İstanbul'un "Filenin Sultanları" Türkiye Şampiyonu
İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde, kentin 7 farklı noktasındaki çocuk evlerinde devlet koruması altında büyüyen 20 kız çocuğundan oluşan ekipten 12'si, Eskişehir'de düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda İstanbul'u temsil ederek birincilik elde etti.
Başarıya giden yol
Zorlu seçim süreçleri ve yoğun antrenmanların ardından kurulan takım, sporun birleştirici gücüyle ortak hedef etrafında kenetlendi. Sporcular, antrenmanlara katılmak için İstanbul'un dört bir yanından saatlerce yol kat ederek büyük özveri gösterdi.
Takım ruhu ve aidiyet duygusunu güçlendiren bu süreçte çocuklar, hem fiziksel hem de sosyal alanda gelişim sağladı. Ekipteki kızlar, birbirlerinden farklı kuruluşlardan gelmelerine rağmen ortak bir hedef doğrultusunda birleşti.
Yetkililer ne dedi
Bülent Aksu (İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Sosyal, Kültürel, Sportif Faaliyetler Birim Sorumlusu) AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların aidiyet duygusunu güçlendirmek ve spora bağlamak istediklerini belirtti. Aksu, "Dönem dönem ulusal ligde de müsabakalara çıkan kız takımlarımız oldu. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzce bu yıl 7'ncisi düzenlenen turnuvamız yapıldı. İstanbul'un her yerinden 7 farklı kuruluşumuzdan 20 kız çocuğumuz takıma seçildi. Antrenmanlarla Türkiye Şampiyonası'na hazırlandılar. Bunların 12'si şampiyonaya gitmeye ve takımda olmaya hak kazandı. Antrenman yapmak için çok uzaktan ve birbirinden farklı yerlerden geliyorlar." dedi.
Aksu, kurum içinde 14 farklı spor branşı bulunduğunu ve başarılı olan çocukların müsabakalara hazırlandığını aktararak, kızların hizmet modelleri içinde ayrı bir yere sahip olduğunu vurguladı.
"Spor sosyal hizmetin önleyici tedbiridir"
Aksu, her koruma altındaki çocuğun spor veya sanatla uğraşmasını sağladıklarını belirterek, bir takıma ait olmanın çocuğun eksikliklerini tamamladığını söyledi. Aksu'nun sözleri dikkat çekti: "Sosyal hizmetin önleyici tedbiri spor denilse yanlış olmaz."
Koruma altındaki çocukların zor hikayelere sahip olabildiğini dile getiren Aksu, müsabakaların çocuklara toplumun bir parçası olduklarını hissettirdiğini, rol modellerin ve takım başarısının özgüveni artırdığını ifade etti.
Aksu, destek vermek isteyenler için kapılarının her zaman açık olduğunu belirterek, antrenör, yiyecek desteği veya diğer sosyal katkılar konusunda şeffaflık ilkesine göre eşleştirme yapabileceklerini söyledi.
Antrenörün değerlendirmesi
Halim Özan (Bakanlığa bağlı antrenör) ise şampiyonaya 7 farklı kuruluştan oluşturulan bir takımla gittiklerini anlattı. Özan, "Bu takımdan geçen yıldan sadece bir oyuncumuz kalmıştı. Onun kaptanlığıyla ve çocuklarımızın üstün becerisiyle bu sene geçen yıl yarım bıraktığımız işi tamamladık. Çocuklarımız farklı kuruluşlardan, çok uzak yerlerden buraya geldiler. Voleybol oynamak için gerçekten aşkla geldiler. Bir işi bu kadar severek yaparsanız karşılığını da alıyorsunuz." dedi.
Özan, Eskişehir'deki turnuvada İstanbul'un voleybolcu kızlarının çok iyi performans gösterdiğini ve elde edilen şampiyonluğun çocuklar için önemli bir adım olduğunu belirtti. İçlerinden voleybolcu veya beden eğitimi öğretmeni olmak isteyenlerin bulunduğunu ekledi.
Bu başarı, devlet korumasındaki kız çocuklarının spor yoluyla topluma bağlanmasının ve öz güvenlerinin artmasının somut bir örneği olarak öne çıktı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı İstanbul'daki çocuk evlerinde devlet koruması altında büyüyen kız çocuklarının oluşturduğu voleybol takımı, Türkiye Şampiyonası’nda birinci oldu.