması amacıyla 44 ülkeden 1000’e yakın aktivistle bu rota bir kez daha aşılmaya çalışılacak. Biz de Türkiye delegasyonu olarak bu kutlu organizasyonun içinde yer alacağız.'

Kantoğlu, girişimin sivil aktivizm açısından önemine dikkat çekerek şunları söyledi: 'Sanıyorum ki dünya tarihinde onlarca ülkede 1000’e yakın aktivistin bir araya gelip denizde bir filo kurduğu ilk eylem olarak tarihe geçecek. Sivil aktivizm açısından bunun bir parçası olmak kıvanç verici. İnsanlığın haysiyetini tekrar ayağa kaldırmak için üzerimize düşeni yerine getirmek üzere buradayız.'

Gazze’deki tabloya ilişkin ifadeleriyle öne çıkan Kantoğlu, 'Artık çocukların, yeni doğanların katledilişini izliyoruz, bu durum insan üzerinde korku ve dehşet bırakıyor. İki yıla yakındır bu vahim tabloyla yüz yüze geliyoruz. Sabır taşımız çatlamış durumda, bundan sonra korku yok. İsrail’den korkmuyoruz. İşgalcinin ordusundan da, kendisinden de yapmak istediklerinde de korkmuyoruz. Tanrı’nın bu toprakları onlara vaat ettiğini söylüyorlar, bizim Allah’ımız öyle demiyor. Bu yüzden yüzlerine karşı onlara canınız cehenneme diyoruz.'

Kantoğlu, aktivistlerin güvenliği için çok katı önlemler alındığını, bu nedenle Türk delegasyonundaki kişilere dair ayrıntılı zaman ve liman bilgisinin paylaşılmadığını belirtti. Delegasyonun şu an iki kişilik bir ekip olarak yola çıktığını, gerektiğinde diğer isimlerin kontenjan açıldığında katılacağını söyledi.

'Mesele yalnızca Filistin halkına insani yardım ulaştırmak değil; başka toplulukları açlığa ve ölüme terk edenlerin cezasız kalmasını ortadan kaldırmak da gerekiyor,' diyen Kantoğlu, filoya katılmak için sosyal medyada yer alan rakamlara göre 500 bin civarında başvuru olduğunu aktardı. Türkiye'den isimlerden Ahmet Turgut, Mehmet Ercan ve Ayşegül Mungan’ın organizasyona dahil edilmek üzere beklemede olduğunu ifade etti.

'Bu bir vicdan meselesi' — İkbal Gürpınar

Filo katılımcılarından sunucu İkbal Gürpınar ise Kudüs bilinci için yıllardır çalıştığını belirterek katılım nedenini şöyle açıkladı: 'Hazreti İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca gibi, serçe gibi, benim de bir katkım olsun istedim. Çok senelerden beri Filistin ve Gazze ile ilgili çalışmaların içindeydim. Bu aslında bir vicdan meselesi. İki yıldır çocukların hayatını kaybedişlerini, anne ve babaların acılarını sadece izlemeye dayanamadığımız için bu eyleme katıldık.'

Gürpınar, eylemin barışçıl olduğunu ve şiddet içermeyeceğini vurguladı: 'Bütün dünya halkları bu durumdan rahatsız ama bir kıvılcımın atılması gerekiyor. Biz de bu yola herhangi bir silah, mühimmat veya kesici alet taşımadan çıkıyoruz. Amacımız, işin güzellikle çözülebileceğini tüm dünya insanlarının görmesi. İnşallah bunu başaracağız.'

İsrail'in tutumunu eleştirirken Gürpınar, 'Artık İsrail o kadar korkusuzca davranıyor ki, haşa sanki ilahmış gibi her istediğini yapacağını düşünüyor. Ama dünyanın vicdan sahibi insanları, 44’ten fazla ülkeden gelen aktivistler, bu zulmün farkında. Onların yaptıkları zulmün görülmesi gerekiyor. Bu yüzden buradayım, şeref duyuyorum ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.' dedi.

Uluslararası koordinasyon: Dr. Muhammed Emin Bennur

Dr. Muhammed Emin Bennur, girişimin uluslararası boyutunu ve hazırlık sürecini şöyle özetledi: 'Bu girişim bireysel bir çaba değil, farklı devletler ve kurumlar arasında koordinasyon gerektiren uluslararası bir girişim. Hazırlıklar üç aydan uzun sürdü ve son derece karmaşık geçti. Gemi hazırlıkları, ekip koordinasyonu, deniz seyir planlaması ve farklı ülkelerle temas gibi süreçler yoğun bir çalışma gerektirdi.'

Bennur, filonun rotasına ilişkin bilgiler vererek, 'Rotamız İspanya’dan başlayıp İtalya gibi başka deniz noktalarından geçecek deniz araçlarının Tunus açıklarında toplanması ile şekillenecek. Tunus, Gazze’ye doğru hareket edecek kafilenin nihai çıkış noktası olacak. Bu, Tunus için tarihi bir onur ve halkı için destek anlamına geliyor.' dedi.

Bennur, katılımcı profiline dair şu detayları paylaştı: 'Yüzlerce katılımcı ile hareket edecek kafilede avukatlar, doktorlar ve farklı ülkelerden sivil katılımcılar bulunuyor. Avrupa, Asya, Brezilya, Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’dan (Tunus, Libya, Cezayir, Moritanya, Fas) katılımcılarımız var. Amaç, Gazze’deki abluka altındaki yaklaşık 2 milyon kişiye insani yardım ulaştırmak.'

Ayrıca Bennur, hazırlık sürecinde katılımcılara eğitim verildiğini ve Tunus’tan katılacak ekibin yaklaşık 150 kişi olduğunu belirterek, 'Bu girişim, sivil ve barışçıl bir direniş felsefesine dayanıyor. Katılımcılar herhangi bir silah taşımıyor, amaç yalnızca Gazze halkına destek olmak. Bu girişim tüm dünyadan aktivistlerin ve vatandaşların ortak çabasıdır. Amaç, Gazze ablukasını kırmak ve insani yardımı ulaştırmaktır. Bu, sadece bir insani görev değil, aynı zamanda vicdani ve ahlaki bir sorumluluktur.' ifadelerini kullandı.

Sumud: Kararlılık ve direniş

Girişimin adında yer alan 'Sumud' kavramı Arapça'da 'kararlılık' veya 'sarsılmaz azim' anlamına geliyor. 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüşen Sumud, toprakta kalma, kültürü canlı tutma ve şiddet içermeyen sivil itaatsizlik gibi yollarla işgale direnmeyi ifade ediyor. Filistinle ilgili sanatsal etkinliklerde zeytin ağacı ve köylü hamile kadın sembolleri bu kavramı sıkça tasvir ediyor.

Katılımcılar ve organizatörler, filonun barışçıl ve insani amaçlı olduğunu vurgulayarak, Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için uluslararası dayanışmayı ön plana çıkarıyor.