İstanbul Barosu başkan ve yöneticilerinin davası ertelendi
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesinin, "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" ve "basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamalarıyla yargılandıkları dava, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için 5 Ocak 2026'ya ertelendi.
Duruşma salonu ve katılımcılar
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, Silivri'de Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda yapıldı. Duruşmada, 11 tutuksuz sanık ile avukatları yer aldı. Farklı şehirlerden baro başkanları duruşmada avukat olarak hazır bulunurken, bazı yabancı ülke baro başkanları ve yöneticileri izleyici olarak salonda bulundu.
Avukat Turgut Kazan, duruşma salonunun cezaevi sınırları içinde olmasına dikkat çekerek yargılamanın adil olmadığı yönünde beyanda bulundu.
Savcılık talebi ve mahkeme kararı
Beyanların alınmasının ardından cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın kendisine gönderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, ara kararında davanın düşmesi taleplerinin hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verdi ve cezaevi karşısındaki salonun kullanılmasına ilişkin itirazı İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Mahkeme, duruşmayı 5 Ocak 2026'ya erteledi; duruşmanın ayrıca 6, 7, 8 ve 9 Ocak 2026 tarihlerinde de yapılmasına hükmetti.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, soruşturmanın, Suriye'de güvenlik güçleriyle çatışmada etkisiz hale gelen terör örgütü mensubu Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile ilgili İstanbul Barosu'na ait sosyal medya hesabından yapılan açıklama üzerine başlatıldığı hatırlatılıyor.
İddianamede, sanıklar hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nden soruşturma izni istendiği ve iznin verildiği belirtiliyor. İddianamede, baronun açıklamasıyla Daştan ve Bilgin'in "gazeteci" olarak nitelendirildiği ve güvenlik güçlerinin faaliyetlerinin "savaş suçu" olarak değerlendirildiği; söz konusu açıklamanın örgütün bölücülük amacını meşrulaştırma ve yayma gayesi taşıdığı iddia ediliyor.
İddianamede ayrıca, paylaşımların toplumda endişe, korku veya panik yaratma amacı taşıdığı ve herkese açık sosyal medya hesabı üzerinden yapıldığından suçun aleniyet unsurunun gerçekleştiği kaydediliyor.
Savcılık, sanıklar hakkında 3'er yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezası talep ederken, ayrıca TCK 53 kapsamında belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılma cezasının uygulanmasını istedi.
Soruşturma ve hukuk süreci
Soruşturma kapsamında, baro başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca görevlerine son verilmesi ve yeni başkan ile yönetim kurulunun seçilmesi talebiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açılmıştı. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesine ve seçim yapılmasına hükmetmişti.
Davanın bir sonraki duruşmasının, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanmasının ardından yapılmak üzere 5 Ocak 2026'ta görülmesi kararlaştırıldı.