DOLAR
42,6 -0,05%
EURO
49,69 -0,26%
ALTIN
5.756,35 0,13%
BITCOIN
3.936.193,28 0,69%

Jeotermal: Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Hedefinde Kritik Seçenek

JED Başkanı Ali Kındap: Jeotermal, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefine ulaşmasında baz yük ve sürdürülebilir çözüm; iletim ve dağıtım yatırımları şart.

Yayın Tarihi: 11.11.2025 09:39
Güncelleme Tarihi: 11.11.2025 09:39

Jeotermal: Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Hedefinde Kritik Seçenek

Jeotermal: Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Hedefinde Kritik Seçenek

Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, jeotermal santrallerin Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedeflerine ulaşmasında oynayacağı kritik role dikkat çekti. Kındap, iletim ve dağıtım altyapısına yapılacak yatırımlar ile baz yük enerji kaynaklarının desteklenmesinin gerekliliğini vurguladı.

Yenilenebilirlerde kurulu güç ve şebeke önemi

Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücü Ekim ayı sonu itibarıyla 121 bin Megavat (MW) sınırını aşarken, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam kurulu güç içindeki payı yüzde 61 seviyesinde bulunuyor. Kındap; yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjinin 7 gün 24 saat ve yüksek kapasite faktörüyle, tüketim noktalarına yakın yerlerde üretilmesinin iletim ve dağıtım şebekesinin sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu belirtti.

365 gün 24 saat hazır kaynak

Kındap, jeotermalin baz yük işlevi gören en doğru çözüm olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Bu denklemde çözüm hem baz yük olarak yüksek kapasite faktörü ile hem de yenilenebilir ve temiz enerji üretecek kaynak bulmakta. Bu noktada tüm dünyada uygulanan en doğru çözüm, jeotermal enerji santralleridir. ‘365 gün ve 24 saat göreve hazırım’ diyen santrallerimiz; dünyada şebekelerin en çok sevdiği, güvendiği, öngörülebilirliği en yüksek santrallerdir. Jeotermal santraller ayrıca, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır vizyonuna giden yolda karbon salımı ve iklim hedefleri için tek ve en doğru seçenektir."

İletim ve dağıtımda eksiklerimiz var

JED Başkanı, enerjinin üretimi kadar iletim ve dağıtım kalitesinin de önemine dikkat çekti: "Enerjiyi temiz ve yenilenebilir kaynaklarla üretmek kadar önemli olan, frekans düşüklüğüne izin vermeden kesintisiz şekilde arz etmektir. Ülkemizin bu iki alanda eksikleri olduğunu görmekteyiz. Özellikle bölgeler arasındaki iletimde yaşanan sıkıntıların çözüm beklediğini görüyoruz. İletim ve dağıtım sistemlerine daha fazla yatırım yapılması, şebekenin güçlendirilmesi ve baz yük işlevi gören santrallerin sayısının artırılması gerekiyor. Tüm dünyada olduğu gibi depolama sistemlerine ülkemizde de ilginin arttığını gözlemlemekle birlikte, depolamanın tek başına çözüm olmadığını biliyoruz. Hidroelektrik santrallerimiz baz yük olmakla birlikte, son yıllarda etkisini daha çok hissettiğimiz kuraklık ve iklim değişikliğinden en fazla etkilenen yapılar arasında. Bu tesislerin bir çoğu sulama ve içme suyu amaçlı olarak da kullanıldığı için enerji üretimlerindeki payları değişkenlik gösterebiliyor."

Jeotermal aramalarına vurgu

Kındap, Maden Tetkik Arama Kurumu (MTA) tarafından jeotermal kaynak aramalarının hızlandırılmasından memnuniyet duyduğunu belirterek Türkiye’nin jeotermal zenginliğine dikkat çekti. Kındap, Türkiye’nin keşfi tamamlanmış potansiyelinin 62 bin MW olduğunu hatırlattı ve Cumhurbaşkanlığı’nın 2026 Yıllık Programında jeotermal aramalara özel vurgu yapıldığını söyledi. Kındap ayrıca: "Jeotermal kaynaklar ayaklarımızın altında ve enerji üretiminden seracılığa, turizmden konut ısıtmasına kadar pek çok alanda değer oluşturmaya hazır. O kaynağı bulmak ve ondan değer oluşturmamız gerekiyor. Elbette bu kaynağı her aramada bulamayabilirsiniz. Ama bulanların arayanlar olduğunu da unutmamalısınız" dedi.

Rakamlarla Türk jeotermal sektörü

- Türkiye ve Anadolu coğrafyası, dünyanın en zengin jeotermal kaynaklarını barındırıyor.

- Bin 500’ün üzerinde doğal jeotermal çıkış noktası olan Türkiye’de Ekim 2025 sonu itibarıyla jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücü 1750 Megavat (MW) seviyesinde.

- Jeotermalin termal turizm, jeotermal seracılık, konut ısıtması, sebze ve meyve kurutma gibi kullanım alanlarıyla birlikte düşünüldüğünde; Türkiye’nin 7 bin Megavat’ın biraz üzerinde tüketimi bulunuyor.

- Bu tüketim, Maden Tetkik Arama Kurumu (MTA) tarafından keşfi yapılmış potansiyel olan 62 bin MW’ın yüzde 11 seviyesinde.

- Türkiye bu düşük kullanımla dahi jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde dünyanın dördüncü ve Avrupa’nın lider ülkesi konumunda.

JEOTERMAL ENERJİ DERNEĞİ (JED) YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ KINDAP, TÜRKİYE’NİN 2053 NET SIFIR...

JEOTERMAL ENERJİ DERNEĞİ (JED) YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ KINDAP, TÜRKİYE’NİN 2053 NET SIFIR HEDEFLERİNE ULAŞMASINDA JEOTERMAL SANTRALLERİN KRİTİK ROL OYNADIĞINI BELİRTTİ. KINDAP, İLETİM VE DAĞITIM ALTYAPISINA YATIRIM YAPILMASI VE BAZ YÜK ENERJİ KAYNAKLARININ DESTEKLENMESİ GEREKTİĞİNİ VURGULADI.

JEOTERMAL ENERJİ DERNEĞİ (JED) YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ KINDAP