DOLAR
42,54 0%
EURO
49,6 0%
ALTIN
5.756,15 0%
BITCOIN
3.911.571,55 0%

Maduro: Venezuela, Kıtanın Son 100 Yıldaki En Büyük Tehditle Karşı Karşıya

Maduro, ABD'nin bölgeye savaş gemisi ve denizaltı göndermesini 'kıtanın son 100 yıldaki en büyük tehdidi' olarak nitelendirdi.

Yayın Tarihi: 01.09.2025 23:03
Güncelleme Tarihi: 01.09.2025 23:03

Maduro: Venezuela, Kıtanın Son 100 Yıldaki En Büyük Tehditle Karşı Karşıya

Maduro: Venezuela, Kıtanın Son 100 Yıldaki En Büyük Tehditle Karşı Karşıya

ABD'nin bölgeye savaş gemisi ve denizaltı göndermesi Caracas'ta sert tepkiyle karşılandı

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin "uyuşturucu kartelleriyle mücadele" gerekçesiyle Venezuela açıklarına "8 askeri gemi, 1200 füze ve bir denizaltı" gönderdiğini belirterek bu hamleyi sert sözlerle eleştirdi. Maduro, konuşmasını başkent Karakas'taki Miraflores Sarayı'nda uluslararası basına yaptı.

Maduro, söz konusu yönlendirmenin "mantıksız, haksız, ahlaksız, mutlak suç niteliğinde ve kanlı bir tehdit" olduğunu söyledi ve "Venezuela son 100 yılda kıtamızda görülen en büyük tehditle karşı karşıya" ifadelerini kullandı.

Devlet başkanı, olası bir saldırı halinde "silahlı mücadele ve 'silahlı bir cumhuriyet' ilan" edeceklerini belirtti: "Bolivarcı devrim her zamankinden daha sağlam ve güçlüdür. Bizim geçmişimiz bağımsız, direnişçi, özgür ve sömürge karşıtıdır."

Maduro, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yu hedef alarak, "Marco Rubio kendi elini kanla, Güney Amerikalı kanıyla, Karayipli kanıyla, Venezuelalı kanıyla boyamak istiyor" dedi ve ABD'nin uyguladığı baskıya karşılık olarak Venezuela'nın savunması için "maksimum hazırlık" ilan ettiklerini açıkladı.

Venezuela'nın asla şantaja boyun eğmeyeceğini vurgulayan Maduro, "Venezuela hiçbir şekilde şantaja veya tehdide boyun eğmeyecek. Bizler, özel bir hazırlık dönemindeyiz. Her koşulda, ülkenin işleyişini garanti altına alacağız." ifadelerini kullandı ve saldırı durumunda ülkenin topraklarını, tarihini ve halkını savunmak için derhal silahlı mücadele dönemine geçileceğini belirtti.

Maduro, ABD'nin Karayiplere savaş gemileri göndermesinin diyalog kanallarına zarar verdiğini savunarak, "İletişim kanalları her zaman mevcuttur ancak şu anda bu kanallar zarar gördü çünkü savaş gemileriyle yapılan diplomasi, Başkan Donald Trump'a dayatılan tutarsız ve yanlış bir diplomasi" dedi.

Gerginlik diplomatik ve güvenlik alanında tırmanırken, daha önce Donald Trump Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle mücadele iddiasıyla ordunun daha fazla ve etkin kullanılmasını talep eden bir kararname imzalamıştı. Ayrıca ABD hükümeti, 8 Ağustos'ta Maduro’nun tutuklanması veya mahkum edilmesine ilişkin bilgi karşılığında verilen ödülü 25 milyon dolardan 50 milyon dolara yükselttiğini duyurmuştu.

Maduro, hakkında yöneltilen suçlamalara da değindi: On yılı aşkın süredir ABD’ye göre uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu olduğu iddia edilen "Cartel de los Soles" ile ilgili olarak, ABD Hazine Bakanlığı 25 Temmuz'da bu örgütü "Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist" olarak tanımlamıştı.

Bölgeye gönderilen kuvvetlerle ilgili haberlerde, bir denizaltı ile 7 savaş gemisinden oluşan bir deniz grubunun Karayipler yönüne hareket ettiği bildirilmişti; Maduro ise bu tür askeri adımların bölgesel gerilimi artırdığını savundu.

Maduro, daha önce 18 Ağustos'ta yaptığı açıklamada da "Denizlerimizi, gökyüzümüzü ve topraklarımızı biz savunuruz, biz özgürleştiririz, biz gözlemleyip devriye gezeriz. Hiçbir imparatorluk, Venezuela'nın kutsal topraklarına dokunamaz ve Güney Amerika'nın kutsal topraklarına dokunmamalıdır." ifadelerini kullanmıştı.

Maduro, Trump çevresindekilerin yanlış yönlendirdiğini ileri sürerek, "Askeri tehditlerle rejimi değiştirmek ve Trump'ın elini kana bulayarak, ismini kanla kirletmek istiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.