Erdoğan BM Genel Kurulu'nda Yine Gazze ve Filistin'in Sesi Olacak
ZAFER FATİH BEYAZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünyanın dikkatini Gazze'de yaşanan soykırıma çekecek. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre Erdoğan, başbakanlık döneminden itibaren katıldığı BM kürsülerinde Filistin'in sesi olmayı sürdürdü.
Erdoğan, bu konuşmalarında uluslararası toplumu İsrail'in uygulamalarına karşı birlikte hareket etmeye çağırdı ve çözümün 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulması olduğunu sıkça vurguladı.
Başbakan olarak katıldığı 2007'deki 62. Genel Kurul hitabında Erdoğan, Orta Doğu sorununu bölgedeki en önemli istikrarsızlık kaynağı olarak tanımladı ve şunları söyledi: "Filistin sorununa kalıcı bir siyasi çözüm ve İsrail ile iki devlet vizyonuna dayalı kapsamlı bir barış, bölge için olduğu kadar küresel istikrar için de büyük önem taşımaktadır. ... Barış Süreci'nin canlandırılması yönündeki çabalarda taraflara her türlü desteği vermeye ve düzenlenmesi öngörülen uluslararası toplantıya katkıda bulunmaya hazırız."
2009'da yaptığı konuşmada Erdoğan, Türkiye'nin Filistin-İsrail ihtilafına özel önem verdiğini belirterek: "Türkiye, Filistin halkının her zaman yanında olmuş ve bundan böyle de olmaya devam edecektir." dedi. Gazze'deki insani tabloya ilişkin olarak da "Bu tabloya karşı biz insani görevimizi yapıyor muyuz? Acaba BM ne yapabiliyor veya Güvenlik Konseyi ne yapabiliyor?" sorularını yöneltti.
Erdoğan, yaşananların vicdani bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak: "Gazze'deki insanlık dramının sona erdirilerek kalıcı huzur ortamının tesisi, insani ve vicdani sorumluluğumuzdur." ifadelerini kullandı. Uluslararası toplumun konuya ilgisini korumasının çözüm çabalarına ivme kazandıracağını söyledi.
2011 konuşmasında ise BM kararlarının uygulanmamasına tepki gösterdi ve "Rahatlıkla fosfor bombasını kullanan İsrail, atom bombasını bulunduran İsrail, buna karşı bir yaptırım yok ama çevrede böyle bir havayı hissettikleri anda nasıl yaptırım yaparız bunun gayreti içerisine giriliyor. Adalet bu mu, bu sorulmaz mı?" sözleriyle eleştirisini sürdürdü.
Erdoğan, uluslararası hukuka vurgu yaparak Filistin topraklarındaki işgal, yasa dışı yerleşimler ve Gazze ablukasına dikkat çekti. "Bir sandık domatesi Filistin'e sokmak isterseniz İsrail'in iznine tabisiniz ben bunu insani olarak görmüyorum." sözleriyle uygulamaların insani boyutunu eleştirdi.
Erdoğan, Filistin devletinin tanınmasına ilişkin duruşunu net biçimde ortaya koydu: "Türkiye'nin Filistin Devleti'nin tanınmasına desteği koşulsuzdur." Bu çerçevede Arap-İsrail ihtilafının çözümü, Filistin Devleti'nin tanınması, iç uzlaşının sağlanması ve Gazze'deki ablukanın kaldırılması için aktif tutumun süreceğini belirtti.
2014'ten itibaren cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı hitaplarda da Erdoğan iki devletli çözüme vurgu yaptı: "Filistin'de iki-devletli çözümün derhal hayata geçirilmesi, Gazze üzerindeki ablukanın kaldırılması ve İsrail'in yanında bağımsız ve sürdürülebilir bir Filistin devletinin kurulması, siyasi, insani ve ahlaki bir zorunluluktur."
Erdoğan'ın BM kürsüsünde sıkça tekrarladığı sloganlardan biri de kısa ve netti: "Dünya beşten büyüktür." Bu çağrı, BM Güvenlik Konseyi'nin yetki ve uygulama eksikliklerini işaret etmek için kullanıldı.
Yıllar boyunca Erdoğan, haritalarla Filistin topraklarının daralmasını göstererek kararların uygulanmamasına tepki gösterdi ve BM'nin etkisiz kaldığı sorusunu yineledi: "Peki o zaman Birlemiş Milletler ne işe yarıyor."
Son yıllarda açıklamalarında, İsrail hükümetinin politikalarını hedef alırken halkla bir sorunu olmadığını da net bir dille ifade etti: "Bu kürsüden özellikle vurgulamak istiyorum; İsrail halkı ile sorunumuz yoktur. Sorun, şimdiki İsrail hükümetinin saldırgan politikalarından kaynaklanmaktadır."
2020'de video konferans yoluyla yaptığı konuşmada Erdoğan, bazı ülkelerin Kudüs hamlelerini eleştirerek, "Türkiye olarak Filistin halkının rıza göstermediği hiçbir plana destek vermeyeceğiz." dedi.
Erdoğan'ın konuşmaları sırasında İsrail'in tepkileri de dikkat çekti; bir konuşmasında İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail'in Filistin'e yönelik "baskı, şiddet ve yıldırma politikalarından" bahsederken salondan ayrıldı.
2023 ve 2024 konuşmalarında da Erdoğan, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasını öncelikleri arasında saydı ve uluslararası toplumdan Filistin halkına destek çağrısını yineledi.
Erdoğan ayrıca, İsrail'e karşı uluslararası mekanizmaların işletilmesi gerektiğini ifade ederek zorlayıcı tedbirlerin gündeme alınmasını savundu ve Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan davayı desteklediklerini bildirdi.
Bu yıl 23 Eylül'de BM Genel Kurulu'na hitap edecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ana gündem maddesinin yine İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırım, uluslararası alanda İsrail'e karşı atılacak adımlar ve Filistin'e destek çağrıları olacağı belirtildi. Erdoğan, önceki yıllarda olduğu gibi bu kürsüde Gazze'deki insani dramı ve iki devletli çözüm çağrısını gündeme taşıyacak.