DOLAR
42,6 -0,04%
EURO
49,6 -0,06%
ALTIN
5.743,93 0,35%
BITCOIN
3.930.737,16 0,82%

Tunç: Gazze'de 'soykırım' işleniyor — 65 binden fazla masum katledildi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 20. Uluslararası Adli Tıp Günleri'nde Gazze'deki soykırım iddialarını, Adli Tıp Kurumu'nun güçlendirilmesini ve uluslararası hukukun zaaflarını konuştu.

Yayın Tarihi: 22.09.2025 12:48
Güncelleme Tarihi: 22.09.2025 12:48

Tunç: Gazze'de 'soykırım' işleniyor — 65 binden fazla masum katledildi

Tunç: Gazze'de 'soykırım' iddiası ve adalet çağrısı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde düzenlenen Uluslararası 20. Adli Tıp Günleri'nde konuştu. Tunç, etkinliğin süreklilik kazanarak alanda bir marka haline geldiğini söyledi ve kongreye Türkiye ile dünyanın 26 ülkesinden uzmanların katıldığını belirtti.

Kongrenin amacı ve adli tıbbın önemi

Tunç, tarih boyunca hakikat arayışının insanlığın kadim meselelerinden biri olduğunu vurgulayarak adaletin tecellisinin gerçeğin tüm yönleriyle ortaya çıkarılmasında saklı olduğunu ifade etti. Adli tıbbın yargılamada maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkısına dikkat çekti ve şöyle konuştu:

"Adli tıp, bilimin ışığını, adaletin terazisine taşıyan hukukun ayrılmaz bir tamamlayıcısıdır. Adli tıp, bir yandan insan bedeninin sessiz tanıklığını çözümlerken, diğer yandan hukuk dünyasının en karmaşık, en gizemli vakalarına ışık tutar. Bir parmak izi, bir DNA örneği, bir otopsi raporu, kimi zaman en karmaşık davaların çözüm anahtarını elinde tutar."

Adli Tıp Kurumu'nda yapılan güçlendirmeler

Bakan Tunç, Adli Tıp Kurumu'nun insan kaynağı ve kurumsal yapısını güçlendirdiklerini belirterek, 2002'de 802 olan personel sayısının çeşitli branşlarla 3 bin 190'a çıkarıldığını söyledi. Tunç, ihtisas kurulu sayısının 5'ten 11'e, ihtisas daire sayısının ise "Adli Bilişim İhtisas Dairesi"nin kurulmasıyla 7'ye yükseltildiğini kaydetti.

Tunç ayrıca son iki yıl içinde Denizli, Bursa, İzmir ve Samsun'da yeni Adli Tıp Grup Başkanlığı binalarının hizmete girdiğini; Ankara, Adana ve Gaziantep'teki binaların temelinin atıldığını aktardı. İstanbul Bahçelievler'deki yeni hizmet binası yapım ihalesinin 6 Ekim'de gerçekleştirileceğini ve binanın 2 yıl içinde tamamlanmasının hedeflendiğini söyledi.

Gazze'deki iddialar: Soykırım suçlaması ve uluslararası hukuka eleştiri

Kongrede adli tıp ile insan hakları ilişkisini ele almanın önemine değinen Tunç, Filistin'de, özellikle Gazze'de yaşananların bir asırdır dünyanın gözü önünde sürdüğünü ifade etti ve şunları söyledi:

"Gazze'de son iki yıldan bu yana artık insan hakları ihlalinin önüne geçen soykırım suçu işleniyor. 65 binden fazla masum insan, maalesef dünyanın gözü önünde katledildi. Bunların büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor."

Tunç, Batı'nın iki yüzlülüğüne dikkat çekerek insan hakları savunucularının Gazze söz konusu olduğunda sessiz kaldığını, fakat toplum vicdanının birçok yerde sokaklara taşındığını ve devletlerin bu zulmü durdurmaları için çağrıldığını söyledi. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki tutumu doğrultusunda iki devletli çözüm ve bağımsız bir Filistin devletinin gerekliliğinin artık giderek daha fazla ülkede kabul görmeye başladığını belirtti.

Uluslararası mahkemeler ve uygulanamayan kararlar

Tunç, iki yıldır süren olayların uluslararası hukukun etkisizleştirildiğini ve mahkemelerin inandırıcılığının zedelendiğini ifade etti. Konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Uluslararası Adalet Divanı'nda Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesini ihlal eden İsrail'in yargılandığı davada alınan tedbir kararları maalesef hayata geçirilemedi. Karar sadece kağıt üstünde. Kim uygulayacak bu kararı? ... Bir vetoyla insani yardım önergeleri bile reddedilebiliyor. Uluslararası Ceza Mahkemesinde soykırım suçunu işleyenler hakkında yakalama kararı çıkarılıyor. Tutuklama talep ediliyor. Ama tutuklama talep edilen o soykırım suçluları, o katiller bütün dünyayı dolaşarak kendilerini demokratik devlet olarak gösteren ülkelerin parlamentolarında ayakta alkışlanabiliyor. İşte bu çifte standart."

Tunç, uluslararası hukuka güveni yeniden tesis etmenin ön koşulunun Gazze'deki katliamın durdurulması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması olduğunu belirterek, "Nasıl Bosna kasapları yıllar sonra kurulan mahkemede insanlık huzurunda hesap vermişler ve hapse atılmışlarsa, İsrail'in o soykırım suçluları da bir gün insanlık huzurunda hesap verecek," dedi.