Alman Sanayi Şirketlerinden Yurt Dışına Yatırım Yönelimi
Jeopolitik riskler ve küresel ekonomik yavaşlama, şirketlerin yurt dışına yatırım yapma isteklerini azalttığı sırada, Alman sanayi şirketleri maliyet nedenleri yüzünden üretimlerini giderek daha fazla yurt dışına taşımaktadır.
DIHK Anketi Sonuçları
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), 1700 Alman sanayi şirketiyle gerçekleştirdiği bir anketin sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Bu anket sonuçlarına göre, Alman şirketlerinin yüzde 40’ı Almanya dışında yatırım yapma niyetinde olduğunu belirtmiştir. Geçen yıl bu oran yüzde 42 civarındaydı.
Maliyetler Yurt Dışına Yatırımın Nedeni
Alman şirketlerin yüzde 35’i, yurt dışına yatırım yapma gerekçesi olarak maliyetlerin düşürülmesini öne sürmüştür. Bu oran, 2008 finansal krizinden bu yana kaydedilen en yüksek seviyeyi temsil etmektedir.
Avrupa’da Yatırım Eğilimleri
Avro Bölgesi, Alman sanayi şirketleri için en önemli yatırım bölgesi olmaya devam etmekle birlikte, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yönelik yatırım isteği, yüzde 45’ten yüzde 48’e yükselmiştir.
Bürokrasi ve Yüksek Maliyetler Sorunu
DIHK raporunda, yüksek enerji ve iş gücü maliyetleri, olumsuz ekonomik politika koşulları ve jeopolitik gerilimlerin, Almanya'nın iş yapma cazibesini azalttığına dikkat çekilmektedir.
Treier’in Uyarıları
DIHK Dış Ticaret Direktörü Volker Treier, bu durumu değerlendirirken, “Almanya geride kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Eğer şirketler yüksek enerji maliyetleri, felç edici bürokrasi ve artan vergi yükü yüzünden yurt dışına taşınıyorsa, bu tehlikeli bir sinyal gönderir.” şeklinde uyarıda bulundu.
Treier, Almanya’nın bir dönüm noktasında olduğunu belirterek, giderek daha fazla şirketin üretimini ve istihdamını yurt dışında gerçekleştirme zorunda kaldığını vurguladı. Bu durumun, ülkenin ekonomi politikası için bir uyarı niteliği taşıdığını ifade etti.
Sonuç olarak, Volker Treier, “Eğer şirketler geleceklerini giderek daha fazla Almanya dışında görüyorlarsa, bu yalnızca bireysel yatırımlar değil, aynı zamanda ülkemizin refahı ve ekonomik istikrarı için bir tehdit oluşturuyor. Politikacıların kararlı adımlar atması, daha düşük enerji fiyatları, vergi indirimleri, bürokrasinin azaltılması ve kalifiye işçiler için daha iyi koşullar sağlaması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.