Endüstriyel Yemekte Ucuzluk Yarışı Toplum Sağlığını Tehdit Ediyor

Son dönemdeki gıda zehirlenmeleri, maliyet odaklı toplu yemek uygulamalarının toplum sağlığını riske attığını gösteriyor; uzmanlar kalite ve izlenebilirlik uyarısında bulunuyor.

Yayın Tarihi: 27.11.2025 16:12
Güncelleme Tarihi: 27.11.2025 16:12

Endüstriyel Yemekte Ucuzluk Yarışı Toplum Sağlığını Tehdit Ediyor

Endüstriyel Yemekte Ucuzluk Yarışı Toplum Sağlığını Tehdit Ediyor

Son günlerde art arda yaşanan zehirlenme vakaları, toplu yemek hizmetinin bir maliyet kalemi değil, doğrudan toplum sağlığını etkileyen kritik bir alan olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, özellikle okullar, yurtlar ve büyük işletmelerde düşük maliyetli tercihlerin ciddi riskler taşıdığına dikkat çekiyor.

Art arda gelen vakalar

Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşanan gıda zehirlenmeleri, konunun ciddiyetini bir kez daha gösterdi. İstanbul’da 25 kişinin hastaneye kaldırılmasıyla başlayan süreç, Rize’de 40 öğrencinin, Bolu’da 14 üniversite öğrencisinin ve Eskişehir’de bir lise öğrencisinin benzer şikâyetlerle tedavi altına alınmasıyla devam etti.

Nedenler ve riskler

Toplu yemek hizmeti hâlâ birçok kurum tarafından maliyet kalemi olarak görülüyor. Ancak düşük maliyet baskısı, ham madde kalitesinin düşmesine, hijyen zincirinin zayıflamasına ve kritik süreçlerde kontrol kaybına yol açabiliyor. Bu durum kısa vadede tasarruf gibi görünse de, uzun vadede hem sağlık hem kurumsal itibar hem de hukuki yükümlülükler açısından ağır sonuçlar doğuruyor. Uzmanlar, ham madde seçimi, üretim hattı, pişirme prosesleri ve sevkiyatın bir gıda güvenliği zinciri olarak yönetilmesi gerektiğini vurguluyor.

Yankı Yemek'in kalite odaklı yaklaşımı

Bursa’da 34 yıldır faaliyet gösteren Yankı Yemek, endüstriyel yemek üretiminde kalite standartlarını operasyonun merkezine alan firmalar arasında öne çıkıyor. Firma, üretim süreçlerinde ham madde güvenilirliğini birincil kriter olarak ele alıyor ve tüm malzemelerini analiz ve sertifikalarla doğrulanmış markalardan temin ediyor.

Leman Yurttaş, firmanın Kalite Sistem Sorumlusu olarak, düşük maliyet odaklı yaklaşımların kaliteyi zayıflattığını belirtiyor ve üretimin hiçbir aşamasında düşük standartlı malzeme kullanılmadığını vurguluyor. Yurttaş, yemeklerin her gün aynı standartta sunulabilmesi için tam izlenebilir üretim altyapısı, el değmeden pişirme teknolojisi ve sürekli denetim kültürü gerektiğini ifade etti.

Yurttaş, süreçlerin yalnızca üreticiler için değil, hizmeti satın alan işletmeler, yurtlar, okullar ve sağlık kuruluşları için de önemli bir uyarı niteliği taşıdığını belirterek, "Endüstriyel yemekte ucuzluk modeli artık sürdürülebilir değil" dedi.

Tesis kapasitesi ve kalite belgeleri

Çalı Sanayi Bölgesi’nde 4 bin 500 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren Yankı Yemek tesisleri, günlük 15 bin kişiye yemek sunarken ihtiyaç halinde üretim kapasitesini 25 bine kadar çıkarabiliyor. Firma, ISO 9001, ISO 22000 (HACCP), ISO 14001 ve OHSAS 18001 gibi uluslararası kalite belgelerine sahip olup, yıllık yaklaşık 5 milyon kişiye ulaşan üretim hacmini "Yemediğimizi yedirmiyoruz" anlayışıyla güvence altına alıyor.

Sonuç olarak, son vakalar toplu yemek hizmetlerinin maliyet unsurundan öte bir kamu sağlığı meselesi olduğunu hatırlatıyor; uzmanlar ve kaliteli işletmeler, izlenebilirlik, sertifikasyon ve hijyen odaklı yaklaşımların önemine işaret ediyor.

SON GÜNLERDE ART ARDA YAŞANAN ZEHİRLENME VAKALARI, TOPLU YEMEK HİZMETİNİN BİR MALİYET KALEMİ...

SON GÜNLERDE ART ARDA YAŞANAN ZEHİRLENME VAKALARI, TOPLU YEMEK HİZMETİNİN BİR MALİYET KALEMİ DEĞİL, DOĞRUDAN TOPLUM SAĞLIĞINI ETKİLEYEN KRİTİK BİR ALAN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR. UZMANLAR, ÖZELLİKLE OKULLAR, YURTLAR VE BÜYÜK İŞLETMELERDE DÜŞÜK MALİYETLİ TERCİHLERİNİN CİDDİ RİSKLER TAŞIDIĞINA DİKKAT ÇEKİYOR.