İsrail'in Sana saldırısı Husilerin askeri kapasitesini zayıflatmadı
İsrail’in başkent Sana’ya yönelik saldırısında Başbakan Ahmed er-Rehavi ve 9 bakanın hayatını kaybetmesi, bölgedeki çatışmayı yeni bir aşamaya taşıdı. Saldırı, 28 Ağustos tarihli bombardımanın sonucunda Husiler tarafından 30 Ağustos tarihinde doğrulanırken, cenaze törenleri başkent Sana’daki Es-Sebin (Yetmiş Meydanı)’de düzenlendi.
Saldırının kapsamı ve ilk tepkiler
Temmuz 2024’te başlayan hava harekâtları içinde üst düzey Husi isimlerini hedef alan ilk suikast olarak kayda geçen saldırı sonrası taraflar karşılıklı tehditler savurdu. Gözlemciler gelişmeleri çatışmanın tırmanışı olarak değerlendiriyor. Husiler intikam tehdidinde bulunurken, İsrail hedef almaya devam edeceğini açıkladı.
Uzman değerlendirmeleri
Yemenli araştırmacı Abdusselam Kaid, AA muhabirine şu değerlendirmeyi yaptı: "Husilerin Başbakanı ve bazı bakanlarının öldürülmesi, grup için doğrudan niteliksel bir askeri kayıp teşkil etmiyor." Kaid, saldırının Husiler açısından bir "güvenlik ve medya darbesi" olduğunu, lider korumasındaki zayıflığı ortaya koyduğunu ve İsrail’e bölgesel düzeyde moral üstünlüğü sağladığını söyledi.
Kaid, Husi hükümetinin grubun yalnızca bir yüzü olduğunu ve askeri karar alma mekanizmasıyla doğrudan bağlantılı olmadığını vurgulayarak saldırının etkilerinin sınırlı kalacağını belirtti. Ayrıca, Husilerin vereceği tepkinin önceki İsrail hedefli saldırılarının ötesine geçmeyeceğini, bunun nedenini "yeterli füze ve İHA stoklarının bulunmaması" olarak açıkladı. Kaid, İsrail’in istihbarat faaliyetlerini artırmasıyla yeni suikastların yaşanabileceği öngörüsünde bulundu.
Askeri kapasite değerlendirmesi
Yemenli gazeteci Yakub el-Atvani ise saldırının Husilerin askeri kapasitesini zayıflatmadığını savundu. Atvani, AA muhabirine, "Husiler, saldırı öncesinde Tel Aviv’e yönelik operasyonlarını artırmıştı, bu artışı sürdürmeleri muhtemel." dedi. Atvani, İsrail’in geçen yıl Husi liderleri hedef almakla tehdit ettiğini, ancak operasyonun ilk kez birkaç gün önce hayata geçirildiğini hatırlattı ve gecikmenin bilgisizlikten mi yoksa siyasi hesaplardan mı kaynaklandığının belirsiz olduğunu ifade etti.
Atvani, Lübnan ve İran örneklerini dikkate alarak İsrail saldırılarının artmasının muhtemel olduğunu ancak İsrail’in Husileri Hizbullah’a yönelik saldırılar düzeyinde hedef almasının mümkün olmadığını belirtti.
Karşılıklı tehditler ve yönetim değişikliği
Başbakan er-Rehavi’nin öldürülmesinin ardından İran destekli Husiler, Muhammed Miftah’ı geçici başbakan olarak atadı; bu karar siyasi istikrar görüntüsünü koruma amaçlı olarak değerlendirildi. Husilerin Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Meşşat televizyonda yaptığı konuşmada "acı bir darbe aldıklarını" kabul etti ancak grubun askeri gücünün etkilenmediğini vurgulayarak intikam sözü verdi.
İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen, Kol Barama radyosuna yaptığı açıklamada Tel Aviv’in Yemen’i "hedef menziline aldığını" ve Husi liderlerini öldürmek için "sistematik bir politika" izleneceğini duyurdu. Buna karşılık Husi lider Abdulmalik el-Husi, İsrail’e karşı füze, İHA ve deniz ablukası dahil askeri saldırıların artacağını açıkladı.
Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri de, Kızıldeniz’in kuzeyinde İsrail petrol tankeri SCARLET RAY’i balistik füzeyle hedef aldıklarını duyurdu ve İsrail limanlarına giden ya da oradan çıkan gemilere yönelik engellemelerin süreceğini vurguladı.
İnsani bilanço
Haberde ayrıca İsrail’in Gazze’deki harekâtına ilişkin veriler de yer aldı. İsrail, ABD desteğiyle 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de saldırılar yürütüyor. Bu saldırılarda 63 bin 557 Filistinli hayatını kaybederken, yaralı sayısı 160 bin 660 olarak verildi; 9 binden fazla kişi kayıp. Yüz binlerce kişi yerinden edilirken, kıtlık nedeniyle 361 kişi yaşamını yitirdi, bunların 130’u çocuk.