DOLAR
42,57 0%
EURO
49,6 0%
ALTIN
5.761,86 0%
BITCOIN
3.880.395,79 0%

Terörsüz Türkiye Komisyonu'nda Baro Başkanlarından 'Adalet ve Kapsayıcılık' Çağrısı

TBMM'deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda baro başkanları infaz hukuku, yeni anayasa ve toplumun kapsayıcı sürece katılımı vurgusunu öne çıkardı.

Yayın Tarihi: 27.08.2025 18:44
Güncelleme Tarihi: 27.08.2025 18:44

Terörsüz Türkiye Komisyonu'nda Baro Başkanlarından 'Adalet ve Kapsayıcılık' Çağrısı

Terörsüz Türkiye Komisyonu'nda Baro Başkanlarından 'Adalet ve Kapsayıcılık' Çağrısı

TBMM'de "Terörsüz Türkiye" hedefi kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun 6'ncı toplantısının ilk oturumu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında gerçekleştirildi. Oturumda Ankara 2 No'lu Baro Başkanı Av. Gökhan Ağdemir, Bingöl Baro Başkanı Av. Yusuf Ketenalp, Diyarbakır Baro Başkanı Av. Abdulkadir Güleç, Hatay Baro Başkanı Av. Hatay Tut ve İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Av. Yasin Şamlı söz aldı.

Ankara 2 No'lu Baro Başkanı Gökhan Ağdemir

Ağdemir, Terörsüz Türkiye sürecinin güçlü bir siyasi iradeyle başladığını belirtti. PKK terör örgütünün silah bırakma ve fesih kararının hem siyasi bir başarı hem de hukuk devleti ve anayasal düzenin gücü olduğunu vurguladı. Ağdemir, terörle mücadelenin sadece güvenlik önlemleriyle sınırlı olmadığını; hukuki düzenlemelerin önemine dikkat çekerek, infaz hukuku reformunun toplumsal barışa doğrudan katkı sağlayacağını söyledi. Onarıcı adalet yaklaşımının mağdurun hakkını gözetirken failin topluma yeniden kazandırılmasını hedeflediğini ifade etti ve sürecin adaletle, Anayasa sınırları içinde yürütülmesi gerektiğini kaydetti.

Bingöl Baro Başkanı Yusuf Ketenalp

Ketenalp, "Terörsüz Türkiye" hedefinin siyasi partiler ve toplumun farklı kesimlerinden gelen destekle önceki süreçlere göre daha umut verici olduğunu belirtti. Bu adımı ülkenin birlik, barış ve kardeşliği için önemli bir gelişme olarak niteleyen Ketenalp, temel hak ve özgürlükler ile demokrasinin sürecin merkezinde olması gerektiğini vurguladı. Sürecin toplumun tüm kesimlerine yansımasının önemine işaret eden Ketenalp, demokratik ve çoğulcu bir Anayasa hazırlanması gerektiğini söyledi.

Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç

Güleç, komisyonun Türkiye'nin yakın tarihine dair önemli bir hafıza oluşturacağını; ancak bununla yetinmeyip aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti. PKK'nın silah bırakma kararını, Kürt meselesinin şiddet yoluyla çözülmeyeceğinin kabulü ve kalıcı barış için bir kapı aralaması olarak değerlendirdi. Yeni anayasanın artık bir tercih değil, tarihsel ve toplumsal bir zorunluluk olduğunu söyleyerek; Seçim Yasası, Siyasi Partiler Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve İnfaz Kanunu başta olmak üzere birçok yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Hatay Baro Başkanı Hatay Tut

Tut, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında ortaya çıkan dayanışma örneklerine atıfta bulunarak, milletin birlik ve beraberlik ruhunun en somut göstergelerinden birinin o günlerde yaşandığını vurguladı. Türkiye'nin farklı etnik kimlikler, inanç ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir mozaik olduğunu belirten Tut, bu zenginliğin ülkenin en büyük gücü olduğuna dikkat çekti. Suriye ve Filistin'deki gelişmelere işaret eden Tut, iç barışı ve toplumsal uzlaşıyı güçlendirmenin dış tehditlere karşı direnç oluşturacağını söyledi. Anayasa'nın ilk dört maddesinin değiştirilmesine dair tartışmaların toplumda endişe yarattığını belirterek, bu konunun müzakere edilirken şehit ve gazilerin hassasiyetlerinin gözetilmesi gerektiğini ifade etti. Tut, komisyonun ortaya koyacağı ilkelerin yasal zemine kavuşmaması halinde beklentilerin kırgınlığa dönüşebileceğini uyardı.

İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Yasin Şamlı

Şamlı, milletin ve devletin "Terörsüz Türkiye" hedefinin, bölgedeki emperyalist planlara karşı kararlı duruşun bir ifadesi olduğunu söyledi. Sürecin yalnızca Türkiye vatandaşlarını değil, Türkiye coğrafyasını etkileyerek barışı ve refahı artıracağını belirtti. Devletin adalet ve merhametle sürece katkı verecekleri cesaretlendirmesi, gücüyle de süreci baltalayacak girişimleri caydırması gerektiğini vurgulayan Şamlı, güven artırıcı mevzuat düzenlemeleri ile kamu vicdanının hassasiyetleri arasında denge kurulması gerektiğini kaydetti. Ayrıştırıcı dilden kaçınılması ve kamuoyunun periyodik olarak sürece bilgilendirilmesinin önemine dikkat çekti; sürecin kazanımlarının yeni, sivil ve hak-özgürlük odaklı bir anayasa ile taçlandırılması gerektiğini söyledi. Şamlı, İstanbul 2 No'lu Barosu olarak sürece katkı vermeye hazır olduklarını da bildirdi.

Komisyon oturumunda öne çıkan ortak vurgu; adil, kapsayıcı ve hukuka dayalı düzenlemelerle terörün sona erdirilmesi ve kalıcı barışın inşa edilmesinin gerekliliği oldu.