İstanbul'da "Yapay Zeka Çağında Yayımcılık Zirvesi"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) 32 No'lu Basım-Yayım Meslek Komitesi, Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) ve Basın Yayın Birliği Derneği işbirliğiyle düzenlenen "Yapay Zeka Çağında Yayımcılık Zirvesi", İstanbul Ticaret Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Zirve, yapay zekanın yayıncılık sektöründe yarattığı dönüşüm, fırsat ve risklerin masaya yatırıldığı kapsamlı oturumlara sahne oldu.
Açılış konuşmaları ve temel değerlendirmeler
Prof. Dr. Necip Şimşek, yapay zekayı sektörlerin kullanmak istediği bir metot ve kolaylaştırıcı bir kavram olarak tanımladı. Yayıncılığın bu gerçeği görmezden gelerek ilerleyemeyeceğini vurgulayan Şimşek, üniversite olarak hem organizasyonel hem de akademik katkı sağlamaktan memnuniyet duyduklarını belirtti.
Dr. İsrafil Kuralay dijitalleşme ve yapay zekanın en çok etkilediği alanın hizmet sektörü olduğunu ifade ederek, hizmetler içinde yayıncılığın merkezi bir konumda olduğunu aktardı. Kuralay, "Teknolojiyi aldığınız zaman medeniyeti de alıyorsunuz. Teknoloji mutlaka kültürünü de beraberinde getiriyor. Kitaplar kağıttan dijital ortama geçiyor ama kağıt da bir taraftan devam ediyor. Bunun da getirdiği ekonomiyi dikkate almamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kuralay, ayrıca sektörde yaşanan dönüşümü ve beraberinde getirdiği etik, kültürel ve ekonomik kaygıları şu sözlerle özetledi: "Bir taraftan meslekler kayboluyor, diğer taraftan da yeni bir fırsat iklimi oluşuyor. Bunun getirdiği sonuçlar sadece kültürel ve ekonomik sonuçlar değil, ahlaki tarafı da var. Çok büyük bir dalgayla karşı karşıyayız. 'Yapay zeka nereye kadar', 'kimin için ne kadar' sorularını sormamız gerekiyor. Olumsuzlaştırmak için söylemiyorum, çok kolaylaştırıcı tarafı var ama kolaylaştırmanın yanında acaba tembelleştirme, zihnimizi kullanmamak gibi bir sonucu da beraberinde getiriyor mu, bunlar tartışma konusu."
Yayıncılıkta sorumluluklar ve insan emeğinin korunması
Münir Üstün yapay zekanın artık sadece bir teknoloji olmadığını, bilgi üretimi ve aktarımı konusunda paradigma değişimi getirdiğini vurguladı. Üstün, "Bu dönüşüm yayıncılık sektöründe büyük fırsatlar kadar ciddi sorumluluklar da getiriyor. Bugün içerik üretiminden çeviriye, kitap tanıtımından pazarlamaya kadar her aşamada yapay zekadan yararlanıyoruz. Aynı zamanda insan kaleminin, fikrinin ve emeğinin değerini nasıl koruyacağımızı da yeniden tartışmak zorundayız." ifadelerini kullandı.
Burhan Genç ise yapay zekanın sunduğu hız ve kolaylıkların yanında kültürel üretimin korunması gerektiğini hatırlattı: "Yapay zeka araçları bize çok pırıltılı şeyler vadediyor... Madalyonun öbür yüzünde de yapay zeka, kültürel üretimimizin kısa vadede aslında yok olmaya yüz tutacağını, milli ve yerel olan, kültürel değerlerin gittikçe kaybolduğu dünyada ortaklaşa, tekdüze, monotonlaşmış ve hatta dayatılmış bir kültürle muhatap olmayı da yanında vadetmeyi ihmal etmiyor."
Halil Çelik ise yayıncılığı sadece üretim ve ticaret olarak görmediklerini, onu "bir kültür aktarma aracı" olarak tanımladıklarını belirterek teknoloji ile insan emeğinin birlikte korunması gerektiğini söyledi. Çelik, "Yayıncılığın geleceği, teknolojiyi kullananların değil, onu anlamlandıranların elinde şekillenecek. Biz bu sürecin parçası olmak yerine verimli olmayı tercih ediyoruz." dedi.
Bilimsel bakış: Yapay zekanın hızı ve sınırları
Programda "Yapay Zeka Çağında İnsan Kalmak" başlıklı konuşmasını yapan nörobilim uzmanı ve yazar Prof. Dr. Sinan Canan, yapay zekanın algılanan zekâsının aslında hızdan kaynaklandığını vurguladı. Canan, sosyal ortam ve internetin tehlikelerine dikkat çekerek, "Dünyanın en tehlikeli kombinasyonu boş adam ve sınırsız internettir." sözüne referansla yapay zekanın bu denkleme eklenmesinin kaygı uyandırdığını belirtti.
Canan, yapay zekanın çalışma mantığını özetleyerek şöyle konuştu: "Aslında biz eskiden Google'da metin tabanlı arama yapıyorduk. Şimdi her kelimenin diğer kelimelerle olan ilişkisini kabaca bir vektör uzayında ilişkisel matematikle tanımlayan, belli ağırlıklandırma algoritmalarıyla bize insanın ürettiği sözlerden yeni söz dizileri üretebilen bir hikaye var karşımızda. Böyle baktığımızda birinci mesaj şu, 'Bunu ben de yapabiliyorum fakat yavaş yapıyorum.' Yapay zeka çok hızlı yaptığı için bize zekiymiş gibi geliyor. İddia ediyorum yapay zeka zeki falan değil, sadece hızlı."
Canan ayrıca, sistemin beslenme biçiminin önemine işaret ederek, "Ürettiğimiz her türlü söz bu sistemi besliyor ve genişletiyor. Fakat ne kadar geniş, ne kadar büyük, ne kadar hızlı öğreniyor olursa olsun, burada şu sınırı aklımızdan çıkarmamamız lazım. Bu sistem bizim ürettiklerimizden bir şeyler üretiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Oturumlar: Çocuk yayıncılığı, çeviri ve telif hakları
Zirvede çeşitli temalarda paneller düzenlendi. "Çocuk Yayıncılığı ve Çizerlik" oturumunda Dr. Melike Palsü Kurt, Nurgül Şenefe, Adem Kaya ve Ahmet Karauğuz konuştu. "Edisyon ve Çeviri" başlıklı oturumun konuşmacıları arasında Halil İbrahim Binici, Muhammet Murtaza Özeren, Dr. Sedat Demir ve Prof. Dr. Işın Öner yer aldı.
"Eğitim Yayıncılığı ve Pazarlama" oturumunda Ömer Şengüler, Dr. Fatih Kaleci, Prof. Dr. Selman Tunay Kamer ve Dr. Umut Köksal konuşurken, "Telif Hakları" panelinde Doç. Dr. Cahit Suluk, Belgin Aslan ve Melahat Boran değerlendirmelerde bulundu.
Yayımcılıkta yapay zekanın etkileri zirvede hem teknolojinin sunduğu hız ve erişilebilirlik fırsatları hem de kültürel çeşitlilik, etik ve telif hakları gibi korunması gereken alanlar açısından ele alındı. Katılımcılar, teknolojiyi tehdit olarak görmektense akıllıca yönetilecek bir fırsat olarak değerlendirmenin önemini vurguladı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) 32 No'lu Basım-Yayım Meslek Komitesi, Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) ve Basın Yayın Birliği Derneği işbirliğiyle düzenlenen "Yapay Zeka Çağında Yayımcılık Zirvesi", İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği Başkanı M. Burhan Genç açılış programında konuştu.