İstanbul'un 102. Kurtuluş Yıldönümü: 6 Ekim 1923'te İşgal Sona Erdi
HAMDİ DİNDİREK - Birinci Dünya Savaşı'nı takiben İtilaf Devletleri, 13 Kasım 1918 tarihinde Haydarpaşa önlerine demirleyerek İstanbul'u fiilen işgal etti. 4 yıl 10 ay 23 gün süren bu dönemin ardından şehir, 6 Ekim 1923 tarihinde Türk birliklerinin giriş yapmasıyla kurtarıldı.
İşgalin başlaması ve resmi işgale dönüşmesi
Osmanlı Devleti ile İttifak Devletleri'nin savaşın ardından çekilmesiyle başlayan süreçte, İtilaf donanmaları Mondros Ateşkes Antlaşmasına dayanarak İstanbul'u işgal etti. Mustafa Kemal Paşa öncülüğünde başlayan Kurtuluş Savaşı sürecinde ise işgal, 16 Mart 1920 tarihinde resmiyet kazandı.
Adana treninden Haydarpaşa'ya inen Mustafa Kemal Paşa'nın, düşman gemilerinin zafer bayraklarıyla İstanbul Limanı'na girişini ve bazı azınlıkların sevinç tepkilerini görmesi üzerine tarihe geçen "Geldikleri gibi giderler" ifadesi kullanıldı.
Mütareke ve tahliye süreci
Mudanya Mütarekesi uyarınca Trakya'nın teslimi sırasında Türkiye'yi temsil edecek isim olarak Refet Paşa, İstanbul komutanı olarak ise Milli Müdafaa Umumi Katibi Selahattin Adil Paşa görevlendirildi. Refet Paşa, 19 Ekim'de TBMM Muhafız Grubu ile Gülnihal Vapuru'yla Mudanya'dan ayrılarak İstanbul'a geldi; Selahattin Adil Paşa da 81. Alay ile kente intikal etti.
Ancak Mütareke'ye göre işgal kuvvetleri, barış antlaşması imzalandıktan sonra İstanbul'u boşaltacaktı. 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması sonrası, İtilaf kuvvetleri 23 Ağustos 1923'ten itibaren şehirden ayrılmaya başladı. Son birlik ise 4 Ekim 1923'te Dolmabahçe Sarayı önünde düzenlenen törende Türk bayrağını selamlayarak İstanbul'dan çekildi.
Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu'nun 6 Ekim 1923'te İstanbul'a girişi ile 13 Kasım 1918'den bu yana süren fiili işgal resmen son buldu ve 6 Ekim, her yıl "İstanbul'un Kurtuluş Günü" olarak kutlanmaya başlandı.
Uzman değerlendirmesi
Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 24 Temmuz 1923'te Lozan'da imzalanan antlaşma ile birlikte "İngiliz, Fransız ve İtalyan Kuvvetlerinin Türk Topraklarının Boşaltılmasına İlişkin Protokol ve Bildiri"nin de imzalandığını belirtti.
Satan, tahliyeye nezaret etmek üzere İstanbul Kumandanı Selahattin Adil Paşa başkanlığında bir Tahliye ve Teslim Komisyonu kurulduğunu ve komisyonun ilk toplantısını 5 Ağustos 1923'te gerçekleştirdiğini söyledi. Ayrıca 10 Ağustos 1923'te Lozan'dan dönen İsmet Paşa'nın, İngiliz General Harington, Fransız General Charpy, İtalyan General Mombelli ve İstanbul temsilcileriyle tahliye konusunda görüşme yaptığını aktardı.
İşgal Kuvvetleri Komutanı General Charles Harington'ın tahliyeye ilişkin hazırlıkları üstlendiğini, Lozan'ın TBMM'de 23 Ağustos 1923'te kabul edilmesiyle tahliye sürecinin nihai aşamaya girdiğini belirten Prof. Dr. Satan, Hariciye Vekili İsmet Paşa'nın ilgili komisyonlara verdiği nota ile tahliye protokolündeki 6 haftalık boşaltma sürecinin başladığını vurguladı.
Satan, Ankara'nın Lozan'ı hızla Meclis'te onaylamasında en önemli etkenlerden birinin İstanbul'daki işgalin sona erdirilmesi olduğunu, tahliyenin Türk asker ve idarecilerin gayretleriyle sorunsuz gerçekleştiğini söyledi. İşgal güçlerinin 4 Ekim'de ayrılmasına rağmen Türk askerinin 6 Ekim'de İstanbul'a girerek fiili işgale son verdiğini belirten Satan, "İstanbul'un tahliyesi ile vatanın bütünlüğü sağlanmış oldu" dedi.
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından İtilaf Devletlerinin Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak 13 Kasım 1918'de Haydarpaşa önlerine donanmalarını demirleyerek işgal ettikleri İstanbul, 4 yıl 10 ay 23 gün süren esaretin ardından 6 Ekim 1923'te özgürlüğüne kavuştu. Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satan, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.