Güney Kore Dışişleri Bakanı ABD'ye gidme seçeneğini değerlendirdi
Güney Kore Dışişleri Bakanı Cho Hyun, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) birimlerinin, Hyundai-LG tarafından işletilen elektrikli araç akü fabrikasına düzenlediği baskında gözaltına alınan vatandaşların durumunu görüşmek üzere ABD'ye gitmeyi değerlendirebileceğini açıkladı.
Acil toplantı ve gözaltı sayıları
Seul merkezli Yonhap ajansının aktardığına göre, Cho baskının ardından acil bir toplantı düzenledi. Baskında toplam 450'ye yakın kişinin gözaltına alındığı, bunlardan 300'den fazlasının Güney Kore vatandaşı olduğu teyit edildi. Cho, "Vatandaşlarımızın tutuklanmasından derin endişe duyuyor ve ağır bir sorumluluk hissediyoruz." diye konuştu.
Hükümetin adımları
Cho, bir üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin bölgeye gönderilmesinin görüşüleceğini belirtti ve gerekirse ABD yönetimiyle görüşmek için kendisinin Washington'a gideceğini ifade etti. Ayrıca, Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung'un, durumun çözüme kavuşturulması için her türlü çabanın gösterilmesi talimatını verdiğini aktaran Cho, Lee'nin "Güney Kore vatandaşlarının hak ve menfaatleri ile ABD'de yatırım yapan Güney Koreli şirketlerin ticari faaliyetlerinin ihlal edilmemesi" gerektiğini vurguladığını söyledi.
Şirket açıklamaları: LG iş seyahatlerini askıya aldı
Tesisi Hyundai ile birlikte işleten LG Energy Solution de yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, ABD'ye iş seyahatlerinin askıya alındığı, halihazırda ABD'de bulunan çalışanlara konakladıkları yerde kalmaları veya ivedilikle geri dönmeleri talimatı verildiği bildirildi.
Şirket ayrıca insan kaynakları müdürünün ABD'ye gönderileceğini belirterek, "Tüm çalışanların hızlı ve güvenli şekilde geri dönmesini sağlayacak ve durumu çözmek için her türlü çabayı göstereceğiz." ifadelerine yer verdi.
ICE baskınına resmi tepki
Yonhap'ın haberine göre, baskın 5 Eylül'de Georgia eyaletinde gerçekleştirildi. Olayla ilgili olarak Güney Kore Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lee Jae-woong, Seul hükümetinin baskına karşı "endişe ve üzüntü" duyduğunu belirtti ve "ABD'ye yatırım uygulayan şirketlerimizin ekonomik faaliyetleri ve vatandaşlarımızın hak ve çıkarları haksız yere ihlal edilmemeli." dedi.
Gelişmelerle ilgili süreç ve resmi görüşmelerin olup olmayacağına ilişkin değerlendirmeler devam ediyor.