Fas'ta Tatvan ve Kazablanka'da Küresel Sumud Filosu'na Destek Gösterileri
Fas'ın Tatvan ve Kazablanka kentlerinde yüzlerce kişi, Küresel Sumud Filosu'na destek vermek ve Gazze Şeridi'nde Filistinlilere uygulandığı iddia edilen soykırım ile açlığı protesto etmek amacıyla bir araya geldi.
Gösteriler, Fas Ümmetin Davalarını Destekleme Komitesi'nin çağrısıyla düzenlendi. Katılımcılar, Tunus'tan Gazze'ye doğru yola çıkması planlanan ve daha önce iki kez İsrail'in insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırıya uğrayan Küresel Sumud Filosu'na desteklerini dile getirdi.
Göstericilerin talepleri ve sloganlar
Göstericiler, abluka altındaki Gazze'de devam ettiği belirtilen İsrail politikalarına son verilmesini talep etti. Fas ve Filistin bayrakları taşıyan gruplar, 'Fas’tan onurlu Gazze'ye selamlar', 'Fas ve Filistin, iki değil, tek halk', 'Filistin direniyor', 'Gazze yıkılıyor' ve 'Açlığa hayır' gibi sloganlar attı.
Filonun yapısı ve katılımcılar
Küresel Sumud Filosu'nda 'Özgürlük Filosu Koalisyonu', 'Küresel Gazze Hareketi', 'Mağrib Sumud Konvoyu' ve Malezya merkezli 'Sumud Nusantara' gibi organizasyonlar yer alıyor. Filoda, 40'tan fazla ülkeden yüzlerce aktivist teknelerle Gazze'ye hareket ediyor.
Daha önce Gazze'ye tek tek gitmeye çalışan bazı gemiler İsrail müdahalelerine maruz kalmış, teknelere el konulmuş ve aktivistler sınır dışı edilmişti. Küresel Sumud Filosu, şimdiye kadar Gazze'ye doğru yola çıkan en kalabalık filo olma özelliği taşıyor.
Sumud kavramı
Arapça'da 'kararlılık' veya 'sarsılmaz azim' anlamına gelen Sumud, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü. Sumud; toprakta kalma, Filistin kimliğini ve kültürünü yaşatma, şiddet içermeyen sivil itaatsizlik ve alternatif kurumlar inşa etme yollarını içeriyor. Kavramı betimlemek için zeytin ağacı ve köylü hamile kadın imgeleri sıklıkla kullanılıyor.
İsrail saldırıları ve insani bilanço
Haberde yer alan ifadelere göre, İsrail'in, ABD desteğiyle 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yürüttüğü operasyonlar kapsamında katliam, açlık, yıkım ve zorla yerinden etme gibi uygulamalar sürdüğü iddia ediliyor. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı'nın saldırıların durdurulmasına yönelik çağrı ve emirlerinin dikkate alınmadığı vurgulanıyor.
İddialara göre saldırılar sonucu 64 bin 656 Filistinli hayatını kaybetti, 163 bin 503 kişi yaralandı, 9 binden fazla kişi kayboldu; yüz binlercesi yerinden edildi. Ayrıca kıtlık nedeniyle 404 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, bunlardan 141'inin çocuk olduğu belirtildi.