Siyah ve Taş Mercanlar Marmara ve Kuzey Ege’nin Ekosistemini Koruyor
Siyah mercan (Savalia savaglia) ve taş mercanlar (Cladocora caespitosa), Marmara Denizi ile Kuzey Ege’de oluşturdukları habitatlarla pek çok deniz canlısının barınma, beslenme ve üreme döngüsünü sürdürüyor.
Neden kritik önemde?
Akdeniz endemiği olan bu mercanlar, çevrelerinde yaşayan yüzlerce tür için yaşam alanı sağlıyor. Balıklardan kabuklulara, deniz yıldızlarından eklem bacaklılara kadar birçok canlı, mercanların dallı ve karmaşık yapılarında barınıp ekosistemin biyolojik çeşitliliğine katkı sunuyor.
20 santim büyüklüğündeki taş mercanda 70'e yakın tür yaşayabiliyor; siyah mercanlar ise kıkırdaklı balıkların yumurtalarını bırakması için önemli yaşam alanları oluşturuyor. Mercanların zarar görmesi, etraflarındaki türlerin de nüfusunda düşüşe yol açıyor.
Tehditler ve yeni proje
Türler, hedef dışı avcılık, iklim değişikliği ve hayalet ağlar gibi insan kaynaklı baskılarla karşı karşıya. Bu nedenle Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ile Türkiye İş Bankası işbirliğiyle "Denizlerin Ormanları: Mercanlar" Projesi başlatıldı. Proje üç yıl sürecek ve mercanların sunduğu ekosistem hizmetlerinin korunması ile sürdürülebilirliği hedefleniyor.
TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada mercanlar hakkındaki farkındalığı artırmak istediklerini belirtti. Öztürk, "Birçok insan, Türkiye denizlerinde de Pasifik veya Büyük Okyanus'taki gibi büyük mercan resiflerinin olduğunu zannediyor. Siyah ve taş mercanlar endemik türler. Ekosistemde, deniz çayırları ve mercanların oluşturduğu habitatlar birinci derecede önemlidir." dedi.
Öztürk, projenin çalışma alanlarının Marmara Denizi, Kuzey Ege, Gökçeada ve Bozcaada olduğunu, 2025'te Marmara ve Kuzey Ege'de haritalama ve envanter çalışmasıyla başlayacaklarını; ikinci yılda haritalama, envanter ve tedbirleri tamamlayacaklarını; üçüncü yılda ise başta balıkçılar ve okullar olmak üzere geniş bir kitleye bilgi akışı sağlayacaklarını aktardı.
Uzmanlardan derinlik ve dağılım bilgileri
Doç. Dr. Onur Gönülal (İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi) ise siyah ve taş mercanların yaşam alanlarının bölgeye göre değiştiğini vurguladı. Gönülal, taş mercanların Ege'de 1 metre derinlikten itibaren başlayıp 25 metreye kadar inebildiğini, tamamen güneş ışığına bağlı yaşadıklarını; ışığın azalması, kirlilik ve diğer olumsuzluklarda ise canlıların maksimum 5-10 metre derinlikte yaşamaya zorlandığını belirtti.
Taş mercanların Marmara'da sadece Çanakkale Boğazı'nda 7 metre derinlikte kaydının bulunduğunu aktaran Gönülal, türün bölgede yaygınlığını ortaya çıkarmak için çalışma yapacaklarını söyledi. Siyah mercanların ise normalde 70-80 metreye kadar indiğini; Marmara'da ışık azlığı nedeniyle karanlık bölgelerin 10 metre'de başladığını ve siyah mercanın 10-15 metre derinlikte rahatça yaşayabildiğini ifade etti.
İklim değişikliği ve izleme
Öztürk, iklim değişikliğiyle mercanlarda ağarma (beyazlama) görüldüğünü, projenin hangi oranlarda ve hangi bölgelerde beyazlamanın oluştuğunu tespit edeceğini söyledi. Gönülal da son 40 yılda Kuzey Ege'de deniz yüzey suyu sıcaklığının 1,6 derece, Marmara Denizi'nde ise 2015-2021 yılları arasında 2,11 derece arttığını belirterek, bunların etkileri üzerinde çalışma yapacaklarını aktardı.
Türkiye dışındaki Akdeniz ülkelerinin mercan habitatları için eylem planları bulunduğunu hatırlatan Öztürk, yerel ölçekte bilgi ve koruma adımlarının önemine dikkat çekti.
Proje ile yapılacak haritalama, envanter, izleme ve halk/meslek gruplarına yönelik eğitim faaliyetlerinin, siyah ve taş mercanların korunmasına katkı sağlaması hedefleniyor.