Van Gölü'nde 8 Yılda Dramatik Çekilme: Edremit Halk Plajı Kurudu
Törenle açılan plaj, yerini kuruyan kıyılara bıraktı
Van Gölü sahilinde 22 Temmuz 2017 tarihinde Edremit Dilkaya Mahallesi'nde, Atıf Çiçekli tarafından görkemli bir törenle açılan halk plajı, bir zamanlar rengarenk görüntülere ev sahipliği yapıyordu. Yaz aylarında yelkenlilerin, kanoların ve güneşlenen insanların oluşturduğu o canlı manzara, gölden çekilen suların ardından yerini dev bir toprak parçasına bıraktı.
Küresel ısınma ve yağış azlığı gözle görülebilir hale geldi
Van Gölü'nde su seviyesi düşüşü her geçen yıl daha belirginleşiyor. Küresel ısınma ve yağış azlığı nedeniyle ortaya çıkan çekilme, bölge halkı ve çevrecilerde derin endişe yaratıyor. Bir zamanlar göl kıyısında olan alanların şimdi yüzlerce metre geride kalması, bölgedeki iklimsel değişimin çıplak göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'nin en büyük gölü alarm veriyor
Dünyanın en büyük sodalı gölü ve Türkiye'nin en büyük gölü Van Gölü, kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Uzmanlar göldeki çekilmenin temel nedenleri arasında küresel iklim değişikliği, artan buharlaşma oranı, yanlış su kullanımı ve azalan yağışları sıralıyor. Göldeki çekilme, su kaybının yanı sıra yüzyıllardır su altında kalan mikrobiyalitleri ve eski kıyı izlerini de gün yüzüne çıkardı; bilim insanları bu oluşumların korunmasının önemine dikkat çekiyor.
Edremit kıyılarında gözle görülür fark
Çekilmenin en fazla hissedildiği yerlerden biri Edremit sahilleri. Bölge halkı, 2017'deki görüntülerle bugünkü hal arasındaki farkı üzülerek karşılıyor; plajın bulunduğu alanda artık suya ulaşmak için yüzlerce metre yürünmesi gerekiyor.
Uzman uyarıları: "Tek su kaybı buharlaşmayla gerçekleşmektedir"
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, göldeki çekilmeyi değerlendirirken şunları söyledi: "Son yıllarda ülkemiz genelinde yağışların azalması ve hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, özellikle iç su kaynaklarımızın büyük oranda küçülmesine neden oluyor. Şüphesiz bu göllerin en göz önünde olanlarından biri de Van Gölü’dür. Van Gölü, 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanıyla ülkemizin en büyük gölüdür. Ancak diğer göllere göre çok daha kırılgan bir yapıya sahiptir çünkü Van Gölü kapalı bir havzadır. Dışarıdan hiçbir su girdisi olmadığı gibi gölden dışarıya da su çıkışı yoktur; tek su kaybı buharlaşmayla gerçekleşmektedir."
2025 kritik bir yıl oldu
Akkuş, 2025'i olağanüstü bir dönem olarak nitelendirerek şunları ekledi: "Yaz aylarında artan sıcaklıklar, buharlaşma oranını ciddi şekilde yükseltti. 2025 yılı bu anlamda oldukça kritik bir yıl oldu. Su girdisi çok az, buharlaşma kaynaklı su kaybı ise çok fazla gerçekleşti. Şubat ayındaki yağışlar yüzde 60 oranında azaldı. Bu nedenle göl büyük miktarda su kaybetti. Geçmişte liman veya iskele olan yerlerin bugün tamamen karaya çıktığını, göl kıyısına olan uzaklığın bir, hatta iki kilometreye kadar ulaştığını görüyoruz."
Kirlilik çekilmeden daha tehlikeli
Akkuş, asıl tehlikenin yalnızca su çekilmesi olmadığını vurgulayarak "Göl seviyesi yeniden yükselse bile kirliliğin oluşturduğu tahribat kolayca telafi edilemez" uyarısında bulundu. Van Gölü'ne ulaşan atık suların gölde hapsolduğunu ve bu nedenle arıtma tesislerinin tam kapasiteyle çalıştırılmasının gerekliliğini dile getirdi.
Akkuş sözlerini şöyle tamamladı: "2017 yılında burada yüzen yelkenlileri, kanoları görüyorduk. Burası halk plajı olarak hizmet veriyordu. Ancak 2025 itibarıyla o dönemde suyun üzerinde yüzen alanların göle uzaklığı artık kilometrelerle ifade ediliyor."
YAŞANAN ÇEKİLME, KURAKLIĞIN BOYUTUNU GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR.