Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'nin deprem riski yüksek bölgelerinden biri olan Bingöl-Karlıova-Erzincan hattında ciddi bir deprem beklendiğini açıkladı. Görür, bölgedeki yer hareketlerinin, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın doğu ucunda yer alan Yedisu Fayı üzerinde büyük bir enerji birikimine neden olduğunu ve bunun yakın gelecekte en az 7.4 büyüklüğünde bir depreme yol açabileceğini belirtti. Depremin etkisinin, az nüfuslu olsa da bölgedeki yerleşim alanlarında yıkıcı olacağı vurgulanıyor.
Kanal Fırat televizyon kanalında yaptığı açıklamalarla dikkat çeken Prof. Dr. Görür, bu uyarısının yetkililer tarafından dikkate alındığını ifade etti. Tunceli ve Bingöl’de yetkililerin depreme karşı çalışmalar yürüttüğünü aktaran Görür, bölge halkına tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
BÖLGEDE BÜYÜK BİR DEPREM BEKLENİYOR
Prof. Dr. Naci Görür, özellikle Bingöl’ün Karlıova ilçesi ile Erzincan arasında kalan Yedisu Fayı üzerinde büyük bir deprem olabileceğini belirtti. Yedisu Fayı, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın doğu ucunda yer almakta olup, uzun zamandır ciddi bir hareketlilik göstermiyor. Görür, fay hattının "deprem üretmek üzere" olduğunu ve bu hareketin çok uzak bir tarihte değil, yakın gelecekte gerçekleşmesinin beklendiğini vurguladı.
Açıklamalarına göre, bu bölgede meydana gelecek bir deprem 7.4 büyüklüğünde olabilir ve oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Prof. Dr. Görür, “Orada bina ve nüfus yoğunluğu fazla değil ama yine de can kayıpları yaşanabilir” dedi. Bölgedeki binaların depreme dayanıklılık durumunun gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Görür, özellikle yerel yönetimlerin acil durum planlarını güncellemeleri gerektiğine dikkat çekti.
YEDİSU FAYI ÜZERİNDEKİ TEHLİKE
Yedisu Fayı, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın önemli segmentlerinden biri olarak bilinmektedir. Türkiye'nin en aktif deprem faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı, Marmara Denizi'nden başlayıp Karlıova’ya kadar uzanıyor. Karlıova ise Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu faylarının kesişim noktasında yer almakta. Bu nedenle bölge, sürekli deprem riski taşıyan bir coğrafya üzerinde bulunuyor.
Prof. Dr. Görür’ün belirttiği gibi, Yedisu Fayı uzun zamandır büyük bir hareket göstermediği için büyük bir enerji birikimi oluşmuş durumda. Bu enerji, beklenen büyük bir depremle açığa çıkabilir. Karlıova-Bingöl-Göynük hattının yanı sıra, bu fay hattının Karakoçan, Elazığ, Malatya ve Hatay’a kadar uzandığı bilinmektedir. Son yaşanan büyük depremler, bu bölgede yeni bir enerji transferi yaratmış olabilir. Bu da, yeni bir büyük deprem riskini artıran unsurlar arasında yer alıyor.
BÖLGE HALKINA ÖNEMLİ UYARILAR
Görür, bölgedeki yetkililerle görüşerek, gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Deprem riski altındaki bu bölgelerde yerel yönetimlerin, özellikle yapı denetimlerini sıkılaştırmaları ve halkı bilinçlendirme çalışmalarına hız vermeleri gerektiğini ifade etti. “Benim bu sözlerimi Tunceli ve Bingöl valileri ciddiye aldı. Oradaki kaymakamlarla da konuştum, elimden geldiğince onları uyardım. Tunceli’de çalışmalar sürüyor,” şeklinde konuşan Prof. Dr. Naci Görür, bölgedeki depreme hazırlık çalışmalarının hızlanmasının önemini vurguladı.
Bölge halkına yönelik uyarılarını da yineleyen Görür, deprem öncesi alınması gereken bireysel önlemler konusunda dikkatli olunmasını istedi. “Kendi güvenliğinizi sağlamak için evlerinizi kontrol ettirin, deprem çantalarınızı hazırlayın ve acil durum planlarınıza hâkim olun” tavsiyesinde bulundu. Ayrıca, bina sahiplerinin yapıların depreme dayanıklılığını kontrol ettirmeleri gerektiğinin altını çizdi.
BÖLGESEL DEPREM RİSKİ VE SONUÇLARI
Prof. Dr. Naci Görür’ün uyarıları, Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kuzey Anadolu Fayı üzerinde yer alan bölgeler, uzun süredir büyük depremlerle karşı karşıya kalmış durumda. Yedisu Fayı gibi büyük enerji birikimine sahip alanlar, yakın gelecekte ciddi riskler taşıyor. Bu bölgelerde meydana gelebilecek bir deprem, özellikle altyapısı yetersiz ve eski yapılaşmaya sahip yerleşim alanlarında büyük yıkıma neden olabilir.
Uzmanlar, Türkiye'nin depreme karşı daha hazırlıklı olması gerektiğini belirterek, özellikle risk altındaki bölgelerdeki çalışmaların hızlandırılmasını öneriyor. Deprem uzmanları ve yer bilimcilerinin uyarılarını dikkate alarak yapılacak çalışmalar, olası can ve mal kayıplarını en aza indirebilir