Pankreas Kanserinde Umut: Tedavide Yenilikler ve Artan Sağkalım

Acıbadem Maslak'taki söyleşide uzmanlar, erken tanı, cerrahi ve kemoterapi kombinasyonuyla pankreas kanserinde sağkalımın belirgin şekilde yükseldiğini anlattı.

Yayın Tarihi: 25.11.2025 10:03
Güncelleme Tarihi: 25.11.2025 10:03

Pankreas Kanserinde Umut: Tedavide Yenilikler ve Artan Sağkalım

Bu öykülerde bilim, cesaret, umut var

Acıbadem Maslak Hastanesi'nde Pankreas Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında düzenlenen söyleşide hastalar ve uzmanlar bir araya geldi. Sunucu Leyla Yıldırım'ın moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte cerrahi, onkoloji, radyasyon onkolojisi ve gastroenteroloji alanlarından isimler, pankreas kanserindeki son gelişmeleri aktardı.

Uzmanlar tedavideki ilerlemeleri anlattı

Söyleşiye katılan isimler arasında Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, Prof. Dr. Mert Erkan, Prof. Dr. Özlem Er, Prof. Dr. Enis Özyar ve Prof. Dr. Yaşar Çolak yer aldı. Uzmanlar, bilimsel çalışmalardaki ilerlemelerin hastaların yaşam kalitesi ve süresini doğrudan etkilediğini vurguladı.

Dünya genelinde her yıl 500 binden fazla, Türkiye'de ise yaklaşık 8 bin kişiye pankreas kanseri tanısı konduğu; görülme sıklığının arttığı ve 2030 yılında bu kanser türünün ölüm nedenleri sıralamasında 4. sıradan 2. sıraya yükselebileceği hatırlatıldı. Buna karşın toplumsal farkındalığın hâlâ düşük olduğu belirtildi.

5 yıllık sağkalımda çarpıcı artış

Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan pankreas kanserinin teşhis ve tedavisindeki ilerlemelere dikkat çekerek şunları söyledi: 'Sağ kalım oranları çok ciddi oranda arttı. Ben bilimsel olarak çalışmaya başladığım zaman, 25 sene önce ameliyat ettiğimiz hastaların sağ kalımı (5 yıl sağkalımdan hep hesaplarız) yüzde 12’lerdeydi şimdi 10 sene önce biz bunu yüzde 35, yüzde 40’a çıkartabildik. En son çalışmalardan sonra yüzde 54’e kadar bile arttı. Bu bir şekilde pankreas kanserinin şu an ön tedavilerle iyi bir şekilde kontrol edilip bu 5 yıllık sağ kalımları sağlayabilmemizi gösteriyor. Onkolojik tedavi, cerrahi tedavi iyi bir şekilde birleştiği zaman bu sonuçları artık hastalarımız için elde edebiliyoruz. Belki siz bana bu 5 yıl sağkalımı 10 yıl sonra sorarsanız, belki ben size yüzde 75 bile diyebileceğim.'

Ceyhan ayrıca, damar tutulumunun olduğu lokal ileri pankreas kanserleri ile sınırlı metastazlı olgularda uygulanan kemoterapinin hastaları adeta erken evreymiş gibi değerlendirerek ameliyat şansı sunduğunu vurguladı: 'Bu tedavi ile hastaları, sanki erken evre pankreas kanseriymiş gibi değerlendirme ve ameliyat şansı sunma imkanı oluyor. Bu bizim için çok değerli bir gelişme çünkü geçmişte bu hastaların çoğunu tedavi açısından kaybedilmiş kabul ediyorduk. Şimdi ise doğru tedaviyle bu hastalara da umut verebiliyor ve başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz.'

Risk grupları ve erken tanı

Prof. Dr. Mert Erkan pankreas kanserinin nadir görülmesine rağmen hızlı ve ciddi bir seyir izlediğini belirtti. Erkan, özellikle belirli risk gruplarına dikkat çekti: 'Toplumda görülme oranı normalde 10 binde 1 düzeyindeyken, 50 yaşın üzerinde bireylerde son 6 ay içinde yeni diyabet tanısı konulması ve buna kilo kaybının eşlik etmesi durumunda riskin 150’de 1’e yükseldiğini' söyledi ve bu grupta yaklaşık 70 katlık yoğunlaşma olduğuna dikkat çekti.

Erkan ayrıca pankreas kanserinin en sık 60’lı-70’li yaşlarda görüldüğünü ancak nadiren genç yaşlarda da ortaya çıkabildiğini; '18’li-20’li yaşlara kadar hastalar geliyor, 3-4 yaşında bile görebildiğimiz özel formları var' ifadelerini kullandı. Erkan, erken tanı imkanlarının arttığını, pankreasında kisti olan hastaların yakın takibinin önemini ve 'son 1,5 yılda ortaya çıkan yeni pankreas kanseri aşıları' gibi gelişmeleri aktardı.

Hastaların hikayeleri: Umut ve mücadele

Hasan Karaduman 34 yaşında ileri evre pankreas kanseri ve karaciğerinde iki metastaz olduğunu öğrendiğinde yaşadıklarını duygusal bir dille paylaştı: 'Karın ağrısı şikayetiyle acile başvurduğumda yapılan tetkikler sonucunda pankreas kanseri olduğumu öğrendim. Oradaki hekim bu haberi bana vermedi eşime verdi. Eşime verdiği için de eşimden öğrendim ben bunu. Ondan sonra kemoterapi sürecim başladı. Üç aylık kemoterapi sürecimi güzel değerlendirdim. Ameliyat olma durumum oldu, cerrah araştırması içerisine girdik. Güralp hocayı internet araştırmasında bulduk. İyi ki de bulmuşum. Hocayla ilk görüşmemde online olarak görüştüğümde ben bu tanıyı 34 yaşında aldığım için ‘babam için mi’ aradığımı sormuştu. Kendim için aradığımı söyleyince çok şaşırmıştı. Ameliyatım güzel geçti, 12 saat sürdü. Ameliyat sonrası kemoterapi sürecim tekrar oldu. Bu süreçte eşim doğum yaptı. Ameliyatım ve kemoterapim iyi geçtiği ve kızım olduğu için kızımın adını Melek koydum. Hayatıma umut dolu Meleğim olsun diye Melek ismini koydum.'

Fazilet Molla ise 2017'de başlayan süreçte önce 'ameliyat edilemez' denildiğini, ardından doğru yönlendirme ve tedaviyle yaşamını sürdürdüğünü anlattı: 'Önce umutsuz hasta olduğum, katiyen iyileşmeyeceğim söylendi. Benim haberim yoktu. Ondan sonra ‘15 gün ya da 3 ay yaşar götürün, hiçbir şey yapmayın’ dendi. Ondan sonra Mert Hoca’yı bulduk. Ameliyat oldum. Ben 76 yaşındayım. 9 senedir yaşıyorum ve Mert’in sayesinde kahraman gibi yaşıyorum. Her işimi yapıyorum, geziyorum, torunuma gidip yemek yapıyorum.'

Uzmanlar, bu hikayelerin tedavideki gelişmeleri ve multidisipliner yaklaşımların sonuçlarını gösterdiğini; ancak toplumdaki farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayarak erken tanı ve risk grubunun taranmasının önemine dikkat çekti.

PANKREAS KANSERİ FARKINDALIK AYI KAPSAMINDA HASTALARLA UZMANLARIN KATILDIĞI "BU ÖYKÜLERDE BİLİM...

PANKREAS KANSERİ FARKINDALIK AYI KAPSAMINDA HASTALARLA UZMANLARIN KATILDIĞI "BU ÖYKÜLERDE BİLİM, CESARET, UMUT VAR" BAŞLIKLI SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

PANKREAS KANSERİ FARKINDALIK AYI KAPSAMINDA HASTALARLA UZMANLARIN KATILDIĞI "BU ÖYKÜLERDE BİLİM...