Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli: 5 Yaşam Tarzı Değişikliğiyle Epilepsi Nöbetleri Yönetilebilir

Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli, yetişkin epilepsi hastalarının yüzde 70'inin ilaçla nöbetsiz olduğunu ve 5 yaşam tarzı değişikliğinin nöbetleri önemli ölçüde azalttığını açıkladı.

Yayın Tarihi: 30.11.2025 09:37
Güncelleme Tarihi: 30.11.2025 09:37

Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli: 5 Yaşam Tarzı Değişikliğiyle Epilepsi Nöbetleri Yönetilebilir

Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli: '5 yaşam tarzı değişikliği ile epilepsi nöbetlerini yönetebilirsiniz'

Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli, '1-30 Kasım Epilepsi Farkındalık Ayı' kapsamında epilepsi ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Gömceli, yetişkin epilepsi hastalarının yüzde 70'inin ilaçlarla tamamen nöbetsiz hale geldiğini belirterek, 'İlaç ömür boyu kullanılır algısı yanlıştır; hastalarda yüzde 30-40'ında 2-5 yıl nöbetsiz dönem sonrasında ilaçlar doktor kontrolünde güvenle bırakılabilir' dedi.

Epilepsinin doğası ve toplumda yanlış bilinenler

Prof. Dr. Gömceli, epilepsinin beyindeki geçici ve aşırı elektrik boşalımları sonucu tekrarlayan nöbetlerle kendini gösteren bir durum olduğunu vurguladı: 'Tek bir nöbet epilepsi değildir; tekrarlaması ve altta yatan bir yatkınlık olması gerekir.' Yetişkinlerde en sık nedenler arasında eski beyin travmaları, inme sonrası hasarlar, beyin tümörleri, enfeksiyonlar ve genetik yatkınlıkların bulunduğunu; bazı vakaların ise 'nedeni bilinmeyen' kategoride kaldığını söyledi.

Tedaviye yanıt ve modern seçenekler

'İyi haber şudur ki, nedeni bilinse de bilinmese de çoğu hasta tedaviye çok iyi yanıt vermektedir,' diyen Prof. Dr. Gömceli, günümüzde ilaçtan cerrahiye, nöromodülasyondan gen tedavisine kadar geniş bir tedavi yelpazesi bulunduğunu belirtti: '2025 yılı itibariyle ilaçtan cerrahiye, nöromodülasyondan gen tedavisine uzanan çok geniş bir yelpaze vardır.'

Yeni nesil antiepileptik ilaçların örnekleri olarak levetirasetam, lacozamid, lamotrijin, brivarasetam gibi ilaçları veren Gömceli, bu ilaçların hem etkin hem de yan etkilerinin daha düşük olduğunu söyledi. Ayrıca dirençli epilepside seçeneklerin mevcut olduğuna dikkat çekti: 'Hastaların yaklaşık yüzde 30'u birden fazla ilaca rağmen nöbet geçirmeye devam edebilir. Epilepsi cerrahisi, nöromodülasyon (VNS, RNS, DBS) ve ketojenik diyet veya modifiye Atkins diyeti gibi destek tedaviler bu hastalarda etkili olabiliyor.'

Dirençli epilepsi ve cerrahi-nöromodülasyon alternatifleri

Prof. Dr. Gömceli, epilepsi cerrahisinin özellikle temporal lob epilepsilerinde nöbet odağı net tespit edildiğinde başarı oranının %70-90 arasında olduğunu ve ameliyat sonrası birçok hastanın ilaçlarını bile bırakabildiğini aktardı. Ayrıca Vagus sinir stimülasyonu (VNS), Responsif Nörostimülasyon (RNS) ve Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) gibi yöntemlerin, ilaç ve cerrahiye uygun olmayan hastalarda nöbet sıklığını %50-90 oranında azaltabildiğini belirtti.

5 yaşam tarzı değişikliği: Tedavinin yarısı

Prof. Dr. Gömceli, hastaların yarısında sadece 5 yaşam tarzı değişikliği ile nöbet sıklığının %50-100 azalarak ilaç dozunun yarıya inebileceğini ifade etti. Bu değişiklikler şunlar:

1. İlaç uyumu: 'Nöbetlerin çoğunluğu unutulan veya atlanan ilaç dozları nedeniyle gerçekleşir. İlaç uyumu epilepsi tedavisinin en önemli aşamadır.'

2. Uyku düzeni: 'Her gece aynı saatte yatıp kalkmak nöbet eşiğini %30-40 yükseltir. Mümkünse bölünmemiş, kesintisiz 6-7 saat uyumak önerilir.'

3. Düzenli öğün ve düşük glisemik indeks: 'Aç kalmak ve şekerli gıdalar nöbet tetikleyicisidir. Kahvaltı yapan hastalarımın yüzde 70'i daha az nöbet geçiriyor.'

4. Stres yönetimi: 'Mindfulness, nefes egzersizi veya haftada 3 gün 30 dakika yürüyüş gibi uygulamalar nöbet sıklığını ortalama %45 düşürüyor.'

5. Aralıklı ışık ve kişiye özel tetikleyicilerden kaçınma: 'Yanıp sönen ışıklar, telefon titremesi, karşı şeritten gelen far gibi uyaranlar ışık duyarlılığı olan epilepsilerde tetikleyici olabilir. Bazı özel epilepsi tiplerinde sıcak su ile yıkanmak, belirli müzik, ses, tat veya koku gibi hastaya özel tetikleyicilerin tespit edilip bunlardan kaçınılması çok önemlidir.'

Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli son olarak, epilepsinin toplumda korkuyla yaklaşılmaması gereken, günümüz tıbbında çoğunlukla kontrol altına alınabilen veya iyileştirilebilen bir hastalık olduğunu vurguladı ve doğru tanı, tedavi planı ile yaşam kalitesinin büyük ölçüde artırılabileceğini söyledi.

PROF. DR. YASEMİN BİÇER GÖMCELİ,

PROF. DR. YASEMİN BİÇER GÖMCELİ,