DOLAR
42,61 -0,03%
EURO
49,92 -0,31%
ALTIN
5.790,97 0,07%
BITCOIN
3.919.422,9 0,44%

Gazzeliler, Filistin'i Tanıyan Ülkelerin Artışıyla Soykırımın Durmasını Umuyor

Gazze'deki siviller, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin'i tanımasını, İsrail saldırılarının sona ermesi ve soykırımın durması umuduyla karşıladı.

Yayın Tarihi: 22.09.2025 15:05
Güncelleme Tarihi: 22.09.2025 15:05

Gazzeliler, Filistin'i Tanıyan Ülkelerin Artışıyla Soykırımın Durmasını Umuyor

Gazzeliler, Filistin'i Tanıyan Ülkelerin Artışıyla Soykırımın Durmasını Umuyor

İsrail'in saldırıları ve ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde yerinden edilen halk, son dönemde bazı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıma kararını "soykırımın durması" yönünde bir umut olarak değerlendiriyor. Bazıları bu adımı "büyük zafer" diye nitelerken, bazıları ise gerçeklikte bir değişiklik getirmeyeceğini düşünüyor.

Yerinden edilmenin ağır bilançosu

İsrail ordusunun Gazze kentini işgal etmek amacıyla saldırılarını yoğunlaştırmasının ardından, Filistinliler yürüyerek, at arabalarıyla veya bisikletlerle zorunlu göçe maruz kaldı. Gazze'nin kuzeyinden güneyine uzanan sahildeki Reşid Caddesi üzerinden güvenli yer arayanlar, yaşadıkları göç yolculuğunu "işkence ve ölüm" olarak tanımlıyor.

Gazzelilerden karışık tepkiler

Cibaliya Mülteci Kampı'ndan yerinden edilen Salah Nassar, AA muhabirine, "İsrail'i destekleyen İngiltere, Kanada ve Avustralya bugün bizi devlet olarak tanıdılar. Bu, Filistin davamız için büyük bir zaferdir." dedi. Nassar, tüm ülkelerin Filistin'i tanımasını isteyerek, bunun Filistin'in gelecekte topraklarındaki varlığını sürdürmesini destekleyeceğini vurguladı.

Nassar, son iki yılda yedi kez yerinden edildiğini belirterek, birkaç ay önce Tel ez-Zater'den Şati Mülteci Kampı'na; ardından bombardıman nedeniyle tekrar güneye göç ettiklerini anlattı. Göç yolculuğunu "insanlıkla hiç alakası olmayan acı ve ölüm yolculuğu" olarak nitelendirdi ve "Bu ilk değil ve son da olmayacak." diye ekledi.

Şucaiyye Mahallesi sakini Gazi el-Hattab (48) ise tanımayı "geç kalınmış ama önemli bir adım" olarak değerlendirdi: "Geç kalınmış olsa da biz bunu takdir ediyor ve teşekkür ediyoruz. Çünkü bu, bütün uluslararası teamül ve sözleşmelerin öngördüğü meşru bir haktır." Hattab, bu adımın İsrail saldırılarının sona ermesine başlangıç olmasını ve Filistin halkının kendi kaderini tayin ederek bağımsız devlet kurmasını umduklarını söyledi.

Hattab, parasızlık nedeniyle kenti bir bisikletle terk etmek zorunda kaldığını, göçün maliyetinin 2 bin doları aştığını ve gelir kaynaklarının bulunmadığını belirtti. Şucaiyye'den Tel el-Heva'ya sığındıktan sonra bombardıman ve yıkım nedeniyle yeniden güneyde başka bölgelere geçmek zorunda kaldığını aktardı.

Öte yandan Şati Mülteci Kampı'ndan gelen Ümmü Halid eş-Şanti, iki yıldır süren acıların kararları değiştirmeyeceğini düşünüyor: "Bu ne zamana kadar sürecek? Yanımızda duran ülkeler var ama durmayanlar da var." Şanti, "Yaşadığımız sıkıntılara bakıldığında, halkımız tamamen yok oldu denebilir. Bizim bir geleceğimiz kalmadı ve bu karar bizim gerçekliğimizi hiçbir şekilde değiştirmeyecek." ifadelerini kullandı ve Arap ülkelerinin Gazze'deki Filistinlilerin yanında durmadığını, Avrupa tavırlarının ise gösterişli ama sonuçsuz olduğunu ekledi.

Hasar ve uluslararası tanıma

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi verilerine göre, Gazze kentinde saldırıların yoğunlaştığı 11 Ağustos ile 13 Eylül arasında kentteki 3 bin 600'den fazla bina yıkıldı veya ağır hasar aldı; saldırılarda yerinden edilenlerin kaldığı 13 bin çadır da kullanılamaz hale geldi.

Kanada Başbakanı Mark Carney, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Portekiz Dışişleri Bakanı Paulo Rangel Filistin Devleti'ni tanıdıklarını duyurmuştu. Yasir Arafat'ın 1988'de kuruluşunu ilan etmesinden bu yana BM üyesi 193 ülke arasından Filistin'i tanıyanların sayısı 152'ye yükseldi.

Bazı ülkeler de BM Genel Kurulu'nun New York'taki oturumunda Filistin Devleti'ni tanıyacaklarını açıklamıştı; Gazzeliler ise bu adımların sahadaki şiddeti sonlandırıp sonlandırmayacağını endişe ve umut karışık duygularla izliyor.